Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/2382 E. 2022/4165 K. 26.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2382
KARAR NO : 2022/4165
KARAR TARİHİ : 26.04.2022

Davacılar 1-…, 2-… ile davalılar 1-…, 2-…, 3-……Hiz. İşl. Tic. İnş. Ve Turz. Ltd. Şti. Aralarındaki tazminat davasına dair Bodrum 1. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 11/02/2021 tarihli ve 2016/113 E. -2021/45 K. sayılı hükmün onanması hakkında Dairemizce verilen 20/01/2016 tarihli ve 2021/2630 E. -2022/239 K. sayılı karara karşı, davacılar vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davacı … …’ın sol ayağının 21.07.2005 günü geçirdiği bir trafik kazası nedeniyle kırıldığını, … Hastanesine ambulans ile götürülen davacıya ilk müdahalenin acil odasında yapıldığını, çekilen film sonuçlarına göre femurda parçalı kırık olduğu ve hemen ameliyata alınması gerektiği, aksi halde davacının hayati tehlikeye maruz kalacağının bildirildiğini, ameliyatın ertesi gün saat 14.00 civarında yapıldığını, böylece hayati tehlike gerekçesi ve psikolojik baskı ile acilen ameliyat için davacının rızası alınmasına rağmen ameliyatın bir günden fazla geciktirildiğini, parçalı kırıklar ve ağrılar içinde davacı hastanın bekletildiğini, ameliyattan 6 gün sonra taburcu olmak için yataktan kalkmak istediğinde vücudundan gelen ses sonrasında yatağa düştüğünü, bunun üzerine çekilen röntgende kalça topuzunda kırık bulunduğunun anlaşıldığını, önce bu kırığın kendi kendine geçeceği söylenmesine rağmen ertesi gün davalı doktorların kırığın ameliyat edilmesi gerektiğini ancak bu ameliyatın … Hastanesinde yapılamayacağını söylediğini, davalı doktorların kalçada bulunan kırığı zamanında tespit edemediğini, bu nedenle ameliyatın hatalı olarak yapıldığını, yanlış ameliyat sebebiyle davacının bir dizi ameliyat geçirmek zorunda kaldığını, davacının ancak koltuk değnekleri ile hareket edebilen bir kişi olarak yatağa bağımlı hale geldiğini, hatalı operasyon nedeniyle iş hayatına son vermek zorunda bırakıldığını, ailevi yükümlülüklerini yerine getiremediğini, davacıdan alınan rızanın hukuka ve ahlaka aykırı olması sebebiyle geçersiz olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla davacı … için 150.000 TL maddi, 100.000 TL manevi, eşi davacı … için 20.000 TL manevi tazminatın zararın meydana geldiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama neticesinde, davanın reddine karar verilmiş, davacının temyiz talebi üzerine hüküm, Dairemizin 20.01.2022 tarih, 2021/2630 Esas, 2022/239 Karar sayılı ilamı ile onanmış, davacılar karar düzeltme talebinde bulunmuştur.
1-Dosyadaki yazılara mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre HUMK’nın 440. maddesinde sayılan nedenlerden hiçbirine uygun olmayan davacıların aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair karar düzeltme isteklerinin reddi gerekir.
2-Davacılar eldeki dava ile hatalı teşhis ve tedavi sebebiyle maddi ve manevi tazminat talebinde bulunmuş; mahkemece davanın reddine karar verilerek, davacı … aleyhine maddi tazminat yönünden 18.200 TL, manevi tazminat yönünden 13.450 TL vekalet ücretine hükmedilmiştir.
Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin “Manevi tazminat davalarında ücret” başlığı altında düzenlenen 10. maddesinde; “(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” hükmü ile; aynı Tarifenin 13. maddesinde, “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. (3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur.” hükmü bulunmaktadır. Buna göre maddi ve manevi tazminat talebi reddedilen davacı … aleyhine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, yukarıda yazılı şekilde fazla vekalet ücretine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
Ne var ki bu husus yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyip hükmün düzeltilerek onanması HMUK’un 438/7.maddesi hükmü gereğidir. Kararın bu yönden düzeltilmesine karar verilmesi gerekirken zuhulen onanmasına karar verildiği bu kez yapılan karar düzeltme incelemesi sonucu anlaşılmakla, Dairemizin 20.01.2022 tarih, 2021/2630 Esas, 2022/239 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkeme kararının düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacıların sair karar düzeltme taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenle Dairenin 20.01.2022 tarih, 2021/2630 Esas, 2022/239 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak, mahkemenin hüküm fıkrasındaki 4. bendin hüküm fıkrasından çıkartılmasına, yerine “4-Davalılar kendilerini yargılamada bir vekil ile temsil ettirdiklerinden maddi tazminat istemi yönüyle karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılara verilmesine,” cümlesi yazılmasına, hüküm fıkrasının 5. bendinin hükümden çıkartılarak yerine “5-Davalılar kendilerini yargılamada bir vekil ile temsil ettirdiklerinden manevi tazminat istemi yönüyle karar tarihinde yürürlükte bulunan A.A.Ü.T uyarınca hesaplanan 4.080 TL maktu vekalet ücretinin davacı …’tan alınarak davalılara verilmesine,” cümlesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 26/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.