Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/3450 E. 2021/6094 K. 07.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/3450
KARAR NO : 2021/6094
KARAR TARİHİ : 07.06.2021

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İZMİR 5. TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen malın ayıplı olmasından kaynaklanan dava sonucu verilen karar hakkında bozmaya uyan bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; dava konusu aracı davalıdan satın aldığını, ancak araçta gıcırtı sesi probleminin olduğunu, şikayet konusunun servisçe de giderilemediği iddiası ile dava konusu aracın yenisi ile değiştirilmesini, bu mümkün olmadığı taktirde satın alma bedelinin iadesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir
Davalı; ayıplı olarak nitelenmesi için maldan yararlanmayı önemli ölçüede azaltacak ya da ortadan kaldıracak bir arıza veya kusur olması gerektiğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kabulü ile davaya konu ford marka 35.SF.750 plakalı aracın gizli ayıplı olduğu anlaşılmakla ayıpsız misli ile değiştirilmesine, karar verilmiş; hükme karşı davalı tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince 16/05/2017 tarihli kararla; ‘—İlk derece mahkemesince aracın ayıpsız misliyle değiştirilmesine karar verilmiş ise de davanın terditli açıldığı bu nedenle aracın ayıpsız misliyle değişimine ilişkin talep yönünden aracın stoklarda mevcut olup olmadığının tespiti gerektiğinden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmiştir. Üretici firmaya yazılan müzekkereye verilen cevapta dava konusu aracın “0” km. yenisinin stoklarda bulunmadığının bildirildiği görülmüştür.Aracın yenisi ile değiştirilmesinin mümkün olmadığı—’gerekçesiyle Davalı vekilinin istinaf talebinin kısmen kabulü ile, İzmir 5. Tüketici Mahkemesi’nin 11/10/2016 gün ve 2015/2381 E., 2016/1683 k., sayılı kararının kaldırılmasına,davanın kabulü ile, aracın davalıya iadesine, 53.454,80 TL araç bedelinin davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine, karar verilmiş; hükmün taraflarca temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 25/11/2020 tarih ve 2020/4237 esas-2020/7036 karar sayılı ilamıyla; Davalının temyiz itirazları yönünden tümden reddine, davacının temyiz itirazları yönünden ‘ —terditli olarak taleplerini ileten davacının öncelikli talebi dava konusu ayıplı ürünün misli ile değişimi yönünde olup; İİK’nun 24/4. Maddesinde, “taşınır malın değeri ilamda yazılı olmadığı veya ihtilaflı bulunduğu takdirde, icra müdürü tarafından haczin yapıldığı tarihteki rayice göre takdir edilir” hükmünün varlığı karşısında dava konusu otomobilin mislinin stoklarda bulunmaması davacının terditli taleplerinden öncelikli olanın hüküm altına alınmasına engel teşkil etmemektedir. İlk derece mahkemesince de bu husus nazara alınarak doğru bir şekilde hüküm kurulmuş olup Bölge Adliye Mahkemesi’nce aksine düşüncelerle yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.’ gerekçesiyle temyiz olunan kararın davacı yararına bozulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince; dairemizin bozma kararına uyularak yeniden yapılan yargılama neticesinde ise ‘İzmir 5. Tüketici Mahkemesi’nin 11.10.2016 gün ve 2015/2381 E., 2016/1683 K. Sayılı kararı usul ve yasaya uygun bulunmakla davalı vekilinin hükme yönelik istinaf itirazlarının reddine ‘ karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 373. maddesinin ikinci fıkrasına göre bölge adliye mahkemesinin düzelterek veya yeniden esas hakkında verdiği karar Yargıtayca tamamen veya kısmen bozulduğu takdirde dosya, kararı veren bölge adliye mahkemesi veya uygun görülen diğer bir bölge adliye mahkemesine gönderilir. Aynı maddenin üçüncü fıkrasına göre de bölge adliye mahkemesi, peşin alınmış olan gideri kullanmak suretiyle, kendiliğinden tarafları duruşmaya davet edip dinledikten sonra Yargıtayın bozma kararına uyulup uyulmayacağına karar verir.
Somut uyuşmazlıkta, ilk derece mahkemesince davanın kabulüne dair verilen karar, bölge adliye mahkemesince davalının istinaf talebinin kabulü ile kaldırılmış ve yeniden esas hakkında hüküm kurulmuştur.
Yargıtay bozma ilamına konu olan karar, bölge adliye mahkemesinin esas hakkında kurduğu yeni hüküm olup, bozulmuştur. İlk derece mahkemesi kararının daha önce verilen bölge adliye mahkemesi kararı ile kaldırılmış olması, işin esası hakkında yeniden kurulan bölge adliye mahkemesi kararının ise temyiz incelemesi sonucunda dairemiz tarafından bozulmuş olması neticesinde gelinen bu aşamada bölge adliye mahkemesinin artık işin esası hakkında yeniden hüküm tesis etmesi gerekmektedir.
Buna göre, bölge adliye mahkemesince; dairemiz bozma ilamına uyulduktan sonra bozma ilamı doğrultusunda yeniden esas hakkında hüküm kurulması gerekirken davalı vekilinin hükme yönelik istinaf itirazlarının reddine dair karar ile yetinilmek suretiyle hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenlerine göre, davalının temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına dosyanın bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 07/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.