Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2021/2755 E. 2021/5984 K. 03.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2755
KARAR NO : 2021/5984
KARAR TARİHİ : 03.06.2021

MAHKEMESİ : KAYSERİ BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : KAYSERİ 1. ASLİYE TİCARET MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında, bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacılar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar; davacı …’ın, gebelik takibinin kadın doğum uzmanı olan davalı … tarafından görev yaptığı diğer davalı Özel…Hastanesinde (…. Tedavi Hizmetleri San ve Tic A.Ş.) yapıldığını, gebeliğinin 22. haftasından itibaren davacı …’da şiddetli kasılmalar ve ödem oluştuğunu, davalı doktorun gebelikte bunların olağan olduğunu belirtip ilgilenmediğini, davacı …’da gebelik zehirlenmesi olduğunu ve bu rahatsızlığın belirtilerinin önceden ortaya çıkmasına rağmen davalı doktor tarafından gerekli önlemlerin alınmadığını, yeterli ve zorunlu tedavilerin uygulanmadığını, bebeğin erken doğum nedeniyle yoğun bakıma alındığını, davacı …’ın da başka bir özel hastaneye sevkinin yapılıp 7 gün yoğun bakımda kaldığını, gerekli teşhis ve tedavisi önceden yapılmadığından kalıcı beyin hasarına uğrama riski ile karşı karşıya kaldığını, uygulanan yanlış tedavi nedeniyle epilepsi ve tansiyon hastası olduğunu, ağır ilaçlar kullanması nedeniyle bebeğini emziremediğini, davacıların bu süreçte hastane, ilaç, yol gibi çeşitli masraflar yaptıklarından maddi zararlarının bulunduğunu, tedavi nedeniyle 1.285 TL masraf yaptıklarını, bu süreçte manevi olarak çok yıprandıklarını, davalı … şirketinin sigorta poliçesi gereği uğradığı maddi ve manevi zararlardan sorumlu olduğunu ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 1.285 TL maddi ve davacı … için 50.000 TL, davacı … için 20.000 TL olmak üzere toplam 70.000 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep etmişlerdir. Davalılar, davanın reddini istemişlerdir.
İlk derece mahkemesince, davacıların maddi ve manevi tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş; karar davacılar tarafından istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; istinafa konu edilen kararın usul ve esas yönünden hukuka uygun olduğu gerekçesiyle, davacıların istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; karar davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava tarihinde yürürlükte bulunan 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun’un 3.maddesine göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder.
6502 sayılı Kanun’un 73. maddesi, bu kanunun uygulanması ile ilgili her türlü ihtilafa Tüketici Mahkemelerinde bakılacağını öngörmüştür.
Somut olayda; davacılar ile davalı doktor ve özel hastane arasındaki ilişki vekalet akdi niteliğindedir. Vekalet akdi, 28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 sayılı Kanun kapsamına alınmış olup, bu tarihden sonra açılan davalarda, Tüketici Mahkemeleri görevlidir. Nitekim bu husus 6502 sayılı yasanın geçici 1. maddesiyle çözüme bağlanmış durumdadır. Görev kamu düzenine ilişkin olup yargılamanın her aşamasında resen gözetilir.
O halde, ilk derece mahkemesince; davaya bakmakla Tüketici Mahkemeleri görevli olduğundan dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken, davanın esası hakkında karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca, işbu karara karşı davacılar tarafından yapılan istinaf başvurusunun reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının kaldırılmasına, aynı Kanunun 371. Maddesi uyarınca ilk derece mahkemesi kararının davacılar yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacıların temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 03/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.