Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/7697 E. 2022/6031 K. 21.06.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7697
KARAR NO : 2022/6031
KARAR TARİHİ : 21.06.2022

MAHKEMESİ :TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 21/06/2022 tarihinde davacı vekili Av. … ile davalı vekili Av. … geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; maliki bulunduğu 3 adet iş makinasının işletilmesi hususunda davalı ile 09/10/2014 tarihli ortaklık protokolünü imzalandığını, protokol gereğince davalı yanın iş ortaklığı katılım payının 80.100 $ olarak belirlendiğini, bu bedel karşılığında iş makinalarının 1/3 oranında ortağı olacağının kararlaştırıldığını, davalı tarafından kararlaştırılan katılım payının ödenmediğini, buna rağmen makinanın davalı tarafından üçüncü kişilere kiralandığını ve 8 ay gelir elde edildiğini ileri sürerek, payına düşen kira bedelinden şimdilik 20.000 TL’nin 09/10/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş, 09/04/2021 tarihinde ıslah dilekçesi ile dava değerini 160.000 TL’ ye yükseltmiştir.
Davalı; talebin kira alacağı olarak kabul edilmesi halinde sulh hukuk mahkemesinin, haksız fiil olarak kabul edilmesi halinde ise asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğunu, esas yönünden ise davaya konu iş makinasının davacı şirketin yetkilisi olan … … ile arasında kurulan adi ortaklığa ait olduğunu, adi ortaklığın feshi istemiyle Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde açmış olduğu 2015/96 Esas sayılı davanın bekletici mesele yapılması gerektiğini savunarak, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, dairenin görev bozmasına uyularak yapılan yargılama neticesinde; taraflar arasındaki sözleşme ve protokollere aykırı olarak iş makinesinin davalı tarafından üçüncü kişilere kiralanmak suretiyle gelir elde edildiği ve bu gelirden davacıya pay verilmediğinin bilirkişi raporu ve tüm belgelerle sabit olduğu, davalı taraf adi ortaklığın feshi davasının sonucunun bekletilmesini talep etmişse de eldeki davanın konusunun para alacağı olduğu, adi ortaklığın feshi davasında tarafların alacak ve borçlarının hesabında dikkate alınıp mahsup edilebileceği, usul ekonomisi bakımından dava sonucunun beklenmeyeceği gerekçesiyle; davanın kabulüne, 20.000 TL’nin ihtar tarihinden, 140.000 TL’nin ise ıslah tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya ödenmesine karar verilmiş; karar, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun “Bekletici sorun” başlıklı 165. maddesinde; “(1) Bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya, idari makamın tespitine yahut dava konusuyla ilgili bir hukuki ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise mahkemece o davanın sonuçlanmasına veya idari makamın kararına kadar yargılama bekletilebilir.
(2) Bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir davanın veya idari makamın çözümüne bağlı ise mahkeme, ilgili tarafa görevli mahkemeye veya idari makama başvurması için uygun bir süre verir. Bu süre içinde görevli mahkemeye veya idari makama başvurulmadığı takdirde, ilgili taraf bu husustaki iddiasından vazgeçmiş sayılarak esas dava hakkında karar verilir” düzenlemesine yer verilmiştir.
Bu düzenleme gereğince bir davada hüküm verilmesi, başka bir davada incelenmekte ve kesin olarak karara bağlanacak olan bir hukukî ilişkinin mevcut olup olmadığına kısmen veya tamamen bağlı ise, o davanın sonucu beklenmek üzere yargılama ertelenebilir. Hâkim, o davanın sonucunu kendi bakmakta olduğu dava için bekletici sorun yapabilir.
Bu açıklamalar ışığında somut olay değerlendirildiğinde; davalı tarafından Ankara 8. Asliye Ticaret Mahkemesinde adi ortaklığın feshi istemiyle 2015/96 E. sayılı (görevsizlik kararı sonrasında Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2020/417 Esas sayılı) dosyası açıldığı bildirilerek, bu dosyanın sonucunun beklenmesi talep edilmiştir. Söz konusu dava, adi ortaklığın fesih ve tasfiyesi talebi olup, eldeki davaya konu iş makinesinin; mülkiyeti, gelir ve giderlerinin paylaşımı, taraflar arasında yapıldığı iddia olunan adi ortaklığın da konusunu oluşturmaktadır. Adi ortaklığın tasfiyesi işlemi, ortaklığın bütün malvarlığının belirlenip, ortakların birbirleri ile alacak verecek ve ortaklıktan doğan tüm ilişkilerinin kesilmesi yoluyla ortaklığın sonlandırılması, malların paylaşılması ya da satış yoluyla elden çıkarılması işlemidir. Başka bir deyişle bir arıtma işlemidir.
Eldeki davada, davacının kira alacağının bulunup bulunmadığı konusunda karar verilebilmesi için öncelikle taraflar arasında bir adi ortaklık ilişkisi olup olmadığı ve iş makinesinin mülkiyetinin kime ait olduğuyla ilgili uyuşmazlığın çözümlenmesi gerekmekte olup, davalı tarafından adi ortaklığın feshi istemli açılmış olan davada verilecek kararın bu davayı etkileyeceği, sonucunun beklenmesinde hukukî yarar bulunduğu açıktır.
Hal böyle olunca mahkemece; HMK’nın 165 nci maddesine göre Ankara 3. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülmekte olan davanın bekletici sorun yapılması ve hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde karar verilmiş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davalının diğer temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428 inci maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalının diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440 ncı maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/06/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.