YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/4091
KARAR NO : 2022/6139
KARAR TARİHİ : 23.06.2022
MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ
VEK. AV. …
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirket tarafından açılan temizlik ihalesinde işin dava dışı … Hizmet Yönetim Temizlik ve Ticaret A.Ş. tarafından üstlenildiğini, …..A.Ş. tarafından bu ihale nedeni ile 07/11/2011 tarihli, 400.000 TL değerindeki teminat mektubunun davalı şirkete verildiğini, kendisinin de bu teminat mektubuna kefil olduğunu, davalı şirket tarafından teminat mektubunun paraya çevrildiğini, nakde çevrilen teminat mektubu bedelinin tarafınca kefil sıfatıyla bankaya ödendiğini; ancak, dava dışı ……A.Ş. ile yapılan görüşmelerde borcun, teminat mektubu miktarının çok altında olduğunun anlaşıldığını, gerekli bilgi ve belgenin elde edilememesi nedeni ile net bir şekilde borçlu olunan miktarın tespit edilemediğini, bunun dava dışı şirketle davalı şirketin ticari defterlerinin incelenmesi sonucu ortaya çıkacağını, davalının ise, dava dışı şirketin ödemesi gereken miktar ile teminat mektubu arasındaki fark kadar sebepsiz zenginleştiğini ileri sürerek; şimdilik 10.000 TL’nin davalıdan tahsilini istemiş; ıslah ile talebini 400.000 TL’ye yükseltmiştir.
Davalı; davanın zamanaşımına uğradığını, teminat mektubuna dair ilişkinin davacı, banka ve dava dışı ……A.Ş. arasında olduğunu, bankaya yapılan ödemenin tahsili için dava dışı ……A.Ş.ye davanın yöneltilmesi gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; davanın reddine dair verilen kararın davacı tarafın temyizi üzerine; Dairece verilen, 03/03/2021 tarihli ve 2020/11782 E. – 2021/2256 K. sayılı kararla, “…1- Somut olayda mahkemece; davacının dava dışı ……A.Ş. lehine bankanın verdiği teminat mektubunda kefil olması sebebi ile kontgaran konumunda olduğu, kontrgaranın ödediği teminat mektubu bedelinin iadesini lehtardan isteyebileceği, yani davacının bu davayı lehine teminat verdiği …..A.Ş.’ye açması gerektiği gerekçesiyle ve bu gerekçe yerinde görülmezse de … tarafından dava dışı …..A.Ş’nin 5.000.000,00 TL prim borcunun olduğunun bildirildiği, üst işveren olarak davalının bu borçlardan da sorumlu olacağı için 400.000,00 TL tutarlı teminat mektubunu paraya çevirmesinde hukuka aykırılık olmadığı, teminat borçlusundan fazladan tahsilatının da olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Mahkemenin gerekçesine göre, dava hem husumet yokluğu nedeni ile usulden, hem de teminat mektubunun haksız tahsil edilmediği gerekçesiyle esastan reddedilmiştir.
Oysa ki, mahkemece; açılan dava öncelikle usul kuralları uyarınca incelenip değerlendirilmeli, usul hükümleri uyarınca davanın reddi mümkün ise usul yönünden davanın reddine karar verilmeli, aksi takdirde davanın esasına girilip esas hakkında bir karar verilmelidir. Buna göre; davanın usulden reddi kararının yanında esastan da reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; davacının dava dışı şirket adına ödeme yaptığı için bu şirketin yerine geçerek fazladan ödediği bedelin iadesini davalıdan talep edebileceği, dava dışı … A.Ş. ile davalı şirket arasında imzalanan hizmet sözleşmesi uyarınca, davalı şirketin dava dışı … A.Ş.’nin üst işvereni konumunda olması nedeniyle dava dışı şirketin taraflar arasında imzalanan sözleşmenin 3. maddesi uyarınca yükümlendiği, çalışan işçilerin … primleri, kıdem-ihbar tazminatları, yıllık izin, stopaj gibi ödemelerden dava dışı şirket gibi sorumlu olduğu; bilirkişi raporunda belirtildiği üzere, davalı şirket tarafından dava dışı şirketin borçlarından dolayı 20/08/2013 tarihinde 81.818,42 TL … prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 118.877,10 TL … prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 117.630,34 TL haciz ödemesi, 04/09/2013 tarihinde 186.968,08 TL izin-ihbar-kıdem tazminatı ödemesi olmak üzere toplam 505.293,94 TL ödeme yapıldığı, bunun davacının kontrgaran olduğu ve tahsil edilen 400.000 TL’den çok fazla olduğu, kaldı ki … tarafından davalı şirkete gönderilen 05/07/2013 tarihli yazıda dava dışı …..A.Ş.’nin 5.000.000 TL prim borçlarının olduğunun bildirildiği, üst işveren olarak davalı bu borçlardan da sorumlu olacağı için davalının 400.000 TL tutarlı teminat mektubunu paraya çevirmesinde hukuka aykırılık olmadığı gibi teminat borçlusundan fazladan tahsilatı da olmadığı gerekçesiyle, davanın esastan reddine karar verilmiş; karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre; davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, dava dışı … A.Ş.’nin davalı şirket ile imzaladığı sözleşme uyarınca verildiği teminat mektubunu bankaya kontrgaran olarak ödeyen davacının, teminat borçlusunun teminat alacaklısına daha az borcu olduğu iddiasıyla fazladan tahsil edilen bedelin iadesi istemine ilişkindir.
Dosya kapsamından; … Bursa Şubesinin, davalı şirkete göndermiş olduğu 05/07/2013 tarihli yazısında, … A.Ş.’nin muhtelif yıllara ait 5.000.000 TL prim borcunun bulunduğu, bu nedenle … A.Ş.’nin alacaklarından borç miktarınca haciz yapılmasını bildirdiği, … A.Ş. ile davalı şirket arasındaki sözleşmenin 31/07/2013 tarihinde sonlandırıldığı, davalının … A.Ş. den almış olduğu 400.000 TL tutarındaki kesin banka teminat mektubunun tamamını 16/08/2013 tarihinde paraya çevirdiği, teminat mektubunun paraya çevrildiği 16/08/2013 tarihi itibariyle davalının ticari defterlerinin incelenmesi sonucu dava dışı … A.Ş.’nin cari hesabının 117.630,34 TL alacak bakiyede olduğu, haciz bildirisi sonucu borçlu … A.Ş.’nin sözkonusu alacağı olan 117.630,34 TL’nin 21/08/2013 tarihinde haciz ödemesi olarak davalı şirket tarafından ilgili kuruma ödendiği, daha sonraki tarihlerde davalının, … A.Ş. nin …’ya olan prim borçlarını ve çalışanlarına ait izin-ihbar-kıdem tazminatlarını ödediği anlaşılmaktadır.
Mahkemece; her ne kadar, davalının, dava dışı şirketin borçlarından dolayı 20/08/2013 tarihinde 81.818,42 TL … prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 118.877,10 TL … prim borcu, 21/08/2013 tarihinde 117.630,34 TL haciz ödemesi, 04/09/2013 tarihinde 186.968,08 TL izin-ihbar-kıdem tazminatı ödemesi olmak üzere toplam 505.293,94 TL ödeme yaptığı, bunun davacının kontrgaran olduğu ve tahsil edilen 400.000 TL’den çok fazla olduğu belirtilmiş ise de; davalının haciz ihbarnamesi üzerine ödediği 117.630,34 TL haciz ödemesinin dava dışı şirkete olan borcu olduğu, bunun dışında prim vs ödemesi toplamının 387.663,60 TL olduğu ve bunun da 400.000 TL’den daha az olduğu anlaşılmaktadır.
Bu durumda, mahkemece; davalının fazla tahsilatı olan 12.336,40 TL yönünden davanın kabulü gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden reddine karar verilmiş olması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 23/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.