Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/3754 E. 2021/7518 K. 29.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3754
KARAR NO : 2021/7518
KARAR TARİHİ : 29.06.2021

MAHKEMESİ : SAMSUN BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BULANCAK ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 30/03/2021 tarihinde davacı vekili Av. … Işık geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekilin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra, nevakısın giderilmesi için mahkemesine geri çevrilen dava dosyası yeniden gelmekle, dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalıya, 1998 yılında hisseli malik olduğu taşınmazların dava dışı … ‘e satışı hususunda vekaletname verdiğini, davalının aradan çok uzun zaman geçtikten sonra, 04.02.2013 tarihinde dava dışı bu kişiye satışı gerçekleştirdiğini ancak satış bedelinin kendisine ödenmediğini, bu satıştan da haricen haberdar olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 120.000,00 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, satış bedelinin bizzat davacı tarafından tahsil edildiğini, kendisinin sadece tapudaki devir işlemleri için yetkilendirildiğini savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın reddine karar verilmiş, hükme karşı davacı vekilince istinaf yoluna başvurulmuştur.
Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesince, davacının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir. Dava, hukuki niteliği bakımından Türk Borçlar Kanunu’nun 508. maddesine dayanan vekilin hesap verme yükümlülüğüne ilişkin olup, TBK’nın 508. maddesinde; vekilin vekâlet verenin istemi üzerine yürüttüğü işin hesabını vermek ve vekâletle ilişkili olarak aldıklarını vekâlet verene verme borcu ile vekâlet verene tesliminde geciktiği paranın faizini de ödemekle yükümlü olduğu hususu düzenlenmiştir. Hesap verme borcu hukuksal nitelikçe bir yapma borcudur. Davalı vekaleten işlem yaptığı satışta, satış bedelinden sorumlu olduğu kadar, adına hareket ettiği davacının zararına satış gerçekleştirilmesi söz konusu olmuşsa davacının bundan doğan zararından da sorumludur. Bu ilke ve kurallar altında somut olaya bakıldığında, davacının davalıya adına kayıtlı taşınmazların dava dışı …’e satışı hususunda 01/09/1998 tarihli vekaletname verdiği, 04.02.2013 tarihinde dava dışı bu kişiye satış suretiyle davacının malik olduğu taşınmazlardaki hisselerini temlik ettiği sabittir.
TBK 508. maddesi hükmünce, vekilin vekil edeninin adına veya yararına yaptığı tüm işlerden dolayı hesap verme yükümlülüğü gereği davalı vekil, satış bedelini aldıktan sonra davacıya ödeme yaptığını ispatla mükelleftir. Başka bir deyişle, davada ispat yükü vekil olan davalıdadır. Dosyanın incelenmesinde, davalı vekilin davacıya ait taşınmaz hisselerini dava dışı 3. kişiye sattığı sabittir. Davalı, satışa konu bedeli davacıya ödediğini ispat etmekle yükümlüdür.
Hal böyle olunca mahkemece, açıklanan ilkeler doğrultusunda vekilin hesap verme yükümlülüğünün bulunduğu gözetilerek hasıl olacak sonuca uygun şekilde karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle, davalı vekilin kötüniyetli olmadığı ve vekillik görevini kötüye kullanmadığı gerekçesiyle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. İlk derece mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına aynı kanunun 371. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacı yararına BOZULMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davalıdan alınıp davacıya verilmesine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 29/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.