Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/4469 E. 2022/9039 K. 29.11.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4469
KARAR NO : 2022/9039
KARAR TARİHİ : 29.11.2022

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
(İLK DERECE MAHKEMESİ SIFATIYLA)

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen Hakem Heyeti Kararının İptali davasının reddine dair verilen kararın duruşmalı olarak incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 29/11/2022 duruşma günü için tebligat üzerine davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. … geldiler. Başka gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, davalı ile yapılan 01/06/2019 tarihli hibrit mısır tohumluğu üretim/yetiştirme sözleşmesi gereğince, davacılardan … adına kayıtlı arazilere tohumluk mısır ekimi, yetiştirilmesi, satımı ve sair hususlarda anlaştıklarını, sözleşme gereği üzerlerine düşen yükümlülükleri yerine getirdiklerini, sözleşmeye konu tohumluk mısırların 2019 yılı Eylül ayında davalı tarafından eksiksiz olarak götürülmesine rağmen üretilen tohumların bedelinin kendilerine ödenmediğini, bu sebeplerle Gaziantep 11. Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı aleyhine açmış oldukları davanın, sözleşmedeki hakem şartının davalı tarafından ilk itiraz olarak ileri sürüldüğü gerekçesi ile usulden reddine karar verilmesi üzerine uyuşmazlığın çözümü için Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kuruluna başvuru yaptıklarını, ancak hakem heyeti tarafından verilen kararın HMK’nın 439. maddesi ve ilgili yasal düzenlemelere aykırı olduğunu, gerekçenin adil yargılanma hakkının en önemli unsurlarından biri olan hukuki dinlenilme hakkının ihlali niteliğinde olduğunu, somut uyuşmazlık için araştırma ve inceleme yapılmadığını, davalı tarafın nereden aldığı belli olmayan ve yasal olarak delil kabiliyeti bulunmayan fotoğraflarına göre karar verilmesinin özellikle eşitlik ilkesi aykırı olduğunu, sözleşme gereği bu zamana kadar üretici firma tarafından mısır üretimi, yetiştiriciliği ile ilgili olarak kendilerine yazılı ya da şifahi bir bildirim yapılmadığını, hakem kurulu kararında tarlalarından fiilen ne kadar tohumluk mısır hasat edildiğine dair bilgilerinin ve kantar fişine sahip olmamalarının hayatın olağan akışına uygun olmadığının değerlendirildiğini, ürün hasat işleminin davalı tarafça yapıldığını, bu şekilde bir gerekçelendirmenin eşitlik ilkesine aykırı olduğunu, ayrıca davalının iddiasında dile getirdiği 1.488 kg mısır üzerinden hesaplama yapılarak karar verilmesinin de hukuka aykırı olduğunu, zira hangi gerekçe ile bu kg ve hesaplamanın kabul edildiğinin kararda bulunmadığını, bu durumun hakem kurulun eşitlik ilkesi ve kamu düzenine uygun şekilde uyuşmazlığı çözmediğini gösterdiğini, yine hakem kurulunun davacı … tarafından Tarım Kredi Kooperatifinden almış olduğu gübre ve bu gübre bedelinin (9.700,00 TL) davalı tarafça yatırıldığının kabul edilerek, bu bedelden davacı …’ü sorumlu tutmasının hatal olduğunu, bu bedelin dava konusu ile alakasının olmadığını, hakem kurulunun uyuşmazlık dışında kalan bir husus için karar veremeyeceğini, bu durumun da hukuki dinlenilme ve eşitlik ilkesine aykırı olduğunu ileri sürerek, Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu’nun HK-2021-02 Dosya Nolu, 13/12/2021 tarihli kararının iptalini talep etmiştir.
Davalı, davaya cevap vermemiştir.
Bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesi sıfatıyla, davacıların 13/12/2021 tarih ve HK-2021/02 sayılı Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu Kararının iptaline ilişkin açmış olduğu davanın REDDİNE, karar verilmiş, hükme karşı davacılar tarafından temyiz yoluna başvurulmuştur.
Dava Hakem Heyeti Kararının iptaline ilişkindir. 6100 sayılı HMK.nun 439. maddesi gereğince hakem kararlarına karşı yalnızca iptal davası açılabilecektir. Bu düzenleme emredici niteliktedir. İptal davasına bakma görevi Bölge Adliye Mahkemelerine ( ilk derece sıfatıyla ) aittir. Yine 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun 439. maddesinde hakem kararlarının iptal edileceği haller tek tek sayılmıştır. Buna göre “a” bendinde tahkim sözleşmesinin taraflarından birinin ehliyetsiz ya da tahkim sözleşmesinin geçersiz olduğu, “b” bendinde, hakem veya hakem kurulunun seçiminde, sözleşmede belirlenen veya bu kısımda öngörülen usule uyulmadığı, “c” bendinde, kararın tahkim süresi içinde verilmediği, “ç” bendinde, hakem veya hakem kurulunun, hukuka aykırı olarak yetkili veya yetkisiz olduğuna karar verdiği, “d” bendinde, hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı, “e” bendinde tahkim yargılamasının, usul açısından sözleşmede veya bu yönde bir sözleşme bulunmaması halinde, bu kısımda yer alan hükümlere uygun olarak yürütülmediği ve bu durumun kararın esasına etkili olduğu, “f” bendinde, tarafların eşitliği ve hukuki dinlenilme hakkına riayet edilmediği, “g” bendinde, hakem veya hakem kurulu kararına konu uyuşmazlığın Türk hukukuna göre tahkime elverişli olmadığı ve “ğ” bendinde ise, kararın kamu düzenine aykırı olduğu tespit edilirse hakem kararlarının iptal edilebileceği şeklinde düzenlemeler yer almaktadır. Hakem heyeti, yargılama yaparken bilirkişiden rapor alıp almamakta takdir hakkına sahip olduğu gibi, uygulanacak hukuk kurallarının tespiti ve tahlili de hakem heyetine aittir. Hakem heyeti kararının esastan incelenmesi gibi hususlar hakem heyeti kararının iptali davalarında kanun gereği mümkün değildir.
Somut uyuşmazlıkla; Hakem Heyeti tarafından davanın konusu; taraflar arasında düzenlenen 18.12.2018 tarihli Hibrit Mısır Tohumluk Üretim Sözleşmesi gereği davacıların 2019 yılında Gaziantep Oğuzeli sınırlarında bulunan arazilerine tohumluk hibrit ekimi yaptıkları ve ürünü davalı tarafa teslim etmelerine rağmen bedelinin davalı tarafından ödenmemesi nedeniyle bu yüzden uğrakdıkları zaranın hesaplanarak davalı taraftan tahsili talebi olarak belirtilmiş olup, davalı tarafından verilen cevap dilekçesi ile de; davacılardan alacaklı olduğunu, bu nedenle Gaziantep 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2021/34 esas sayılı dosyası ile alacak davası açıldığını, davanın halen derdest olduğunu, ödemekle yükümlü olduğu bedelden çok daha fazlasına ilişkin ödeme yaptığını beyan ederek davanın reddini dilemiştir. Türkiye Tohumcular Birliği Hakem Kurulu HK-2021-02 Dosya Nolu, 13/12/2021 tarihli kararı ile ” Davanın Kısmen Kabul, Kısmen reddine, Davalı ile … ve … adlı şahıslar arasındaki borç/alacak ilişkisi, her ne kadar dava sırasında gündeme getirilmişse de, hali hazırda derdest bir davanın konusu olduğu için üzerinde hüküm verme imkanı olmadığına, Davalının davacılara ödemesi gereken miktarın, sözleşme konusu alandan hasat edilen 1.488 kg tohumluk mısırın Konya Ticaret Borsası’nın Ekim 2019 ortalamasının fiyatı olan 1.087 TL/ton’un 3 katı olan 3.261 TL ile çarpımı sonucu elde edilecek olan toplam 4.852,36 TL olduğuna, Toplam ekilecek alan olan 98.8 dekarın 53,9 dekarının …’e 44,5 dekarının …’e ait olduu dikkate alınıp, toplam alacak olan 4.852,36 TL davacılara bölündüğünde …’ün alacağının 2647,19 TL … ‘ün alacağının 2.205,17 TL olacağına, Davalı …’ın davacılardan … adına ödediği banka kayıtlarında görülen 1840 sayılı … Kredi Kooperatifinin 19.04.2019 tarih-306191 no’lu faturanın bedeli olan 9.700 TL’nin davalı …’ın davacılardan …’e olan borcundan düşülmesine, Bu hesapların sonucunda davalı …’ın davacılardan …’e 2.647,19 TL ödemesine, Davacılardan …’ün davalı …’a 7.494,83 TL ödemesine …” şeklinde karar vermiştir. Hakem yargılaması sırasında davalı taraf aynı uyuşmazlık kapsamında kendi edimlerini karşı dava yoluyla ileri sürebileceği gibi, kendisi de bir başka tahkim davası süreci başlatabilir. Nitekim davalı taraf verdiği cevap dilekçesinde kendi alacakları ile ilgili olarak alacak davası açtıklarını beyan etmiştir. Açılan bir karşı dava ve mahsup talebi olmadığı halde Hakem heyetince talep dışına çıkılarak karar verilmesi 6100 sayılı Kanunun 439. maddesinin “d” bendinde düzenlenen ” hakem veya hakem kurulunun, tahkim sözleşmesi dışında kalan bir konuda karar verdiği veya talebin tamamı hakkında karar vermediği ya da yetkisini aştığı” şeklinde düzenlemeye aykırı olduğu gibi aynı zamanda kanunun “ğ” bendinde düzenlenen “kararın kamu düzenine aykırı olması ” şeklindeki düzenlemeye de aykırılık teşkil etmektedir. Bu durumda talep olmadan ve dava konusu dışında karar verilmesi kamu düzenine de ilişkin olup, mahkemelerce resen dikkate alınması gerekir.
Hal böyle olunca Bölge Adliye Mahkemesince, 6100 sayılı HMK nun 439. maddesinin “d” ve “ğ” maddelerinde yer alan düzenlemelere aykırılık nedeniyle hakem heyeti kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi (İlk Derece Mahkemesi Sıfatıyla) kararının davacı yararına BOZULMASINA, 8.400 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 29/11/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.