YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2750
KARAR NO : 2022/4086
KARAR TARİHİ : 26.04.2022
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, dava dışı … … vekili olarak İstanbul Anadolu 1. İş Mahkemesinin 2012/73 E. Sayılı dosyasıyla işçilik alacağı davasını açtığını, yargılamanın devamı sırasında … …’un işveren ile anlaşarak davadan feragat ettiğini ve davadan kazanılması gereken vekalet ücretini ödemediğini, Avukatlık Yasasının 165. Maddesi uyarınca sulh ile sonuçlanan işlerde her iki taraf, ücretten müteselsilen sorumlu olduğundan, … … ve davalı aleyhine Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2013/6767 takip dosyası ile icra takibi başlattıklarını, davalının itirazı üzerine takibin durduğunu, haksız itirazın iptali ile takibin devamını ve % 40’dan aşağı olmamak üzere icra inkar tazminatının tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, dava dışı … …’un vekili olarak davacı tarafından Kartal 1. İş Mahkemesinin 2012/73 E. Sayılı işçilik alacağı davasının açıldığını, davanın ilerleyen aşamasında … …’un tüm haklarına karşılık 22.000,00 TL ödeme yapılması üzerine 13/03/2013 tarihinde davadan feragat ettiğini, … …’tan alınan ibraname ve ödeme makbuzunda vekalet ücreti ve masrafların da olduğunu, bu nedenle vekalet ücretinden sorumlu olmadıklarından takibe itiraz ettiklerini, ücret sözleşmesine taraf olmadığı için davanın husumetten reddini, karşı tarafın %20’den aşağı olmamak üzere kötü niyet tazminatına mahkum edilmesini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; direnme kararının bozulması üzerine davanın kısmen kabulüne, davalının İstanbul Anadolu 18. İcra Müdürlüğünün 2013/6767 sayılı takip dosyasına yapmış olduğu itirazının iptali ile takibin 6.600,00 TL asıl alacak ve 41,25 TL işlemiş faiz yönünden devamına, icra inkar tazminatı talebinin reddine karar verilmiş; karar, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Bilindiği üzere, mahkemece verilen kısa karar (hüküm), bir davayı esastan çözümleyen ve uyuşmazlığı sona erdiren nihai kararlardandır. Bu kararla, mahkeme davadan elini çeker ve davayı sona erdirmiş olur. Bu aşamada yapılması zorunlu iş; gerekçeli kararı, kısa karar doğrultusunda ve yasal gerekçeleriyle birlikte hakimin yazmasından ibarettir. Eş söyleyişle, kararın asli unsurlarından olan gerekçenin de hüküm fıkrasına uygun biçimde kararda yer alması gerekir. Esasen, ilamın tefhim edilen kısa karara uygun yazılması ve gerekçe taşıması, kamu düzeni ile doğrudan ilgili temel kurallardan olup, bu kurala yasa koyucu HMK’nın 297 nci maddesiyle varlık kazandırmıştır.
Yine Anayasamızın “Duruşmaların açık ve kararların gerekçeli olması” başlıklı 141 inci maddesinin üçüncü fıkrasında; “Bütün mahkemelerin her türlü kararları gerekçeli olarak yazılır.” hükmüne yer verilmiştir.
Buna göre, gerekçe, hükümle çelişik olamaz. Aksinin kabulü, mahkemelere güveni sarsacağı gibi Anayasa ve yasalarda yer alan açık kurallara aykırılık oluşturur.
Yukarıdaki açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; mahkemece, davacı ile dava dışı müvekkili … … arasındaki 28/11/2011 tarihli avukatlık ücret sözleşmesi uyarınca karşı taraftan alacağı ücretin AAÜT’ye göre belirleneceğini ve bu miktarın da 2.640,00 TL olduğu, bu nedenle davalı tarafın itirazının 2.640,00 TL’lik kısmının haksız olduğu, bu miktar için itirazın iptaline karar verilmesi gerektiği yönünde gerekçe oluşturulmasına rağmen, hüküm kısmında 6.600,00TL yönünden itirazın iptaline karar verilmek suretiyle, gerekçe ile hüküm arasında çelişki yaratılmış olması usul ve kanuna aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 26/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.