YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/5375
KARAR NO : 2022/1793
KARAR TARİHİ : 03.03.2022
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KOCAELİ 4. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kurum işleminin iptali davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; … Eczanesi’nin sahibi olduğunu, davalı kurum müfettişi tarafından yapılan inceleme neticesinde Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.15 ve 6.3.19. maddelerinin ihlal edildiği gerekçesiyle 2 yıl süreyle sözleşmenin feshine ve 6.3.15 maddesi uyarınca 623,19 TL tutarında 4 adet tahrifatlı reçete bedelinin ve 3.115,95 TL cezai şartın ve yine 6.3.19 maddesi uyarınca 428,11 TL tutarında 5 adet sahte reçete bedelinin ve 10.000 TL cezai şartın ödenmesi yönünde karar verildiğini, haksız fesih işlemi ile reçete bedelleri ve cezai şart tahsiline ilişkin kararın iptaline, sözleşmenin eski haline getirilmesine, muarazanın giderilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece; sahte reçeteden dolayı kurumu zarara uğrattığı iddia olunan davacının kasıtlı olarak anılan filleri işlediğine dair dosyada herhangi bir delil bulunmadığından, usul ekonomisi de nazara alınarak yeniden bilirkişi incelemesi yaptırılmaksızın davanın kabulüne, davalı Kurum tarafından tesis edilen 10/11/2010 tarihli davacının 2 yıl süre ile sözleşmesinin feshine ve 623,19 TL tahrifatlı reçete bedelleri ile 3.115,95 TL cezai şartın yine 428,11 TL reçete bedellerinin ve 10,000 TL cezai şarta ilişkin kurum işleminin iptali ile muarazanın giderilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde davalı tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf talebinin kabulü ile, davanın kısmen kabulüne, taraflar arasındaki protokol hükümlerinin tekraren yenilenmesi halinde lehe olan son protokol hükümlerinin uygulanması gerektiğinden tahrifatlı reçeteler tutarı 292,81 TL ana para, 392,98 TL faizi olmak üzere toplam 685,79 TL kurum zararına yönelik davacının açtığı davanın reddine, 2016 tarihli protokolün 6.12. maddesi delaletiyle aynı protokolün 5.3.2.maddesi gereğince davacı eczanenin aynı protokolün 4.3.6. nolu hükümlerine aykırı olarak reçetedeki ilaçları bizzat hastaya veya hasta yakınına verme yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle 5.3.2. maddesi uyarınca reçete bedelinin 2 katı 585,62 TL cezai şart hakkındaki davanın reddine, sahte reçete bedeli toplamı 428,11 TL’nin 573,72 TL faiz birlikte toplam 1.001,83 TL kurum zararı hakkında davanın reddine, 2016 tarihli protokolün 6.12.maddesi delaletiyle aynı protokolün 5.3.2. maddesi gereğince davacı eczanenin aynı protokolün 4.3.6. nolu hükümlerine aykırı olarak reçetedeki ilaçları bizzat hastaya veya hasta yakınına verme yükümlülüğünü ihlal etmesi nedeniyle 5.3.2. maddesi uyarınca reçete bedelinin 2 katı 856,22 TL cezai şart hakkındaki davanın reddine, bu miktarları aşan kurum işleminin ve cezai şart işleminin iptaline, 2016 tarihli protokolün 6.12. maddesi uyarınca taraflar arasındaki eczane protokolü sözleşmesinin feshi işleminin ihtara dönüştürülmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre, davalının tüm temyiz itirazlarının, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Dosya kapsamından; davacı tarafından Kuruma faturalandırılan 5 adet reçetenin hastaların bilgisi dışında düzenlenerek davacı eczaneden temin edilmesi suretiyle Kurumun zarara uğradığı ve söz konusu reçetelerdeki ilaçların teslim edildiği kişinin taraflar arasındaki SGK kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine İlişkin Protokol’e göre eczacı veya çalışanları tarafından kimlik kontrolünün yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu durumda eczacı tarafından, taraflar arasındaki protokol hükümlerinin ihlal edildiği sabittir. Ayrıca Kurum sorumluluğunda olmayan reçetelerle ilgili davacının, davalı kurumdan reçete bedelini tahsil etmesi mümkün değildir. Aksi halde reçete bedellerinden sorumlu olmayan kuruma külfet yüklenmiş olacaktır. Davacı reçete bedelini ancak sahtecilik yapan kişilerden isteyebilir. Üçüncü kişilerin suç teşkil eden eylem ve fiillerinden davalı kurum sorumlu tutulamaz. Bu nedenlerle Kurumun protokolün 4.3.6. maddesinde yer alan hüküm uyarınca sahte reçetelere ilişkin yersiz ödemelerini geri isteme hakkı olduğu kabul edilerek davacının sahte reçete bedellerinin tahsili işleminin iptali talebinin reddi kararı yerinde olmuşsa da, davacı eczacının veya çalışanlarının Kurumu zarara uğratmak kastıyla sahte reçete faturalandırdığı ve reçetelerde tahrifat yaptığı ispatlanamadığından, Kurumca davacı hakkında Sosyal Güvenlik Kurumu kapsamındaki kişilerin Türk Eczacıları Birliği üyesi eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2009 yılı protokolünün 6.3.15 ve 6.3.19. maddeleri gereği uygulanan sözleşmenin feshi ve cezai şart tahsili ile tahrifatlı reçeteler yönünden reçete bedellerinin tahsili işlemlerinin iptaline karar verilmesi gerekirken Kurumun uygulamadığı bir ceza maddesi üzerinden (5.3.2. madde) davacı hakkında yeni bir cezai şart miktarı belirlenmesi hatalı olup, mahkemece sadece idarenin uyguladığı sözleşme maddelerine göre bir değerlendirme yapılıp karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi’nin 20/04/2021 tarih 2018/2161 E. – 2021/733 K. sayılı kararının HMK’nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 03/03/2022 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.