YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4438
KARAR NO : 2022/5978
KARAR TARİHİ : 20.06.2022
MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
DAVALIlar :
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından; ek kararın ise süresi içinde davacı tarafça temyizi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 14 daire, 2 dükkan ve 1 bodrum katından oluşan binayı 01/07/2000 tarihinde………. Müdürlüğüne kiraya verdiğini, kiralananın 2014 yılına kadar kullanıldığını, davalıya kiralananın kullanıma elverişli ve projeye uygun olarak teslim edilmesi gerektiği ihtar edilmesine rağmen kiralananı hasarlı halde tahliye edildiğini, mahkeme aracılığıyla hasar durumunun tespit edildiğini ve eski hale getirme bedeli olarak 94.500 TL belirlendiğini iddia ederek; tespit masrafları ile birlikte 95.334,50 TL’nin dava tarihinden işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmiştir.
Davalılar; kiralananın kiralandığı haliyle teslim edildiğini, binada herhangi bir ekleme ya da yıkım işlemi yapılmadığını, olağan kullanımından kaynaklanan eskimelerden sorumlu olunmayacağını, mecurun yaklaşık 13 yıl kullanıldığını, bu uzun sürede binanın boyasında, duvarlarında ve benzeri yerlerinde eskime meydana gelmesinin doğal olduğunu, kiralananın kiracıya teslim anındaki durumunu ispat yükünün kiraya verene ait olduğunu, tespit raporunu kabul etmediklerini, hesaplamanın fahiş olduğunu savunarak, davanın reddini talep etmişlerdir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulü ile 95.130,70 TL tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline dair verilen karar, davalıların temyizi üzerine Dairece verilen 20/03/2019 tarihli ve 2017/5406 E. 2019/2350 K. sayılı kararla; kiralananda hor kullanım ve olağan kullanım nedeniyle oluşan zarar ve hasarlar yönünden ayrım yapılarak, hor kullanımdan kaynaklı olduğu tespit edilen hasarlardan kullanım süresi ile orantılı olarak yıpranma payı düşülerek hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi, ayrıca delil tespiti dosyasında yapılan tespit masraflarının yargılama giderine eklenmesi gerekirken esas alacağa eklenmesinin de hatalı olduğundan bahisle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; hor kullanımdan kaynaklandığı tespit edilen hasar bedelinden, kullanma süresiyle orantılı olarak yıpranma payının mahsubu neticesinde kiralananın münhasır kötü ve hor kullanılmasından dolayı ortaya çıkan zararın 78.820 TL olduğu, davalıların delil tespiti dosyasındaki 834,50 TL masraftan da sorumlu olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 79.654,50 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin istemin reddine karar verilmiş; davalılar tarafından ek karar ve davacı tarafından karar temyiz edilmiştir.
1-Davacı tarafın ek karara yönelik temyiz istemi yönünden;
Davacının temyizin, kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı mahkemece saptanmıştır.
Bu nedenle temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan ek kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
3- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 405. maddesi uyarınca delil tespiti dosyası, asıl dava dosyasının eki sayılır ve onunla birleştirilir. Asıl davanın taraflarından her biri, iddia veya savunmasını ispat için bu tutanak ve raporlara dayanabilir. Yine aynı Kanun’un yargılama giderlerine ilişkin 323. maddesi uyarınca geçici hukuki koruma tedbirleri ve protesto, ihbar, ihtarname ve vekâletname düzenlenmesine ilişkin giderler yargılama gideri olarak değerlendirilir.
Mahkemece uyulmasına karar verilen bozma kararında da ifade edildiği üzere; delil tespiti giderleri yargılama gideri kapsamında olduğundan tarafların haklılık oranına göre paylaştırılarak hüküm kurulması gerekirken, bu giderler asıl alacak kalemine dahil edilerek hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının ek karara yönelik temyiz itirazlarının reddi ile temyiz isteminin reddine dair mahkemece verilen 03/06/2022 tarihli ek kararın ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, üçüncü bentte açıklanan nedenle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.