Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/2522 E. 2023/1673 K. 30.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2522
KARAR NO : 2023/1673
KARAR TARİHİ : 30.05.2023

MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
SAYISI : 2017/233 E., 2021/510 K.
BİRLEŞEN 2003/87 E. SAYILI DAVADA

Taraflar arasındaki birleştirilerek görülen menfi tespit, alacak ve itirazın iptali davalarından dolayı bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, Mahkemece; asıl ve birleşen 2003/87 E. ve 2006/246 E. sayılı davaların reddine, birleşen 2004/565 E. sayılı davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.

Mahkeme kararı, davacı-birleşen dosya davalısı Birleşik Fon AŞ vekili tarafından duruşma talepli temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikler yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 28.03.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde taraflardan bir kısmı gelmediğinden, Cumhurbaşkanlığının 11.02.2023 tarihli ve 32101 (mükerrer) sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan 120 numaralı ” Olağanüstü Hal Kapsamında Yargı Alanında Alınan Tedbirlere İlişkin Kararnamesi ” kapsamında verilen 06.02.2023 tarihinden başlamak üzere 06.04.2023 tarihine kadar durma kararına istinaden Yargıtay Birinci Başkanlığının 13.02.2023 tarihli ve E-84632637/1786 sayılı yazısı ekinde sunulan Yargıtay Başkanlar Kurulunun 13.02.2023 tarih ve 4 sayılı kararının 4 üncü ve 5 inci maddeleri gereği duruşmanın 30.05.2023 tarihine ertelenmesine karar verilmiştir.

Belli edilen günde gelen davacı-birleşen dosya davalısı Birleşik Fon AŞ vekili vekili Av. Buse Akın’ın sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00’te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
1. Asıl davada davacı kiracı; davalının maliki olduğu taşınmazın, müvekkili Banka ile birlikte Bayındır Holding A.Ş. ve Erya Radyo ve Televizyon Yayıncılığı A.Ş. tarafından 15.10.1998 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile aylık net 60.000 USD kira bedeli ile kiralandığı, kira sözleşmesinin gönderilen ihtarname ile 31.07.2001 tarihi itibari ile feshedilip kiralananın tahliye edildiği, davalı tarafça anahtarın teslim alınmadığı, bunun üzerine anahtarın 31.07.2001 tarihinde Beyoğlu 23. Noterliğine 35013 yevmiye nolu emanet tutanağı ile teslim edildiği, kira sözleşmesinin 13 ncü maddesi gereğince müvekkili banka tarafından tazmin edilerek kiralayana verilen 11.09.1998 tarihli ve 240.000 USD bedelli teminat mektubunun 30.01.2004 tarihli nakte çevrilmesinin talep edildiği, bu teminat mektubunun, davalıya binaya kiracılar tarafından verilebilecek hasar, zarar ve eski hale dönüştürme masraflarının binanın tahliyesi halinde tazmini ve faizi ile munzam teminatını karşılamak üzere verildiği ancak borcu bulunmadığını ileri sürerek; 11.09.1998 tarihli ve 240.000 USD bedelli teminat mektubunun iadesine, kira sözleşmesi ve teminat mektubu nedeniyle müvekkili bankanın borçlu bulunmadığının tespitine karar verilmesi istenmiştir.

2. Birleşen 2003/87 E. sayılı dosyasında davacı kiracı; davalı kiraya verene 11.09.1998 tarihli ve 240.000 USD bedelli teminat mektubu verildiğini, kiralananın tahliye edildiğini, kiraya verene borcu olmadığını, teminat mektubunun konusuz kaldığını ileri sürerek, teminat mektubunun iadesine karar verilmesini talep etmiştir.

3. Birleşen 2006/246 E. sayılı dosyasında davacı kiraya veren; taraflar arasındaki kira ilişkisinin halen devam ettiğini, kiracılardan Bayındır Bank A.Ş. tarafından fesih ihtarnamesi gönderilmediğini, kiracılar arasında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan kira sözleşmesinin tüm kiracılar bakımından devam ettiğini, davalı kiracıların kiralananı tam anlamıyla boşaltmadıklarını, taşınmazı eski hale getirmeden teslim etmeye çalıştıklarını, bu nedenle müvekkilinin haklı olarak kiralananı teslim almadığını, 15.03.2004-31.03.2006 dönemine ilişkin kira alacağı zararının doğduğunu; kiralananın teslim edildiği kabul edilse bile taşınmazın eski hale getirilmeyip, kiraya verilememesinden dolayı 15.03.2004-31.03.2006 dönemine ilişkin kira kaybı mevcut olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 100.000 TL’nin 15.10.2013 tarihinden itibaren işleyecek ticari faizi ile tahsilini talep etmiş, ıslah ile 1.949.220 TL’nin 15.10.2003 tarihinden itibaren işleyecek faizi ile tahsilini istemiştir.

4. Birleşen 2004/565 E. sayılı dosyasında davacı kiraya veren; davalıların mecuru hor kullanmadan kaynaklanan zararlar vererek tahliye ettikleri gibi projelerine de aykırı tahribatlar ve tadilatlar yapıldığını, kiracıların zararların giderilip kiralananın eski haline getirilinceye kadar geçecek sürede ki kira bedellerinden de müşterek ve müteselsilen sorumlu olduklarını, kiralananın eski hale getirilmeden terk edildiğini, Şişli 4.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/355 D.İş sayılı dosyasında hasar, zarar ve eski hale getirme bedelinin 117.774.404.000 TL olarak tespit edildiğini, ayrıca kiralananın tamiri ve eski hale getirilmesi için en az 5 aylık süre gerekeceğinden 5 aylık kira mahrumiyetinin 300.000 USD belirlendiğini, davalıların takibe itirazının haksız olduğunu ileri sürerek; itirazın iptaline, takibin devamına, lehine icra inkar tazminatına karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP
Asıl ve birleşen davalarda, davalılar; davanın reddini istemişlerdir.

III. MAHKEME KARARI
Mahkemenin 13.06.2011 tarihli ve 2004/631 E., 2011/269 K. sayılı kararıyla; …’nın maliki olduğu taşınmazla ilgili Bayındırbank A.Ş. ile birlikte Bayındır Holding A.Ş. ve Erya Radyo ve Televizyon Yayıncılığı A.Ş. tarafından 15.10.1998 başlangıç tarihli ve 5 yıl süreli kira sözleşmesi imzalandığı, kiracılar tarafından kira sözleşmesinin gönderilen ihtarname ile 31.07.2001 tarihi itibari ile feshedilip kiralananın tahliye edildiği, davalı tarafça anahtarın teslim alınmadığı, bunun üzerine davalı tarafça anahtarın 31.07.2001 tarihinde Beyoğlu 23. Noterliğine 35013 yevmiye nolu emanet tutanağı ile teslim edildiği, asıl davada, kiralayan tarafından Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/355 D.İş dosyasından yaptırılan tespitte kiralananda 117.774,40 TL zarar ve eski hale getirme masrafları olduğunun belirlendiği, bu zarar ve masraf tutarının teminat mektubu bedelinden karşılanması gerekip teminat mektubunun iade koşullarının gerçekleşmediği, birleşen 2003/87 E. sayılı dosyada; davalının eski hale getirme masraflarının teminat mektubundan karşılanmasından sonra geriye bir bedel kalırsa bunun iadesinin gerektiği, birleşen 2006/246 E. sayılı dosyasında; davacı … tarafından 15.03.2004 ile 31.03.2006 tarihleri arasında ödenmeyen kira bedeline mahsuben 100.000 TL’nin tahsilinin istendiği, ancak davacı tarafça taşınmazın tahliye tarihinden sonra kira bedelinin talep edilemeyeceği, çünkü kiracının taşınmazı terk etmesinden sonra kiralayanın taşınmazın tahliyesi nedeniyle isteyebileceği eski hale getirme masraflarını talep ederek sözleşmenin sona erdiğini kabul ettiği, bundan sonraki taleplerin M.K.2’ye de aykırı olduğu, birleşen 2004/565 E. sayılı dosyada; davacı … tarafından kiralananın eski hale getirilmesi bedeli ve kira kaybına ilişkin davalılar aleyhine Şişli 2. Icra müdürlüğünün 2004/1135 sayılı dosyasından takibe geçilerek Şişli 4. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2003/355 D.İş sayılı dosyasından tespit edilen 117.774,40 TL, 5 aylık kira mahrumiyeti karşılığı olarak 425.443,20 TL, işlemiş temerrüt faizi olarak 75.445,26 TL, ihtarname masrafı olarak 103,00 TL olmak üzere toplam 618.765,86 TL’nin takip tarihinden itibaren işleyecek reeskont faizi ile birlikte tahsilinin istendiği, davalıların itirazı üzerine takibin durdurulduğu, her ne kadar daha sonra keşif yaptırılmış ise 117.774,40 TL bedele itibar edilmesi gerektiği, davacının kiracı tarafı temerrüte düşürdüğü 15.01.2004 tarihinden takip tarihi 06.02.2004 tarihine kadar 16 gün süre için yasal faiz oranı üzerinden 1.266,07 TL işlemiş temerrüt faizi ile 103,00 TL ihtarname masrafı olmak üzere toplam 119.143,47 TL talep edebileceği, tahliye anında mecurun durumu, taraflar arasındaki sözleşmenin özel şartlar bölümünün 8/d maddesi ile 13 ncü maddesinde kiralananda yapılabilecek tadilatların eski hale getirilmesi ile ilgili düzenlemeler yapıldığı, taraflar sözleşmede kiralananda değişiklik yapılmasını öngördüklerinden ve bunları kira süresi sonunda eski hale getirilmesini karar bağladıklarından ve bunların yapılmasını teminat mektubu ile garanti altına aldıklarından eski hale getirme süresi olan 5 aylık süre içerisinde kira kaybının talep edilemeyeceği, çünkü tarafların sözleşmede böyle bir dönemi öngörmüş oldukları gerekçesiyle; asıl dava ile birleşen 2003/87 E. ve 2006/246 E. sayılı davanın reddine; birleşen 2004/565 E. sayılı dosyada, davalılar tarafından Şişli 2. İcra Müdürlüğü’nün 2004/1135 sayılı dosyasında yapılan itirazın itirazın kısmen iptaline, takibin 119.143,47.TL üzerinden 117.774,40.TL asıl alacağa, takip tarihinden itibaren işleyecek değişen oranlarda yasal faizi ile birlikte devamına, fazla istemin reddine karar verilmiştir.

IV. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Mahkeme kararına karşı süresi içinde asıl davanın davacısı Birleşik Fon Bankası vekili ve asıl ve birleşen davanın davalısı ve birleşen diğer davaların davacısı … vekili tarafından ayrı ayrı temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Yargıtay (Kapatılan) 6. Hukuk Dairesinin 18.11.2014 tarihli ve 2014/8740 E., 2014/12606 K. sayılı ilamıyla; temyiz eden asıl davanın davacısı-davalı … vekilinin tüm asıl ve birleşen davanın davalısı, birleşen diğer davaların davacısı … vekilinin sair temyiz itirazlarının reddiyle; davacı … vekilinin birleşen 2004 / 565 E. sayılı dosyaya ilişkin temyiz itirazları yönünden, icra takibinde ve davada dayanılan ve hükme esas alınan 15.10.1998 başlangıç tarihli ve beş yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracılara bir yandan kiralananda tadilat yapma yetkisi verilirken, diğer yandan tahliye halinde kiralananın eski hale getirilmesi yükümlülüğü de getirildiğini, kiracıların, kira süresi sonunda kiralananı tahliye ederlerken anılan sözleşme maddeleri hükmünü yerine getirmedikleri, gerek tespit, gerek yargılama sırasında alınan bilirkişi raporları ile belirlendiği üzere, kiralananı eksik ve hasarlı şekilde bıraktıkları, söz konusu bilirkişi raporlarında kiralananın eski hale getirilebilmesi için beş aylık süreye ihtiyaç olduğunun saptandığı, bu süre zarfında kiralananın davalı- karşı davacı kiraya verenin tasarrufunda olamayacağı, kiralanan taşınmazdan yararlanamayacağı ve kira geliri elde edemeyeceğini, bu durumda kiracıların onarım süresince kiraya verenin uğrayacağı kira kaybını da karşılaması gerektiği, bu itibarla Mahkemece onarım süresi kira parası yönünden de davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde bu konudaki istemin ret edilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu; davacı … vekilinin birleşen 2006/246 E. sayılı dosyaya ilişkin temyiz itirazları yönünden ise; kiracıların sözleşme süresi içinde, sözleşme süresi sonunda akdi feshedeceklerini bildirdiklerine göre, yasaya uygun bir fesih ihbarının olması durumunda kiraya verenin tahliye sonrasında kiracılardan talep edebileceği bir kira parası olmayacağı, bununla birlikte ihtarnamelerin kiraya verene ne zaman tebliğ edildiğine ilişkin dosyada bir bilgi ve belge bulunmadığı, bu durumda öncelikle fesih ihbarnamelerinin hangi tarihte tebliğ edildiğinin belirlenmesi ve bu tarih itibariyle sözleşmenin yasaya uygun şekilde feshedilip edilmediğinin tespit edilmesinin zorunlu olduğu, eğer sözleşme yasaya uygun şekilde feshedilmemiş ise, kira sözleşmesinin kendiliğinden bir yıl süreyle uzamasının gündeme geleceği, bu durumda da kiracıların tahliye tarihinden kiralananın aynı koşullarla yeniden kiraya verilebileceği tarihe kadar boş kaldığı süreye ilişkin kira parasından sorumlu olacakları, kiracıların sözleşmeyi feshettikten sonra kiralananın anahtarlarını 15.10.2003 tarihinde notere tevdi ederek, keyfiyeti aynı tarihli ihtarname ile kiraya verene bildirdikleri, ne var ki bu ihtarnamelerin de ne zaman tebliğ edildiğine ilişkin dosyada bir belge bulunmadığı, o halde Mahkemece öncelikle fesih ihbarnamelerinin ve kiralananın anahtarlarının notere teslim edildiğine ilişkin ihtarnamelerin kiraya verene ne zaman tebliğ edildiği üzerinde durularak, sözleşmenin usulüne uygun olarak feshedildiğinin saptanması halinde kira alacağı isteminin reddine, aksi halde, yani sözleşme yöntemine uygun feshedilmemiş ise, kiralananın erken tahliyesi nedeniyle kiraya verenin yoksun kaldığı kira alacağının tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesiyle; asıl davaya ilişkin hükmün onanmasına, birleşen 2004 / 565 E. 2006/246 E. sayılı davaların davacısı … vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile bu davalara ilişkin hükmün bozulmasına karar verilmiştir.

B. Mahkemece Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bozmaya uyan Mahkemenin ilam başlığında tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma ilamı doğrultusunda ve tarafların itirazlarının değerlendirilmesi için alınan ek raporda, asıl ve birleşen davada teminat mektubunun iade edilemeyeceği, hesaptan sehven düşüldüğü görülen depozito ile ilgili gerekli düzeltmenin yapıldığı ve 15.03.2004-31.03.2006 tarihleri arasındaki dönem için kira bedeli talep edilemeyeceği, icra takip tarihi itibariyle 545.493,88 TL, iflas tarihi itibariyle 1.073.058,18 TL kiracılar borcunun hesaplandığı yönünde görüş belirtildiği, davacının davalılardan takip tarihi itibariyle 545.493,88 TL alacaklı olduğu, iflas eden davalılar yönünden davanın kayıt kabul davasına dönüştüğü ve davacının iflas tarihi itibariyle alacağının masaya kayıt ve kabulünü talep edebileceği ancak davacının dava ve yargılama sırasındaki talepleri ile bağlılık ilkesi gereği dava değeri olarak belirtilen kısım yönünden alacağın iflas masasına kayıt ve kabulüne dair hüküm tesis edildiği gerekçesiyle; asıl davanın reddine; birleştirilen 2003/87 E. sayılı davanın reddine; birleştirilen 2006/246 E. sayılı davanın reddine; birleştirilen 2004/565 Esas sayılı davanın kısmen kabulüne, mükerrer tahsil oluşturmamak kaydıyla; Bayındırbank A.Ş.nin Şişli 2. İcra Müdürlüğünün 2004/1135 Esas sayılı dosyasına vaki itirazının 543.320,60 TL’si asıl alacak olmak üzere toplam 545.493,88 TL için iptaline, takibin asıl alacağa takip tarihinden itibaren değişen oranlarla yasal faiz yürütülmesine, davacının fazlaya ilişkin talebinin reddine, alacak likit ve itiraz haksız olduğundan %40 oranında 218.197,55 TL inkar tazminatının davalı …Ş’den (Bayındırbank A.Ş) tahsili ile davacıya verilmesine, mükerrer tahsil oluşturmamak kaydıyla; 618.765,86 TL kira alacağının davalılar Bayındır Holding A.Ş. iflas masası ve Erya Radyo Televizyon Yay. A.Ş. iflas masasına davacı alacağı olarak kayıt ve kabulüne karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Mahkemenin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- birleşen dosyada davalı … vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacı- birleşen dosyada davalı … vekili; birleştirilen 2006/246 E. sayılı davada, nisbi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, davalılar lehine ayrı ayrı hükmedilmesi gereken vekalet ücretinin ıslah edilen miktar üzerinden nispi hesaplanması gerektiğini, davalılar lehine tek vekalet ücretine hükmedilmesinin de hatalı olduğunu, asıl davada Bankalar Kanunu gereği kira sözleşmesinin geçersiz sayılması ve teminat mektubu nedeniyle müvekkilin borçlu bulunmadığının tespitine, bu nedenle konusuz kalan teminat mektubunun iadesine karar verilmesi gerektiğini, birleştirilen 2004/565 E. sayılı davada müvekkilinin icra takibine itirazında haksız olmayıp alacağın da likit olmadığını, uyuşmazlığın yargılamayı gerektirdiği, ayrıca müvekkili Bankanın yönetim ve denetimi Fon tarafından yürütüldüğünden 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun 138 inci maddesine göre her türlü tazminat ve cezalardan muafiyeti söz konusu olduğunu, reddedilen kısım için müvekkil lehine kötüniyet tazminatına hükmedilmemesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, müvekkilin hasar, zarar, eski hale dönüştürme ve eski hale dönüştürme süresi nedeniyle mahrum kalınan kira borcu olmadığını, bilirkişiler tarafından eski hale getirme için tespit edilen sürelerin fahiş ve afaki olup kabul edilmesinin mümkün olmadığını, imalat kalemleri fahiş tespit edilmiş olup neye göre tespit edildiğinin belgelendirilmediğini, emsal teşkil edecek fiyat tekliflerinin de raporda yer almadığını, kira kaybı bedeli olarak hesaplanan rakamların fahiş olup rayiç bedelleri yansıtmadığını, talep edilen kira bedeli fahiş olup, mahrum kalınan kira bedellerinin tespitinde rayiç kira bedellerinin esas alınması gerektiğini, alacağa faiz işletilmesinin kabul edilemez olup faiz başlangıç tarihine de ayrıca itiraz ettiklerini, müvekkil aleyhine hükmedilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin fahiş olduğunu ileri sürerek; Mahkeme kararının bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; asıl davada davacı kiracı Bayındırbank A.Ş. ( Birleşik Fon Bankası ) tarafından kira sözleşmesi gereği verilen 240.000 Dolar bedelli teminat mektubunun iadesi, birleşen 2003 / 87 E. sayılı davada kiracı … tarafından kira sözleşmesi gereği verilen 240.000 Dolar bedelli teminat mektubunun iadesi, birleşen 2004 / 565 E. sayılı dosyasında açılan davada, hor kullanma tazminatı ve onarım süresi kira parasının tahsiline yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali, birleşen 2006 / 246 E. sayılı dosyasında açılan dava, yoksun kalınan kira parasının tahsili istemine ilişkin olup, asıl dava ile birleşen 2004/565 E. ve 2006/246 E. sayılı dosyalar yönünden temyiz isteminde bulunulmuştur.

2. İlgili Hukuk
1. Usulî kazanılmış hak kurumu, davaların uzamasını ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek, hukukî alanda istikrar sağlamak amacıyla Yargıtay içtihatları ile geliştirilmiş, öğretide kabul görmüş ve usul hukukunun vazgeçilmez, ana ilkelerinden biri hâline gelmiştir. Anlam itibariyle, bir davada mahkemenin ya da tarafların yapmış olduğu bir usul işlemi ile taraflardan biri lehine, dolayısıyla diğeri aleyhine doğmuş ve kendisine uyulması zorunlu olan hakkı ifade etmektedir.

2. Bilindiği üzere; Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün, bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir. Bozma kararına uymuş olan mahkeme, (bozma kararının kapsamı dışında kalmış olması nedeniyle) kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla kesinleşmiş, bu kısımlar lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak oluşturur (04.02.1959 tarihli ve 1315 sayılı YİBK).

3. Usuli kazanılmış hak kavramına ilişkin açıklanması gereken diğer bir husus ise; bir mahkemenin Yargıtay tarafından verilen bozma kararına uyması üzerine, kendisi için o kararda gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğünün bulunmasıdır. Bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararında belirtilen çerçevede işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (09.05.1960 tarihli ve 21/9 sayılı YİBK).

4. İcra İflas Kanunu’nun 67 inci maddesi hükmü uyarınca icra takibinde haksız ve kötü niyetli olan alacaklının diğer tarafın talebi üzerine icra inkar tazminatına mahkum edilmesi gerekmektedir. Anılan madde uyarınca davanın kabulü halinde davacı alacaklı yararına icra inkar tazminatına hükmedilmesi için davaya konu alacağın gerçek miktarın belli olması veya belirlenebilmesi için bütün unsurlarının borçlu tarafından bilinebilecek nitelikte bulunması, likit olması gerekir.

5. 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun (5411 sayılı Kanun) 138 inci maddesi “ Fonun taraf olduğu her türlü dava ve icra takiplerinin kısmen veya tamamen Fon aleyhine neticelenmesi hâlinde, 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununda yazılı tazminat ve cezalar Fon hakkında uygulanmaz. “şeklindedir.

6. Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 3 üncü maddesinin 2 nci fıkrası “Müteselsil sorumluluk da dahil olmak üzere, birden fazla davalı aleyhine açılan davanın reddinde, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek, ret sebebi ayrı olan davalılar vekili lehine ise her ret sebebi için ayrı ayrı avukatlık ücretine hükmolunur.” ve 13 üncü maddesinin 4 üncü fıkrası “Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” şeklindedir.

3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere, uyulan bozma ilamında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yapılarak karar verilmesi ve bozma kararı kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin ileri sürülen sebeplerin incelenmesi artık mümkün olmadığına göre; aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Birleşen 2006/246 E. sayılı dava, yoksun kalınan kira bedelinin tahsili istemine ilişkin olup davanın reddine karar verilmiştir. Karar tarihinde yürürlükte olan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 3/2 inci maddesi gereğince, ret sebebi ortak olan davalılar vekili lehine tek vakalet ücreti hükmedilmesinde ve 13/4 üncü maddesi gereği yoksun kalınan kira bedeline ilişkin talebin tazminat niteliğinde olması nedeniyle maktu vekalet ücretine hükmedilmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak karar tarihinde yürürlükte bulunan AAÜT’ne göre maktu vekalet ücreti 4.080 TL olduğu halde 1.000 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.

3.Birleşen 2004/565 E. sayılı davada; takibe konu alacak, hor kullanma tazminatı ve onarım süresi kira bedelinin tahsiline yönelik olup, alacak yargılamayı gerektirdiğinden, likit değildir. Ayrıca 5411 sayılı Kanun’un 138 inci maddesi gereği de davalının icra inkar tazminatı ile sorumlu tutulması doğru değildir. Bu nedenle Mahkemece icra inkar tazminatı isteminin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır.

Ne var ki bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’na (6100 sayılı Kanun) eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu’nun (1086 sayılı Kanun) 438 inci maddesinin yedinci fıkrası uyarınca temyiz olunan Mahkeme kararının düzeltilerek onanması gerekir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1. Davacı-birleşen dosyalarda davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine,

2. Mahkeme kararının hüküm fıkrasının C- 3 numaralı bendinde yer alan “ Davalılar vekilleri lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 1.100.TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine” ifadesinin çıkarılarak yerine “Davalılar vekilleri lehine karar tarihindeki Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince taktir olunan 4.080 TL maktu avukatlık ücretinin davacıdan tahsili ile davalılara ödenmesine” ifadesinin ve hüküm fıkrasının D-1 bendinde yer alan “ Alacak likit ve itirazın haksız olduğundan %40 oranından 218.197,55 TL inkar tazminatının davalı …Ş’den (Bayındırbank A.Ş) tahsili ile davacıya verilmesine” ifadesinin çıkarılarak yerine “icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına” ifadesinin yazılması suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA,

8.400,00 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalı/birleşen dosyalar davacısı …’dan alınıp davacı/birleşen dosyalar davalısı Birleşik Fon Bankası A.Ş.’ye verilmesine,

6100 sayılı Kanun’a eklenen Geçici Madde 3 atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Kanun’un 440 ıncı maddesi uyarınca kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere,

30.05.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.