Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/3632 E. 2021/13284 K. 21.12.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3632
KARAR NO : 2021/13284
KARAR TARİHİ : 21.12.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın davalı … yönünden açılmamış sayılmasına, davalı … yönünden kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Kumluca Asliye Hukuk Mahkemesinin 2011/455 esas sayılı dosyasını, davalılardan …’a vekaleten diğer davalı …’a karşı takip ettiğini, ancak yargılama devam ederken taraflar arasında anlaşma sağlanarak davanın feragatle sonuçlandığını, Avukatlık Kanunu’nun 165. maddesi gereğince her iki tarafın da kendisine karşı vekalet ücretinden sorumlu olduğunu ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 200.000 TL’nin davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; talep ile bağlı kalınarak kabulü ile 200.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsili ile davacıya verilmesine dair verilen karar, davalılardan …’ın temyizi üzerine, Yargıtay (kapatılan) 13.Hukuk Dairesinin 17/04/2019 tarihli ve 2016/29461 Esas- 2019/5046 Karar sayılı kararıyla, davalı …’ın davacının hak ettiği akdi vekalet ücretlerinden sorumlu olmayacağı, hakedilen karşı yan vekalet ücreti noktasında ise, davacı vekilin ancak, takip ettiği dosyada harçlandırılmış değer üzerinden hesap edilecek ücrete hak kazandığının kabulü gerektiği gerekçesiyle, temyiz eden davalı yararına bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda; davalılardan … yönünden takip edilmeyen davanın HMK 150. maddesi gereğince 01/07/2020 tarihi itibari ile davanın açılmamış sayılmasına, … yönünden davanın kısmen kabul kısmen reddi ile 1.500 TL’nin dava tarihi olan 03/07/2014 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı …’dan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemenin Yargıtay Dairesince verilen bozma kararına uyması sonucunda bozma kararında gösterilen şekilde inceleme ve araştırma yaparak, yine o kararda belirtilen hukuki esaslar gereğince hüküm verme yükümlülüğü doğar. “Usuli kazanılmış hak” olarak tanımlayacağımız bu olgu mahkemeye, hükmüne uyduğu Yargıtay bozma kararındaki esaslar çerçevesinde işlem yapma ve hüküm kurma zorunluluğu getirmektedir (9/5/1960 tarihli 1/9 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı).
Mahkemenin, Yargıtay’ın bozma kararına uyması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına bir usuli kazanılmış hak oluşabileceği gibi, bazı konuların bozma kararı kapsamı dışında kalması yolu ile de usuli kazanılmış hak durumu doğabilir. Yargıtay tarafından bozulan bir hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalmış olan kısımları kesinleşir.
Bozma kararına uymuş olan mahkeme kesinleşen bu kısımlar hakkında yeniden inceleme yaparak karar veremez. Bir başka anlatımla, kesinleşmiş bu kısımlar, lehine olan taraf yararına usulü kazanılmış hak oluşturmaktadır.
Mahkemece verilen 10/12/2015 tarihli ilk kararda davanın kabulü ile 200.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş olup bu karar davalı … tarafından temyiz edilmemiş olduğundan, adı geçen davalı yönünden kesinleşmiş ve bu yönde davacı lehine usuli kazanılmış hak oluşmuştur.
Buna göre mahkemece; davalı … aleyhine verilen kararın kesinleştiği gözetilmeksizin, bu davalı bakımından davanın kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21/12/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.