YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3493
KARAR NO : 2022/5445
KARAR TARİHİ : 06.06.2022
MAHKEMESİ : BURSA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
DAVACI/BİRLEŞEN
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde birleştirilerek görülen kiracılık sıfatının tespiti ile kiralananın tahliyesine ilişkin davaların reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı/birleşen davada davalı … İnş. Tur. A.Ş. vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı/birleşen davada davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak yeniden asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen karar, davacı/birleşen davada davalı … İnş. Tur. A.Ş. vekili tarafından duruşma istemli olarak temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Asıl dava kiracılık sıfatının tespiti, birleşen dava ise kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir.
04/02/2011 tarihli ve 27836 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) “Temyiz edilemeyen kararlar” başlıklı 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi; “4 üncü maddede gösterilen davalar ile (23/6/1965 tarihli ve 634 sayılı Kat Mülkiyeti Kanunundan doğup taşınmazın aynına ilişkin olan davalar hariç) özel kanunlarda sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararlar” hükmünü içermekte olup, açıklanan bu düzenleme ile kira ilişkisinden doğan ve aynı Kanun’un 4 üncü maddesi uyarınca sulh hukuk mahkemesinde görülen davalarda verilen kararlar hakkında temyiz yoluna başvurulamayacağı kabul edilmiştir.
Ne var ki, 05/08/2017 tarihli ve…… sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7035 sayılı Kanun’un 32 nci maddesi ile 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin başına; “Kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere” ibaresi eklenerek; kira ilişkisinden doğan alacak davaları, malvarlığı davaları gibi telakki edilmiş ve istinaf yolunda kesinleşme yahut temyiz yoluna başvurabilme konusunda, alacağın miktar veya değerinin esas alınması ilkesi benimsenmiştir.
Yine 28/07/2020 tarihli ve 31199 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak aynı tarihte yürürlüğe giren 7251 sayılı Kanun’un 39 uncu maddesi ile 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendine; “temyiz edilebilen alacak davaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar” ibaresi eklenerek, kira ilişkisinden doğan (alacak davaları dışındaki) diğer davalardan üç aylık kira tutarı kesinlik sınırının üzerinde olanların temyize tabi olacağı hükme bağlanmıştır.
Açıklanan bu kanun hükümleri ışığında temyiz istemi değerlendirildiğinde; kira ilişkisinden doğmakla birlikte miktar veya değer içermeyen kiracılık sıfatının tespiti ve kiralananın tahliyesi davaları hakkında bölge adliye mahkemesince verilen 21/11/2019 tarihli karar, bu tarihte yürürlükte olan 6100 sayılı Kanun’un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca temyiz edilemez. Temyiz kabiliyeti olmayan kararların temyiz istemleri hakkında, 6100 sayılı Kanun’un 366 ncı maddesi atfıyla aynı Kanun’un 352 nci maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi uyarınca Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
Hal böyle olunca, davacı/birleşen davada davalı …vekilinin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Açıklanan nedenlerle, davacı/birleşen davada davalı…… İnş. Tur. A.Ş. vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 06/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.