Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/2136 E. 2023/1344 K. 09.05.2023 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2136
KARAR NO : 2023/1344
KARAR TARİHİ : 09.05.2023

İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 3. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/64 E., 2021/1768 K.
DAVA TARİHİ : 20.07.2016
KARAR : Davanın reddine
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 7. Asliye Hukuk Mahkemesi
SAYISI : 2016/356 E., 2019/393 K.

Taraflar arasındaki sözleşmenin iptali davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacılar tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacılar tarafından duruşma istemli temyiz edilmekle kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, 09.05.2023 tarihinde duruşma yapılmasına ve duruşma gününün taraflara davetiye ile bildirilmesine karar verilmiştir..

Belli edilen günde gelen kendi adına asaleten, davacılar adına vekaleten Avukat …geldi başka gelen olmadı, sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için uygun görülen saat 14.00’te Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlenerek dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA
Davacılar vekili, davacıların murisi … Ali Tekelioğlunun 2006 tarihinde kanser hastalığından vefat ettiğini, dava konusu olan Antalya 2 nci Noterliğinin 01.11.2005 tarihli 22620 yevmiye nolu satış vaadi sözleşmesinin düzenlendiği tarihte murisin kanser hastalığıyla savaştığını, Akdeniz Üniversitesi Onkoloji bölümünce düzenlenen 29.09.2005 tarihli raporda murisin ağır tedavi gördüğünün belli olduğunu, bu nedenle sözleşmeyi imzalarken karar verecek ve idrak edecek durumda olmadığını, satış vaadine konu olan taşınmazların 1980 yılında yapılan kadastro tespitine itiraz üzerine Antalya Kadastro Mahkemesinin 1990/364 E. 2004/30 K. sayılı ilamı gereği hazine adına tesciline karar verildiğini, temyiz incelemesi sonucu kararın bozulduğunu, halen 2012/662 E. sayılı dosyasından davanın devam ettiğini, satışa konu edilen taşınmazların tapusunun halen mevcut olmadığını, murisin ölümünden sonra mirasçılarının kullanımında olduğunu, davalının bu yerde zilyetliğinin bulunmadığını, tapusuz taşınmazların satışının vaadedilmesinin teknik olarak mümkün olmadığını, kaldı ki iptali istenen sözleşmedeki belirlenen rakamın gerçeği yansıtmadığını, piyasa rayicine göre çok düşük kaldığını, murisin fiili ehliyeti bulunmadığından satış vaadi sözleşmesinin iptaline karar verilmesini istemiştir.

II. CEVAP
Davalı vekili, davayı kabul etmediklerini, murisin işlem tarihinde fiil ehliyetinin mevcut olduğunu, sözleşmenin geçerli olduğunu savunarak davanın reddini dilemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen tarih ve sayılı kararı ile; toplanan deliller, bilirkişi ve tanık beyanları, Adli Tıp Dördüncü İhtisas Kurulu’ndan alınan rapora göre, muris … …’nun Antalya 2 nci Noterliğinin 01.11.2005 tarih 22620 yevmiye nolu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesine göre fiili ehliyete haiz olarak taşınmazını davalıya satmayı vaat ettiği ve bedelini tahsil ettiği sabit olup TMK, TBK’nun ve Noterlik Kanununa göre taraflar arasında akdedilen sözleşmenin geçerli olduğu gözetilerek davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda anılan tarih ve sayılı kararı ile; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunun “Yapılamayacak İşlemler” başlıklı 357/1 inci Maddesinde “… bölge adliye mahkemesince resen göz önünde tutulacaklar dışında, ilk derece mahkemesinde ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar dinlenemez, … ” düzenlemesi gereğince ilk derece mahkemesinde savunmanın genişletilmesi yasağı başlamadan önce usulünce ileri sürülmeyen iddia ve savunmalar istinaf aşamasında ileri sürelemeyeceği, bu nedenle davacılar vekili tarafından dava ve cevap dilekçesi ile iddianın genişletilmesi yasağı başlamadan önce ileri sürülmeyen ancak istinaf dilekçesinde ileri sürmüş olduğu zamanaşımı, aşırı yararlanma, irade bozukluklarına ilişkin istinaf itirazılarına yönelik, istinaf incelemesi yapılmadığı, dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine, Adli Tıp Kurumu 4 üncü İhtisas kurulundan alınan rapora göre davacılar murisinin sözleşme tarihinde fiil ehliyeti olduğunun tespit edilmiş olmasına, davacılar murisi okur yazar olmasa bile Noterlik Kanununun 87 nci maddesi gereğince davaya konu sözleşmenin iki tanık huzurunda Noterde yapılmış olması nedeniyle sözleşmenin geçerli bulunmasına göre davacılar vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacılar vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri
Davacılar vekili, dava ve istinaf dilekçesindeki hususları tekrar ederek, sözleşmenin yapıldığı tarihten bu yana zilyetliğin davalıya devredilmediğini, murisin fiiil ehliyetinin tespiti konusunda eksik inceleme yapıldığını beyan ederek kararın bozulmasını istemiştir.

C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, mirasçıların murisin yapmış olduğu satış vaadi sözleşmesinin geçersiz olduğu iddiasına dayalı iptali istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 9 uncu maddesi: Fiil ehliyetine sahip olan kimse, kendi fiilleriyle hak edinebilir ve borç altına girebilir.

3. Değerlendirme
Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle davacılar vekilinin talebinin mutlak butlan sebebiyle satış vaadi sözleşmesinin iptali istemi olduğunun anlaşılmasına ve yargılama aşamasında alınan ATK raporundaki tespite göre, usul ve kanuna uygun olup davacılar vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Bölge Adliye Mahkemesi kararın ONANMASINA;

Aşağıda yazılı bakiye temyiz harcının temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.05.2023 tarihinde oy biriliğiyle karar verildi.