Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2022/2005 E. 2022/4681 K. 17.05.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2022/2005
KARAR NO : 2022/4681
KARAR TARİHİ : 17.05.2022

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK. AV. …

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; Itır Eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı kurumun 29/02/2012 tarihli yazısı ile 2011 yılı Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokolün (6.3.19), (6.3.10), (6.3.24) ve (4.3.6) maddelerini dayanak göstererek hakkında cezai şart uyguladığını, sözleşmesini 2 (iki) yıl süreyle feshettiğini, kurum zararı olarak da reçete bedellerini tahsil edeceğini bildirdiğini, cezai şart ve reçete bedeli olarak hakedişlerinden yapılacak olan toplam 706.548,79 TL tutarındaki kesintinin fahiş olup, ekonomik mahvına sebebiyet vereceğini, davaya konu reçetelerin sahte olmadığını, reçete muhteviyatı ilaçların tamamının hasta veya yakınına teslim edildiğini, davalı kurum işleminin haksız ve hukuka aykırı olduğunu ileri sürerek; kurum işleminin iptalini talep etmiştir.
Davalı; davaya konu kurum işleminin yasal mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davaya konu sahte reçetelerin kuruma fatura edilmesinde davacı eczacının kastının bulunmadığı; öte yandan, bir kısım reçete muhteviyatı ilaçların hasta veya hasta yakınına teslim edilmediği, davacı eczacının kendisine hasta yönlendirdiği gerekçesiyle; davanın kısmen kabulüne, sözleşmenin 2 ( iki) yıl süreyle feshi ve 603.234 TL tutarındaki cezai şart bedelinin tahsiline yönelik davalı kurum işleminin iptaline, fazlaya ilişkin istemin reddine dair verilen hüküm, tarafların temyizi üzerine; Yargıtay (Kapatılan) 13. Hukuk Dairesinin 12/03/2018 tarihli ve 2015/36953 E. – 2018/2946 K. sayılı kararıyla; (1) numaralı bentle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazları reddedildikten sonra, (2) numaralı bentle; 2016 yılı … Protokolü ile davaya konu kurum işlemine dayanak gösterilen 2011 yılı … Protokolünün (6.3.24) maddesinin yürürlükten kaldırıldığı, mahkemece, 2016 yılı … Protokolünün (5.3) maddesi çerçevesinde değerlendirme yapılması; diğer taraftan, davalı kurum işlemi ile reçete muhteviyatı ilaçların bir kısmının hasta veya hasta yakınına teslim edilmediğinden bahisle davacı hakkında cezai işlem tesis edildiği, bu kapsamda hasta yakınlarının tanık sıfatıyla dinlenilmesi, gerekirse konunun uzmanı bilirkişi heyetinden rapor alınması ve hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ile karar verildiği gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece; 22/03/2021 tarihli bilirkişi heyeti raporu hükme esas alınarak, davanın kabulüne, kurum işleminin iptaline karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince hüküm verilmiş olmasına ve bozma kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmamasına göre, davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2)Taraflar arasında imzalanan 2011 yılı Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacılar Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin Protokol’ün (6.3.19.) maddesi; “Eczacı ya da … çalışanlarınca Kurumu zarara uğratmak amacıyla kasıtlı olarak Kuruma sahte ilaç fiyat kupürü veya sahte reçete veya sahte rapor fatura edildiğinin tespiti halinde reçete bedelinin 10 katı tutarında cezai şart uygulanarak sözleşme feshedilir ve 2 yıl süre ile sözleşme yapılmaz. Uygulanacak cezai şart 10.000 TL den az olamaz.
Ancak, söz konusu sahte kupür veya sahte reçete veya sahte raporun eczacının kastı dışında üçüncü kişilerin dahili ile Kuruma fatura etme işlemi gerçekleştirilmiş ise bu madde hükmü uygulanmaz.”;
Aynı tarihli protokolün (4.3.6.) maddesinde ise; “Protokolün (6.3.) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez. Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükmünü içermektedir.
2016 yılı … Protokolü ile yukarıda belirtilen (6.3.19) madde hükmü değiştirilmiş olup; “ sözleşmenin feshine” yönelik yaptırım “ uyarı” olarak değiştirilmiştir.
Somut olayda; davalı kurum işlemi ile sahte reçetelerin kuruma fatura edildiğinden bahisle, yukarıda belirtilen ilgili protokolün (6.3.19) ve (4.3.6) maddeleri uyarınca, davacı eczacı hakkında 603.234 TL cezai şart uygulanarak sözleşmesinin 2 (iki) yıl süreyle feshedildiği, kurum zararının giderilmesi amacıyla da reçete bedeli olan 60.323,40 TL’nin yersiz ödeme kapsamında faiziyle birlikte davacıdan tahsil edileceği bildirilmiş olup; mahkemece, sahte reçetelerin kuruma fatura edilmesinde eczacının kastından bahsedilemeyeceği gerekçesiyle, kurum işleminin tamamen iptaline karar verildiği anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; davaya konu sahte reçetelerin kuruma fatura edilmesinde davacı eczacının kastı bulunmasa da, üçüncü kişilerin suç teşkil eden  eylem ve fiillerinden davalı kurumun sorumlu tutulamayacağı; diğer bir anlatımla, suç teşkil eden eylem sonucunda ortaya çıkan bedelin ödenmesinin davalı kuruma külfet olarak yüklenemeyeceği, bu nedenle sahte reçete bedelinin faiziyle birlikte davacıdan tahsilinin gerektiği dikkate alınarak, 60.323,40 TL tutarındaki sahte reçete bedelinin tahsiline yönelik kurum işleminin iptali isteminin reddi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile davanın tümden kabulüne karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428 inci maddesi gereğince davalı kurum yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince hükmün tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 14/05/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.