YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/2426
KARAR NO : 2021/4995
KARAR TARİHİ : 17.05.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü.
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar; davacılardan …’ın tedavisi amacıyla davalı Üniversiteye gittiklerini, bu sırada park yeri nedeni ile çıkan tartışma sonucunda davalı şirkette güvenlik görevlisi olarak çalışan …’ın davacılardan …’a saldırdığını, …’ın yaralandığını, adam çalıştıran sıfatı nedeniyle davalı Üniversitenin asıl işveren, davalı şirketin ise alt işveren olarak sorumlu olduğunu ileri sürerek; davacı … için şimdilik 1.000 TL maddi ve 20.000 TL manevi, davacı… için 20.000 TL manevi, davacı … için 10.000 TL manevi tazminat olmak üzere toplam 51.000 TL’nin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsilini istemiştir.
Davalı …; otoparkı yaptığı ihale ile davalı şirkete kiraladığını, olay nedeniyle sorumlu olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı şirket; davacı … ile davalı …’in arasında geçen kavgada kimin kusurlu olduğunun belli olmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı …; davacı …’ın, ikazına rağmen aracını öğretim üyelerine ayrılan park yerine park ettiğini, kavga olayının ise, davacı …’ın hakaret etmesi nedeniyle başladığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Mahkemece; davacılar İbrahim ve… yönünden davanın reddine, davacı … yönünden ise davanın kısmen kabulü ile 10.000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmiş; hükmün davacılar vekili ile davalılardan … vekili tarafından temyizi üzerine Dairemizin 27.01.2015 gün, 2014/13872 Esas, 2015/1489 Karar sayılı ilamı ile “Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacı tarafın temyiz itirazları yerinde değildir.
Davalı üniversite vekili, müvekkili üniversitenin, maliki bulunduğu otoparkları açtığı ihale ile diğer davalı şirkete kiraya verdiğini, bu nedenle müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini savunmuştur.
Bu durumda, mahkemece; öncelikle olayın gerçekleştiği otoparkın, davalı üniversite tarafından diğer davalı şirkete kiraya verilen yerler arasında olup olmadığı hususunun keşfen tespit edilmesi, sonrasında davalı üniversitenin meydana gelen olay nedeniyle sorumlu olup olmadığı hususunun belirlenmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiştir.” gerekçeleriyle karar bozulmuştur.
Mahkemece; bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde, bilirkişi raporu doğrultusunda davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulü ile takdiren 10.000 TL tazminatın 14.01.2011 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faizi ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ait taleplerin ise reddine karar verilmiş, hükmün davalı … vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemiz 17.04.2019 tarih ve 2019/69 Esas, 2019/3510 Karar sayılı ilamı ile “…Her ne kadar mahkemece; davalı …’in zararlandırıcı eylemi nedeniyle davalı Üniversitenin adam çalıştıran sıfatı ile sorumlu olduğu kabul edilmiş ise de; adı geçen davalı diğer davalı Üniversite çalışanı olmadığı gibi, Üniversite’nin gözetim ve denetimi altında da çalışmamaktadır. Bu nedenle davalı …’in işini yaparken davalı Üniversiteye tabi olmadığı, onun gözetiminde işini yapmadığı ve onun talimatlarına bağlı olmadığı gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, dava konusu protokol hükmünün hatalı yorumlanması nedeniyle davalı Üniversitenin sorumlu tutulması doğru olmamış, bu husus bozmayı gerektirmiştir.” gerekçesi ile bozulmasına karar verilmiştir.
Mahkemece; bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, bozma ilamı doğrultusunda davalı … yönünden davanın reddine, davacılar … ve… ….’ın manevi tazminat taleplerinin reddine, davacı …’ın maddi tazminat talebinin reddine, davacı …’ın manevi tazminat talebinin kısmen kabulüne, kısmen reddine, takdiren 10.000,00-TL manevi tazminatın 14/01/2011 tarihinden itibaren yürütülecek yasal faiziyle birlikte davalılar … ve Üniversite Eğitim Danışmanlık Taah. San. Ltd. Şti.’den müştereken ve müteselsilen alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; karar davacılar vekilince temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacıların vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelince;
Karar tarihi itibariyle yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 10. maddesinde; ”(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir.” düzenlemesi yer almaktadır.
Buna göre davası kısmen kabul edilen davacı … aleyhine yukarıda yer verilen hükümler çerçevesinde vekalet ücretine hükmedilmemesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir. Ne var ki, yapılan bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden kararın düzeltilerek onanması usulün 438/7 maddesi gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacı tarafın sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün 12. bendine “…(davası kısmen kabul edilen davacı …’ın sorumluluğu 3.400 TL ile sınırlı olmak üzere)…” ifadesi eklenmek suretiyle hükmün düzeltilerek ONANMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.