Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/3429 E. 2022/5997 K. 21.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/3429
KARAR NO : 2022/5997
KARAR TARİHİ : 21.06.2022

MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
ASIL VE BİRLEŞEN DAVADA

Taraflar arasında birleştirilerek görülen kiracılık sıfatının tespiti – alacak davalarının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, asıl ve birleşen davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; dava konusu taşınmazı Kartal Belediye Başkanlığının 25/06/1992 tarih ve 190 sayılı Belediye Meclis Kararı ile 26/10/1992 tarihinde 30 yıllığına kiralandığını, daha sonra 5393 sayılı Belediye Kanun’unun 79. maddesi uyarınca Büyükşehir Belediyesi tasarrufuna bırakılan taşınmaza ilişkin talep edilen kira bedellerinin tamamının kira sözleşmesi uyarınca ödendiğini, kira sözleşmesinin devam ettiğini, geçerli bir fesih yapılmadığı halde Büyükşehir Belediyesi tarafından kira sözleşesinin varlığına rağmen yapılan ihale sonucunda Büyükşehir Belediyei ile … arasında 19/10/2011 tarihli kira sözleşmesinin düzenlendiğini, daha sonra bu sözleşme feshedilerek Büyükşehir Belediye Başkanlığı iştirakçilerinden … A.Ş.’ye 5 yıl süreli olarak kiralandığını, … … Başkanlığının kiralananın boşaltılması için 7 gün süre verdiğini, tahliye edilmeyince kiralanandaki tesislere zarar verildiğini ileri sürerek, kira sözleşmesinin devam ettiğinin tespiti ile muarazanın giderilmesi ve tesislere verilen zararın tahsilini istemiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen hüküm, davacı tarafın temyizi üzerine Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 10/03/2016 tarihli ve 2015/2577 Esas, 2016/1897 Karar sayılı kararıyla, kira sözleşmesi usule uygun sona erdirilmediğinden hala geçerli olup kiracı durumundaki davacının kiralanan taşınmazı tahliye etmediğinin de anlaşıldığı, Mahkemece bu hususlar göz önünde bulundurularak davanın esasına girilmek suretiyle yapılacak değerlendirme sonucuna göre karar verilmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası birleşen davada davacı; 1.561.241,09 TL zararın tahsilini istemiştir.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yangılama sonucunda; davalı … yönünden asıl ve birleşen davanın kabulüne karar verilmiş; karar, davalı … vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun (HMK) “Elektronik işlemler” başlıklı 445. birinci fıkrasında “Adalet hizmetlerinin elektronik ortamda yürütülmesi amacıyla oluşturulan bilişim sistemidir” şeklinde tanımlandıktan sonra “Dava ve diğer yargılama işlemlerinin elektronik ortamda gerçekleştirildiği hallerde UYAP kullanılarak veriler kaydedilir ve saklanır” denilmiştir. Anılan maddenin gerekçesinde, UYAP kapsamındaki tüm birimlerde her türlü yargısal, idari ve denetim faaliyetlerinin bu sistemle elektronik ortamda yürütüleceği belirtilmiştir. Bölge Adliye ve Adlî Yargı İlk Derece Mahkemeleri İle Cumhuriyet Başsavcılıkları İdarî ve Yazı İşleri Hizmetlerinin Yürütülmesine Dair Yönetmeliğin 5/1. maddesine göre “İş süreçlerindeki her türlü veri, bilgi ve belge akışı ile dokümantasyon işlemleri, bu işlemlere ilişkin her türlü kayıt, dosyalama, saklama ve arşivleme işlemleri ile uyum ve işbirliği sağlanmış dış birimlerle yapılacak her türlü işlemler UYAP ortamında gerçekleştirilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Dosya kapsamından UYAP üzerinde kayıtlı gerekçeli karar ile dosyada fiziken mevcut gerekçeli kararın birbirinden farklı olduğu anlaşılmaktadır. UYAP sisteminde kayıtlı gerekçeli kararda “1-Asıl dava yönünden; Davalı … yönünden Davanın Kabulü ile; davacının kiracılığının tespitine, Asıl alacak 10.000 TL nin ve asıl alacak tutarına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine; 2- Birleşen dava yönünden; Davalı … yönünden Davanın Kabulü ile; Asıl alacak 1.561.241,09 TL nin ve asıl alacak tutarına tahliye tarihinden (15.12.2014) itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine,” karar verildiği halde dosyada mevcut fiziki kararda ise ” 1-Asıl dava yönünden; A) Davalılar …, …, …, … yönünden tefrik edilerek; bu davalılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, HMK’nın 2. maddesi gereğince mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna, HMK’nın 20. maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine, B) Davalı … yönünden Davanın Kabulü ile; davacının kiracılığının tespitine, Asıl alacak 10.000 TL nin ve asıl alacak tutarına dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine; 2- Birleşen dava yönünden; A) Davalılar …, …, …, … yönünden tefrik edilerek; bu davalılar yönünden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 114/1-c ve 115/2. maddeleri gereğince görev dava şartı noksanlığından davanın usulden reddine, HMK’nın 2. maddesi gereğince mahkememizin görevsizliğine, görevli mahkemenin asliye hukuk mahkemesi olduğuna, HMK’nın 20. maddesindeki yasal şartlar yerine getirildiğinde dosyanın görevli İstanbul Anadolu Nöbetçi Asliye Hukuk Mahkemesi’ne gönderilmesine; B)Davalı … yönünden Davanın Kabulü ile; Asıl alacak 1.561.241,09 TL nin ve asıl alacak tutarına tahliye tarihinden (15.12.2014) itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalı … Başkanlığından alınarak davacıya verilmesine” karar verildiği görülmektedir.
Bu durumda, mahkemece; gerekçeli kararın UYAP ortamındaki ve dosyadaki ıslak imzalı halleri arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı … vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.