Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/7404 E. 2021/13326 K. 21.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/7404
KARAR NO : 2021/13326
KARAR TARİHİ : 21.12.2021

KAYSERİ 2. SULH HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının davalılardan … yönünden reddine, diğer davalı yönünden kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne ilişkin yeniden esas hakkında verilen kararın, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davalı şirket ile 01.01.2010 başlangıç tarihli ve on yıl süreli kira sözleşmesi imzaladıklarını, davalı şirketin taşınmazda kiracı, diğer davalı …’ın ise kefil olduğunu, kira bedelinin 2010 yılında yıllık 300.000 TL olarak belirlendiğini, her yıl Tefe-Tüfe ortalaması alınıp üzerine %5 refah payı eklemek suretiyle gelecek yılların da artış oranlarının belirlenmiş olduğunu, davalı tarafın 2016 yılından beri kiralarını düzensiz ödediğini, işbu davanın kira alacağı için açılmış olan beşinci dava olduğunu, Kayseri 4. İcra Hukuk Mahkemesi tarafından daha önce itirazın kaldırılması ve tahliye yönünden karar verildiğini ancak davalı borçluların tehir-i icra kararı aldığını, davalıların 2018 yılı 8. ay kirasından 29.900 TL, 2018 yılı 9.ay kirasından 29.900 TL, 2018 yılı 10. ay kirasından 29.900 TL, 2018 yılı 11. ay kirasından 39.900 TL ve 2018 yılı 12. ay kirasından da 39.900 TL olmak üzere toplam 169.500 TL eksik ödeme yaptığını, sözleşmede kararlaştırılan faiz oranının aylık %10 olduğunu, davalılar aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davalıların haksız ve kötü niyetli olarak itiraz etmiş olduklarını, kira sözleşmesine göre davalı şirket ve kefilin müteselsilen ve müştereken borçlu olduğunu ileri sürerek; takibine vaki itirazın iptaline, takip konusu borcun takip dosyasında belirtilen aylık %10 faiziyle
ödenmesine ve davalıların takip konusu alacağın %20’sinden az olmamak üzere tazminata mahkum edilmesini talep etmişlerdir.
Davalılar; 01.01.2010 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin 17. maddesine istinaden 30.01.2010, 30.06.2010, 30.01.2011 ve 30.06.2011 tarihlerinde 100.000’er TL olmak üzere toplam 400.000 TL depozitonun davacılara verildiğini, ödenmeyen borçlar ve yerine getirilmeyen taahhütlerin işbu depozito bedelinden nakden karşılanacağının belirtilmesine rağmen davacılar tarafından art niyetle işbu davanın ikâme edildiğini, bunun üzerine toplam 400.000 TL’nin tahsili amacıyla Kayseri 8. İcra Dairesi Müdürlüğünün 2018/4346 esas sayılı dosyasıyla davacılar aleyhine icra takibi başlatıldığını ancak davacılar tarafından icra takibine haksız şekilde itiraz edildiğini, davalı …’ın kira sözleşmesini adi kefil sıfatıyla imzaladığını, TBK’nın kefalet hükümlerini düzenleyen 585. maddesine göre adi kefilin borçtan sorumlu tutulabilmesi için kefalet akdinden sonra borçlunun iflas etmesi veya hakkında takibat icra olunup da alacaklının hatası olmaksızın semeresiz kalması yahut borçlu aleyhine Türkiye’de takibat icrasının imkânsız hale gelmesi koşuluna bağlandığını, somut olayda bu koşullardan hiç biri gerçekleşmediğine göre asıl borçluya gidilmeden adi kefil aleyhine takibat yapılamayacağını, ayrıca yasanın aradığı şekil şartlarına uygun bir kefaletin de söz konusu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; davalı … yönünden davanın reddine, davalı … … Özel Sağlık Hizmetleri Tic. A.Ş yönünden davanın kısmen kabulü ile davalı borçlunun icra takip dosyasına yaptığı itirazın kısmen iptaline, takibin 159.571,85 TL asıl alacak ve 32.774,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 192.345,96 TL üzerinden devamına karar verilmesi karara karşı, taraflarca istinaf yoluna başvurulmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalılar vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davacılar vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına, davalı … … Özel Sağlık Hizmetleri Tic. A.Ş ve davalı … yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddine, davalı borçluların İcra takip dosyasına yaptığı itirazların kısmen iptaliyle takibin 159.571,85 TL asıl alacak ile 32.774,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 192.345,96 TL üzerinden devamına karar verilmiş, karar davalılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan kararda yazılı gerekçelere göre, davalılar vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan diğer temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-HMK’nın 26. maddesi hükmüne göre, mahkeme tarafların iddia, savunma ve talepleri ile bağlıdır. Kural olarak mahkemenin talepten fazlasına veya başka bir şeye hükmetmesi olanak dışıdır. Duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Dosyanın incelenmesinde; davacılar tarafından 07.01.2019 tarihinde başlatılan icra takibinde 2018 yılı Ağustos, Eylül, Ekim, Kasım ve Aralık aylarına ilişkin 169.500 TL bakiye kira alacağı ile 35.818,67 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 205.318,67 TL alacağın tahsilinin talep edildiği, davalıların borcun tamamına itiraz ettiği, dava dilekçesinde ise dava değeri olarak asıl alacak tutarı 169.000 TL gösterilerek dava açıldığı ve bu miktar üzerinden harç yatırıldığı, bölge adliye mahkemesince verilen kararda ise talep aşılarak 159.571,85 TL asıl alacak ve 32.774,11 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 192.345,96 TL üzerinden itirazın iptaline karar verildiği görülmektedir.
O halde bölge adliye mahkemesince; davacı tarafça talep edilen asıl alacak üzerinden değerlendirme yapılarak itirazın 159.571,85 TL üzerinden kısmen iptaline karar verilmesi gerekirken, taleple bağlılık kuralına aykırı olarak işlemiş faize yönelik de hüküm kurulması doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalıların diğer temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının HMK’nın 371 inci maddesi uyarınca davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, HMK’nın 373 üncü maddesinin ikinci fıkrası uyarınca dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 21/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.