YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4764
KARAR NO : 2021/12729
KARAR TARİHİ : 09.12.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacı …’ın aynı zamanda diğer davacı … İnşaat ve Petrol Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti.’nin ortağı ve müdürü olduğunu, davalılardan …’nin her iki davacı tarafından da dava konusu taşınmazların satışı için vekil olarak tayin edildiğini, davalı …’nin dava konusu iki dükkan ile iki daireyi diğer davalı …’ye değerinin çok altında bir satış bedeli üzerinden devrettiğini, davalılar tarafından kendilerine herhangi bir ödeme yapılmadığını, davalıların düşünce birliği ve menfaat ilişkisi içerisinde birlikte hareket ettiğini ileri sürerek, dava konusu taşınmazların satış tarihindeki rayiç değerlerinin satış tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılarından müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar; davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, davacı …’ın davalı …’ye karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile, 158.000,00 TL’nin 14.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davacı … İnşaat’ın davalı …’ye karşı açtığı davanın kısmen kabulü ile, 125.500,00 TL’nin 15.06.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, davalı …’ye karşı açılan davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dava, vekalet ilişkisinin kötüye kullanılmasına dayalı alacak istemine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 294. maddesi gereğince mahkeme, yargılamanın sona erdiği duruşmada hükmü vererek tefhim eder. Hükmün tefhimi, her halde hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçirilerek okunması suretiyle olur. Zorunlu nedenlerle sadece hüküm sonucunun
tefhim edildiği hallerde, gerekçeli kararın tefhim tarihinden başlayarak bir ay içinde yazılması gerekir. HMK’nın 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Yine HMK’nın 298/2. maddesi gereğince de, gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz. Kararın gerekçesi ile hükmün birbirine uyumlu olması gerekir.
Somut olayda; mahkemece, gerekçesinde; davacı … yönünden … ilçesi, 226 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki hissesinin satış tarihindeki değeri olan 50.000 TL ile 213 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki hissesinin satış tarihindeki değeri olan 108.000,00 TL’nin toplamı olan 158.000 TL yönünden karar verildiği, diğer davacı … İnşaat ve Petrol Sanayi ve Ticaret Ltd. Şti. yönünden ise Esenyurt ilçesi 5 parsel sayılı taşınmaz üzerinde bulunan 4 numaralı dairenin satış tarihindeki değeri olan 90.000 TL ile aynı taşınmaz üzerindeki 5 numaralı dairenin satış tarihindeki değeri olan 120.000 TL’ye hükmedilmesi gerekirken tapuda satış değeri olan 35.500 TL dikkate alınarak toplam 125.500,00 TL üzerinden hatalı olarak karar verildiği, ancak 5 numaralı dairenin satış tarihindeki değeri olan 120.000 TL dikkate alınarak toplam 210.000 TL’ye hükmedilmesi gerektiği belirtilmiş, hüküm fıkrasında ise davacı … Ltd. Şti. açısından toplam 125.500 TL üzerinden tahsile karar verildiği anlaşılmış böylelikle gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturacak şekilde hüküm kurulmuştur. Mahkemece, açıklanan yasal düzenleme gözetilmeyerek gerekçe ile hüküm fıkrası arasında çelişki oluşturulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre davacıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle kararın BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.