Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/475 E. 2022/2150 K. 10.03.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/475
KARAR NO : 2022/2150
KARAR TARİHİ : 10.03.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacı …’in eşi, diğer davacıların babaları olan …’nin 23/10/2011 tarihinde ilçede meydana gelen deprem sırasında davalının inşa ettirdiği ve kafe olarak işlettiği dükkanda müşteri iken binanın yıkılması nedeniyle enkaz altında kalarak vefat ettiğini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak üzere, davacılardan… için 25.000 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 5.000 TL cenaze ve defin gideri, 100.000 TL manevi tazminat, çocuklar için ayrı ayrı 5.000’er TL destekten yoksun kalma tazminatı, ayrı ayrı 75.000’er TL manevi tazminat olmak üzere toplam 370.000 TL tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalıdan tahsili talep edilmiştir.
Davalı; vefat edenin deprem esnasında kafede olmadığını, aynı sokak üzerinde beş ayrı kafe ve kulubün bulunduğunu, ölenlerin hangi kafede ve kulupte olduklarının belli olmadığını, depremin şiddetinin 7.2 büyüklüğünde olup binaların yıkılmasının kaçınılmaz olduğunu, olayda kusurunun bulunmadığını, tazminat miktarının fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile davacılardar… için 128.326,38 TL destekten yoksun kalma tazminatı ile 5.000 TL cenaze ve defin giderinin, … için 23.439,80 TL destekten yoksun kalma tazminatının, Tuba için 29.884,92 TL destekten yoksun kalma tazminatının, … için 31.999,64 TL destekten yoksun kalma tazminatının, davacı … için 30.000 TL, diğer davacılar için ayrı ayrı 15.000′ er TL manevi tazminatın deprem tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1)Dava, deprem nedeniyle desteğin ölümünden kaynaklı maddi ve manevi tazminat istemine ilişkindir.
Ceza mahkemesi kararlarının hukuk mahkemesindeki davaya etkisini düzenleyen 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53. maddesi; “Hakim, kusur olup olmadığına, yahut haksız fiilin failinin temyiz kudretini haiz bulunup bulunmadığına karar vermek için ceza hukukunun sorumluluğa ilişkin hükümleri ile bağlı olmadığı gibi, ceza mahkemesinde verilen beraat kararı ile de bağlı değildir.
Bundan başka ceza mahkemesinin kararı, kusurun takdiri ve zararın miktarının tayini hususunda dahi hukuk hakimini takyit etmez.” denilmektedir. Aynı düzenleme 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 74. maddesi hükmünde de; “Hâkim, zarar verenin kusurunun olup olmadığı, ayırt etme gücünün bulunup bulunmadığı hakkında karar verirken, ceza hukukunun sorumlulukla ilgili hükümleriyle bağlı olmadığı gibi, ceza hâkimi tarafından verilen beraat kararıyla da bağlı değildir. Aynı şekilde, ceza hâkiminin kusurun değerlendirilmesine ve zararın belirlenmesine ilişkin kararı da, hukuk hâkimini bağlamaz.” şeklinde önceki kanuna paralel şekilde düzenlenmiştir.
Yukarıda geçen açık hüküm karşısında; ceza mahkemesince verilen beraat kararı, kusur ve derecesi, zarar tutarı, temyiz gücü ve yükletilme yeterliği, illiyet gibi esasların hukuk hakimini bağlamayacağı konusunda duraksama bulunmamaktadır. Hemen belirtilmelidir ki, hukuk hakiminin bu bağımsızlığı sınırsız değildir. Öğreti ve uygulamada hukuk hakimi, maddi olaylara ve özellikle fiilin hukuka aykırılığına ilişkin olarak ceza hakimi tarafından yapılan tespitlerle bağlıdır. Hukuk hakiminin ceza mahkemesi kararındaki maddi olgularla bağlılığının ölçüsü; beraat kararında suçun sanık tarafından işlenip işlenmediğinin kesin olarak, delilleriyle tespit edilip edilmediğidir.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacı …’in eşi ve diğer davacıların babası olan … …nın 23/10/2011 tarihinde Van İli … İlçesinde meydana gelen deprem neticesinde hayatını kaybettiği dosya kapsamı ile sabittir. Mahkemece her ne kadar desteğin davalıya ait kafede vefat ettiği gerekçesiyle maddi tazminat yönünden davanın kabulüne, manevi tazminat yönünden davanın kısmen kabulüne karar verilmiş ise de, … Cumhuriyet Başsavcılığının 2012/271 soruşturma numaralı dosyasında destek … …nın da yer aldığı, bu soruşturma neticesinde … Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/108 Esas sayılı dosyasında sanık … hakkında taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma suçundan kamu davası açıldığı, mahkemece yapılan yargılama neticesinde sanıklardan … hakkında binanın mülkiyetini miras yolu ile kazandığı, binanın sağlamlığını kontrol ettirme noktasında bir yükümlülüğünün olmadığı ve bu nedenle cezai sorumluluğuna gidilemeyeceği gerekçesiyle beraat kararı verildiği, söz konusu kararın henüz kesinleşmediği anlaşılmaktadır.
Eldeki davada uyuşmazlık, davacıların desteği … Yeşilkaya’nın nerede öldüğünün açık ve net bir şekilde belirlenmesi noktasında toplanmaktadır. Bu noktada ise, … Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/108 Esas sayılı dava dosyasında verilen kararın, söz konusu maddi olgu yönünden bu davayı etkileyeceği kuşkusuzdur.
Hal böyle olunca mahkemece; … Ağır Ceza Mahkemesinin 2014/108 Esas sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılması ve sonucuna göre uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte belirtilen nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle tarafların sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10/03/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.