Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/6810 E. 2022/1224 K. 17.02.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/6810
KARAR NO : 2022/1224
KARAR TARİHİ : 17.02.2022

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf başvurusunun reddine, davalılar vekilinin istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalılar murisi … …’nın, abonelik konusu tesisatın kurulu bulunduğu yerde su tüketiminde bulunduğunu ve söz konusu tüketimin karşılığı ödeme yapmadığını, ödenmeyen su fatura bedellerinin tahsili için başlatılan takibin davalıların itirazı nedeniyle durduğunu, aynı aboneliğe ilişkin daha öncki dönem borçları için yaptıkları icra takibine davalıların itirazının Edirne 1.Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/81 Esas sayılı dosyasında yapılan yargılama neticesinde iptal edildiğini ve kararın kesinleştiğini ileri sürerek, davalıların haksız itirazlarının iptalini ve lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalılar; kendilerine herhangi bir su faturası tebliğ olunmadığını, su tüketiminde bulunulan yapının tarihi bir hamam olduğunu, suyun da kadim su olarak anıldığını, bu nedenle suyun bedelsiz sağlanması gerektiğini savunarak, davanın reddini dilemişlerdir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüyle takip tarihi itibariyle davacının davalılardan 199.141,36 TL asıl alacak ve % 50 oranında müteferrik kusur nedeniyle hakkaniyet indirimi yapılmak suretiyle 46.993,39 TL faiz olmak üzere toplam 246.134,75 TL alacaklı olduğunun belirlenmesi karşısında, takibin 199.141,36 TL asıl alacak, 46.993,39 TL işlemiş faiz toplamı 246.134,75 TL üzerinden asıl alacak 199.141,36 TL’ye değişen oranlarda ve % 9’u aşmamak kaydıyla yasal faiz işletilecek şekilde devamına, davacının 109.852,59 TL ve fazlaya ilişkin taleplerinin reddine, alacak likit olmadığından davacının icra inkar tazminatı talebinin reddine, açılan itirazın iptali davasının tamamı ile reddedilmemiş olup davacının takibinde ve itirazın iptali davası açmasında haksız ve kötü niyetli olmadığı anlaşıldığından davalı yararına kötü niyet tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş, kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine bölge adliye mahkemesince; taraflar arasında aynı iş yerinde kullanılan önceki döneme ait su borçları ile ilgili olarak Edirne 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/81 Esas sayılı dosyası üzerinden görülen dava sonunda dava konusu Sokollu Hamamının suyunun muhassas (kadim) su olmadığı tespit edilmekle bilirkişi raporu doğrultusunda hesaplanan su kullanım bedelinin tahsili yönündeki kararın Yargıtay 3.Hukuk Dairesinin 25/06/2015 tarihli ve 2014/18707 Esas 2015/11926 Karar sayılı kararıyla; onanarak kesinleştiği, dava konusu hamamda kullanılan suyun muhassas (kadim) su olmadığı anlaşılmakla söz konusu iş yerinde kullanılan su bedelinin davalı mirasçılardan tahsilinin gerektiği, mahkemece verilen hükümde gecikme zammının hiç hesaba katılmadığı, işlemiş faizden müterafik kusur nedeniyle % 50 indirim yapılmasında usul ve yasaya aykırılık tespit edilmediği gerekçesiyle, davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine, davalılar vekilinin ise 04/03/2019 tarihi itibariyle tebligat içeriğinden haberdar olduğu, bu tarihten başlayan iki haftalık istinaf süresinin 18/03/2019 günü sona erdiği, davalılar vekilinin 19/03/2019 tarihli istinaf başvurusunun süresi içinde olmadığı gerekçesiyle davalıların istinaf dilekçesinin süre yönünden reddine karar verilmiş; karar, taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-Davalılar vekilinin temyiz talebi yönünden;
İstinaf yoluna başvurunun, 6100 sayılı HMK’nın 345. maddesinde öngörülen kanuni süre geçtikten sonra yapıldığı bölge adliye mahkemesince saptanmış ve başvurunun reddine karar verilmiştir.
Yukarıda açıklanan nedenle, davalı tarafın temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı vekilinin temyiz talebine gelince;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Davacı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesinde;
3-Davacının, su tüketim bedeline esas faturaların uzun bir süre ödenmemesine rağmen yönetmelik gereği suyu kesmesi gerekirken, emredici hükme aykırı davranarak elektriği kesmemesi davacı açısından müterafik kusur teşkil etmektedir. Ancak; bu kusur, mahkemenin de kabulünde olduğu üzere tüketilen su bedelinin aslından davalıların sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Olsa olsa abonenin normal tüketim bedeli dışında, gecikme zammından en fazla yasal faize kadar indirim gerektirir.
Somut olayda ilk derece mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporunda şartları oluşmadığından gecikme zammı hesaplanmamış, davacının yasal faiz alacağı hesaplanmıştır. Bu durumda mahkemece hesaplanan yasal faizden ayrıca indirim yapılmadan karar verilmesi gerekirken, ayrıca yasal faizden %50 indirim yapılmak suretiyle karar verilmiş olması, doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, işbu karara karşı davacı tarafından yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı tarafın temyiz isteminin reddi ile yasaya uygun bulunan red kararının 6100 sayılı HMK’nın 370/1. maddesi uyarınca ONANMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının REDDİNE, üçüncü bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanun’un 371. maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı taraf yararına BOZULMASINA, 21,40 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalılara yükletilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/02/2022 tarihinde oybirliği ile karar verildi.