Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/2872 E. 2022/73 K. 18.01.2022 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2872
KARAR NO : 2022/73
KARAR TARİHİ : 18.01.2022

MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; Uzunal Konutları adlı sitedeki daireleri, katalog ve internet ilanlarında belirtilen ve taahhüt edilen niteliklere haiz olduğuna inanarak ve önceden hazırlanmış örnek daireyi görerek satın aldıklarını ancak konutların belirtilen niteliklere sahip olmadığını ileri sürerek; davacılardan …’e ait B1 Blok K:7 D:15, …’e ait B1 Blok K:5 D:12, …’e ait B2 Blok D:14 nolu daireler ile bulundukları sitenin ortak alanlarına ilişkin ayıplı ve noksan imalatların tespiti ile söz konusu ayıplar ile katalog ve ilanlarda taahüt edilen ancak yerine getirilmeyen eksiklikler nedeniyle söz konusu dairelerdeki değer kaybının tespiti ile bunların tahsiline karar verilmesini talep etmişler, bedel arttırım dilekçesi ile davacılardan … için eksik ifadan 6.823 TL, gizli ayıplardan 1.930 TL, açık ayıplardan 19.300 TL olmak üzere toplam 28.053 TL; … için eksik ifadan 3.902 TL, gizli ayıplardan 2.000 TL, açık ayıplardan 20.000 TL olmak üzere toplam 25.902 TL; … için eksik ifadan 9.756 TL, gizli ayıplardan 4.000 TL, açık ayıplardan 20.000 TL olmak üzere toplam 33.750 TL bedelin tahsilini istemişlerdir.
Davalı; davacılar tarafından yapılmış bir ihbar bildirimi olmadığını, eksik işler konusundaki taleplerin haksız ve kötü niyetli olduğunu, arsa sahibi olduğunu ve taraflar arasında yazılı bir sözleşme bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, dava dilekçesinin görev nedeniyle reddine, görevli mahkemenin İstanbul Asliye Hukuk Mahkemesi olduğuna dair verilen karar, davacılar temyizi üzerine, Yargıtay 13.Hukuk Dairesince verilen 03/12/2015 tarihli ve 2015/28521 E., 2015/35522 K. sayılı kararla; davalı, her ne kadar arsa sahibi olarak görünse de, ilk müteahhit olan dava dışı Ahmet Uzunal ile arasında “düzenleme şeklinde arsa payı karşılığında hasılat paylaşımlı inşaat yapımı ve gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi” olduğuna göre, bu durumda davacıları davalı karşısında Tüketici saymak gerektiği, buna göre davaya bakmaya Tüketici Mahkemesinin görevli olduğu, Mahkemece işin esasına girilerek, hüküm tesisi gerekirken, genel mahkemelerin görevli olduğundan bahisle, görevsizlik kararı verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozmaya uyan mahkemece, açık ayıplar yönünden ihbarda bulunulmaması nedeniyle bu yönde talepte bulunulamayacağı, satıcı ile alıcı … arasında B1 Blok, 12 nolu dairenin 193.000 TL’ye satışı için düzenlenen sözleşmede ortak alanlarla ilgili herhangi bir kayıt veya vaat bulunmadığı, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı için tanıtım broşüründe belirtilen; 7 dönümlük alan içerisinde yeşil ve sosyal alanlar, fitness center, kapalı çocuk oyun alanı, masa tenisi, sauna, çocuk parkları, spor sahaları ve yürüyüş parkuru, çift telefon ve internet alt yapısı ile 24 saat canlı güvenlik vaatlerinin eksik iş olduğu, eksik işler dolayısıyla konutun satıldığı tarihteki ortaya çıkan değer azalmasının 19.300 TL olduğu, davacı …’e ait B1 blok, 5.kat, 12 nolu bağımsız bölüm konutta gizli ayıplara ilişkin nisbi metoda göre değer kaybının 6.823 TL olduğu, davacılar … ve … ile davalı arasında düzenlenmiş herhangi bir sözleşme bulunmadığı, doğrudan doğruya tapudan satış söz konusu olduğu, taraflar arasında sözleşme bulunmadığı için tanıtım broşüründe belirtilenlerin vaat olarak değerlendirilemeyeceği, Davacı …’e ait B1 blok, 7.kat, 15 nolu bağımsız bölüm konutta gizli ayıplara ilişkin nisbi metoda göre değer kaybının 3.902 TL, davacı …’ e ait B2 blok, 14 nolu bağımsız bölüm konutta, gizli ayıplara ilişkin nisbi metoda göre değer kaybının 9.756 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davacı … yönünden 3.902 TL’nin, davacı … yönünden 19.300 TL eksik ifa, 6.823 TL gizli ayıplar yönünden toplam 26.123,00 TL’nin, davacı … yönünden 9.756 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmiş; karar, taraflarca temyiz edilmiştir.
1) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2) Davacılar … ile … tarafından alınan bağımsız bölümlere ilişkin, tapudan satış söz konusu olduğu taraflar arasında sözleşme bulunmaması nedeniyle tanıtım broşüründe belirtilen imalatlar açısından ortaya çıkan değer kaybının tahsili talebinin reddine karar verilmiş ise de, davacılar ile taşınmaz satışına ilişkin sözleşme yapılmamış olması tanıtımlarda belirtilen ancak buna uygun olarak yapılmayan veya eksik yapılan işler nedeniyle değer kaybının istenilmesine engel değildir. Davacılar, davalıdan taşınmaz satın aldığına göre, tanıtım broşüründe yer alan ve eksik iş olarak kabul edilen imalatlar yönünden davacıların talebinin değerlendirilmesi gerekir.
Öte yandan, dava konusu aynı yere ilişkin olup kesinleşen dosyalarda alınan bilirkişi raporlarındaki tespitlerin farklı olduğu ve bu farklılıklara ilişkin bir açıklamaya hükme esas alınan bilirkişi raporunda yer verilmediği görülmektedir.
Hal böyle olunca mahkemece, dava konusu yere ilişkin emsal dava dosyaları ile bu dosyalarda alınmış olan bilirkişi raporlarını değerlendiren, hüküm kurmaya yeterli, çelişkileri giderecek ve Yargıtay denetimine elverişli olacak şekilde, bilirkişi raporu alınması ayrıca eksik iş olarak kabul edilen imalatlar yönünden davacıların talebi değerlendirilerek hasıl olacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, eksik araştırma ve yanılgılı değerlendirmeyle yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması, usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davacılar yararına BOZULMASINA, 2.018,80 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davalıya yükletilmesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 18/01/2022 tarihinde oy birliği ile karar verildi.