Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/4739 E. 2022/3481 K. 12.04.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/4739
KARAR NO : 2022/3481
KARAR TARİHİ : 12.04.2022

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 3. HUKUK DAİRESİ
DAVACILAR :

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile ilk derece mahkemesi kararı kaldırılarak davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, taraf vekillerince duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 12/04/2022 tarihinde davacılar vekili Av. … ile davalı vekili Av. … … geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

1) Davalı vekilinin temyiz istemi yönünden;
Bir bölge adliye mahkemesi kararına karşı temyiz yoluna başvurmada hukuki yararın bulunması gerekir(HMK. md. 361/2). İlk derece mahkemesi kararına karşı istinaf yoluna başvurmayan veya süresini geçirdiği için istinaf yoluna başvurmamış olan taraf yönünden, verilen karar kesinleşeceği için artık bu tarafın temyiz yoluna başvurmasında hukuki yararı yoktur. Şayet, karşı tarafın istinaf yoluna başvurması üzerine bölge adliye mahkemesi tarafından yeniden esas hakkında aleyhe bir karar verilmiş ise, o takdirde karara karşı istinaf yoluna başvurmamış olan taraf temyiz yoluna gidebilir. Zira, bunda hukuki yararı vardır.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı taraf istinaf yoluna başvurmamıştır. Bu karara karşı, davacı taraf istinaf yoluna başvurmuş ve bölge adliye mahkemesince; ilk derece mahkemesince verilen kararda “davacılar” ifadesi yerine “davacı” ifadesine yer verildiği, ayrıca tahsiline karar verilen yabancı para alacağına işletilen faizde döviz cinsinin belirtilmediği gerekçesiyle düzeltilerek yeniden esas hakkında karar verilmiştir. Bu itibarla, davalı taraf yönünden hüküm altına alınan tutar kesinleşmiş bulunmaktadır. Diğer bir anlatımla, davalı tarafın temyiz yoluna başvurmaya hakkı bulunmadığı gibi bu yönde bir başvuruda kendisine bir yarar sağlamayacaktır.
Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz dilekçesinin reddi gerekmiştir.
2) Davacılar vekilinin temyiz isteminin incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere ve özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere ve temyiz edenin sıfatına göre, yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddi ile kararın onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ : Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz dilekçesinin REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, 3.815 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacılardan alınıp davalıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 37,90 TL fazla alınan temyiz harcının istek halinde davacılara iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 12/04/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.