YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/449
KARAR NO : 2022/4508
KARAR TARİHİ : 12.05.2022
MAHKEMESİ : ANTALYA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Kurum mensubu hastalara sundukları tedavi hizmetlerine ilişkin 2015 Yılı mayıs ayı faturalarını 12/06/2015 tarihinde davalıya teslim ettiklerini, davalının teslim tarihinden itibaren 3 ay iyinde fatura incelemesini tamamlayamadığını, ancak 18/09/2017 tarihinde incelemeyi sona erdirilebildiğini, aralarında varılan mutabakat sonucunda üniversite alacaklarından 11/11/2017 tarihinde 377.690,81 TL anapara ve 142.549,82 TL’lik faiz kesintisi uygulandığını, Kurumun incelemeyi geç tamamlamasında kusurlu olduğu gerekçesiyle fazlaya ilişkin talep ve hakları saklı kalmak kaydıyla 142.549,82 TL faiz kesintisinin, kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davacı Üniversite tarafından zamanında Kuruma teslim edilen ve 5510 sayılı 91/h maddesine istinaden üç ay içinde incelenerek sonuç alınması gereken 2015-Mayıs dönem faturalarının 90 gün içerisinde incelenmemesi nedeniyle mahsup işleminin geç yapılmasındaki (24 ay) kusurun davacıda değil davalı Kurumun kendi gecikmelerinden kaynaklı olduğu, ayrıca bu tür gecikmede faiz uygulanacağı konusunda 2009/44, 2011/62 ve 2012/36 sayılı genelgelerde ve sözleşmede herhangi bir hüküm bulunmadığı, bu nedenle davanın kabulüne; davalı kurum tarafından davacının ‘2015-Mayıs’ dönem faturalarına avans mahsubundaki gecikme nedeni ile avans faizi adı altında uygulanan 142.549,82 TL’nin kesinti tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacı …’ne ödenmesine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekilince istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davacı üniversitenin sunduğu sağlık hizmetlerine ilişkin fatura tahakkuk ettirerek davalı kuruma verdiği, davalı kurumun da davacının tahakkuk ettirdiği fatura bedellerini peşin olarak davacıya ödediği, sonrasında yaptığı ödemenin bir kısmının yersiz olduğunu tespit ettiği, davacı üniversitenin bu yersiz ödemeye ilişkin herhangi bir itirazının bulunmadığı, dolayısıyla yersiz ödemenin davalı kurumun hatalı işlemi neticesinde yapıldığından söz etmenin mümkün olmadığı, bilakis davacı üniversitenin haksız talebine istinaden yersiz ödeme yapıldığı, hal böyle olunca davalı tarafından avans ödemesi olarak yapılan ve yersiz ödeme olduğu tespit edilen tutara, ödeme tarihinden itibaren mahsuplaşma tarihine kadar yasal faiz işletilerek davacının alacağından kesinti yapılması yoluna gidilmesinin hukuka ve usule uygun olduğundan davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine karar verilmiş ve hüküm davacı tarafça temyiz edilmiştir.
Dava; davacı sağlık kuruluşunun 2015 Yılı Mayıs ayı dönemi için davalı kuruma faturalandırdığı sağlık hizmetlerine karşılık davalı tarafından avans ödemesi yapıldıktan sonra, fatura incelemesinin tamamlanması neticesinde taraflarca varılan mutabakat gereği davacının sunduğu fatura bedellerinde mevzuata aykırılık tespit edildiği gerekçesiyle yapılacak kesintiler nedeniyle davalının alacağının ortaya çıkması üzerine, bu alacağa Kurumca tahakkuk ettirilen faizin iadesi istemine ilişkindir.
Ancak 5510 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun 97. maddesinin 7. bendinde 3 aylık süre içinde avans hesabının kapatılacağı düzenlenmiş olup, davalının dosya içerisinde bulunan belgelerden Mayıs 2015 dönemi avans ödeme tarihinin 12.08.2015, mutabakat tarihinin ise 11/11/2017 olduğu anlaşılmaktadır. Bu haliyle davalı kurumun 3 aylık sürede faturaların incelemesini tamamlayamayarak kusurlu davrandığı açıktır. Sosyal Güvenlik Kurumu Özel Sağlık Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesinin uygulanmasına ilişkin hem 2009/44 sayılı Genelgenin 7.2.2 maddesinde, hem de 2011/62 sayılı Genelgenin 1.11.7 maddesinde fazla ödemenin varsa kurum alacağından mahsup edileceği belirtildiğinden, bu düzenlemeye bağlı olarak yapılan ödemenin yersiz kabul edilemeyeceği gibi, faiz kesintisi uygulanmasının yasal dayanağının olduğundan da söz edilemeyecektir.
Hal böyle olunca; bölge adliye mahkemesince, yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgular gözetilerek, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde davanın reddine dair hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda belirtilen nedenlerle temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının HMK’nın 371 inci maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, HMK’nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12/05/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.