Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/4959 E. 2022/6987 K. 26.09.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4959
KARAR NO : 2022/6987
KARAR TARİHİ : 26.09.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı şirket, Re-max/renk adı altında faaliyet gösterdiklerini, taşınmaz satın almak isteyen davalı ve eşine, Ankara Yenimahalle’de bulunan dubleks konutun da içinde bulunduğu taşınmazları göstererek davalıyla “satılık gayrimenkul görme formu” imzaladığını, sözleşmeye göre “… sözkonusu yeri 2 yıl içinde şahsım veya eşim satın aldığı takdirde bedelinin %3+KDV’sini hizmet bedeli olarak ödemeyi taahhüt ediyorum” hükmünün mevcut olduğunu, sözleşmeye konu taşınmazın, davalının eşi … Darçın tarafından davacı şirketin devre dışı bırakılarak 29.11.2011’de tapuda satın alındığını tespit ettiklerini, ücret alacağının tahsili için davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davacı şirketle beraber otuzu aşkın taşınmaz gezdiklerini, ancak eşinin satın aldığı taşınmazın davacıyla birlikte gezdikleri taşınmazlar arasında bulunmadığını, dava konusu taşınmazın “A Gayrimenkul” adlı başka bir emlak firması tarafından gösterildiğini, davacının bu taşınmazın alınmasıyla ilgili bir aracılık faaliyetinin söz konusu olmadığını savunarak davanın reddini, % 40 kötü niyet tazminatına hükmedilmesini dilemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde taraflar arasında 25.11.2011 tarihli “Satılık Gayrimenkul Görme Formu”nun imzalandığı, sözleşmedeki imzanın davalıya ait olduğu hususunda bir çekişme bulunmadığı, şirketin sözleşmede yazılı taşınmazı göstermesi sonrası davalının eşinin dava konusu taşınmazı 29/11/2011 tarihinde satın aldığı, davalının akdi ilişkiyi sonlandırmadan taşınmazı satın aldığı gerekçesiyle davanın kabulüne, davalının Ankara 16. İcra Dairesinin 2012/66 Esas sayılı dosyasına yaptığı
itirazın iptali ile takibin kaldığı yerden devamına, takip konusu 33.630,00-TL asıl alacağın %20’si üzerinden hesaplanan 6.726,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Davacının icra inkar tazminatına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
2004 sayılı İcra İflas Kanunu’nun (İİK) 67. nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “yüzde kırkından” ifadesi, 05/07/2012 tarihinde yürürlüğe giren 6352 sayılı Kanun’un 11. nci maddesiyle “yüzde yirmisinden” şeklinde değiştirilmiştir. Gerek bu değişiklik, gerek 6352 sayılı Kanun ile İİK’na eklenen geçici 10. uncu madde uyarınca icra inkar tazminatı; Kanun’un yürürlüğe girmesinden önce yapılmış olan icra takipleri üzerine açılan veya açılacak olan itirazın iptali davalarında (asıl alacak üzerinden) asgari %40, Kanun’un yürürlük tarihinden sonra yapılan icra takipleri üzerine açılacak itirazın iptali davalarında ise (takip halinde hükmolunan meblağ üzerinden) asgari %20 oranında uygulanacaktır.
Buna göre mahkemece davaya konu icra takibinin 03/01/2012 tarihinde başlatılmış olması nedeniyle davacı lehine asıl alacak üzerinden asgari %40 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmesi gerektiğinden, yanılgılı değerlendirme ile %20 oranında icra inkar tazminatına hükmedilmiş olması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması HUMK’nın 438/7 maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının reddine; ikinci bentte açıklanan nedenlerle gerekçeli kararın hüküm fıkrasının 2. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “Takip konusu 33.630,00-TL asıl alacağın %40’ı üzerinden hesaplanan 13.452,00-TL icra inkar tazminatının davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadelerinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 2.066,70 TL bakiye temyiz harcının temyiz edenlerden davalıya yükletilmesine, peşin alınan 80,70 peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlerden davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26/09/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.