YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1550
KARAR NO : 2021/8528
KARAR TARİHİ : 16.09.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Sosyal Güvenlik Kurumu özel sağlık hizmeti sunucularından sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinin 11.1.8. maddesine aykırı davranıldığı gerekçesiyle Kurum tarafından, 49 hastadan alınan fazla ilave ücret nedeniyle toplam 38.933,70 TL, sözleşmenin 7.1.1 ve 11.1.2. maddelerine aykırılıktan 15 hastanın SGK mensubu olarak değerlendirilmemesi nedeniyle her bir fiil için ayrı ayrı 10.000,00 TL cezai şart şeklindeki düzenleme nedeniyle 80.000,00 TL olmak üzere toplam 119.990,14 TL haksız cezai şart uygulandığını, kesintinin haksız olduğunu ileri sürerek 119.990,14 TL’nin davalıdan tahsilini istemiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davacı hastane tarafından davaya konu yapılan işlemlerde sözleşmeye aykırı bir durumun oluşmadığı bilirkişi raporundan da anlaşıldığından davanın kabulüne 119.990,14 TL haksız kesinti tutarının davalıdan tahsiline dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin, 11/12/2019 tarihli, 2016/26647 esas, 2019/12398 karar sayılı ilamıyla “…hükme esas alınan bilirkişi raporunda davalı Kurum tarafından tesis edilen cezai işlem gerekçesi olarak sadece sözleşmenin davalı Kurum mensuplarından fazla ilave ücret alınmasına ilişkin 11.9.8. maddesi kapsamında bir değerlendirilme yapılmış olup; cezai işleme konu olan sözleşmenin diğer 7.1.1 ve 11.1.2. maddeleri yönünden herhangi bir inceleme ve değerlendirilme yapılmamıştır. Hal böyle olunca mahkemece, eksik incelemeye dayalı olarak yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırıdır. Ayrıca hastalardan fazla ilave ücret alınmış ise de alınan fazla ücretin iade edilmesi nedeniyle kurum zararının bulunmadığı belirtilmiştir. Ancak, davalı kurumun tesis ettiği cezai işleme dayanak olan 2012 yılı SGK Özel Sağlık Hizmeti Sunucularından Sağlık Hizmeti Satın Alma Sözleşmesi’nin 11.9.8. maddesinde hastadan/hasta yakınından Kurum mevzuatına aykırı şekilde ilave ücretin alındığının tespit edilmesi halinde, ilave ücret alınan her bir hasta için fazla alınan ilave ücret bedelinin 10 (on) katı, ancak Kurum mevzuatına aykırı olarak alınan ilave ücret bedelinin ilgili kişiye iadesi durumunda uygulanacak olan cezanın yarısı oranında cezai işlem uygulanacağı düzenlenmiştir. Mahkemece, belirtilen bu hususlar üzerinde durulmamıştır….” gerekçesi ile bozulmuştur.
Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, bilirkişi raporu dikkate alınarak davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın usul ve yasaya uygun olmadığı, dolayısı ile kesinti yapılan cezai şart miktarı olan 119,990,14 TL.’nin davalı kurum tarafından davacı şirkete iadesi yönünde davanın kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı tarafça temyiz edilmiştir.
Mahkemece bozma kararına uyularak bilirkişi raporu alınmışsa da, söz konusu rapor denetlenebilir olmadığı gibi, bozma kararında değinilen hususlar da raporda yanlış değerlendirilmiştir. Zira hastanece fazla ilave ücret alındığı kabul edilen ve paraları iade edilen hastalar yönünden davacı hakkında 11.9.8. maddenin son cümlesine göre ceza miktarının belirlenmesi gerekir. Bu nedenle uyuşmazlık konusunda uzman, taraflar arasındaki sözleşmeler ve SUT hükümlerinden anlayan hastane yöneticisi, doktor, emekli Sayıştay denetçisi bilirkişilerden oluşan üç kişilik bir heyetten; Kurumca fazla ilave ücret alındığı iddia olunan hastaların ödemeleri ve bu ödemelere ilişkin yapılan işlemlerin tek tek gösterileceği, hastanece fazla ilave ücret alındığı anlaşılan hastalar ve fazla ilave ücret alınıp da iade edildiği kabul edilen hastalar yönünden, her bir hasta için ayrı ayrı hesaplamaların yapılması suretiyle, uygulanan ceza miktarının doğru olup olmadığının tespit edileceği, sözleşmenin 7.1.1. maddesinin uygulandığı hastaların tedavi işlemlerinin Kurumca karşılanmayan hizmetlerden olup olmadığının inceleneceği, Kurumca karşılanan hizmetlerden ise sözleşmenin 7.1.1. maddesine göre cezai şart uygulanmasını gerektirip gerektirmediğinin değerlendirileceği, tereddüde yer vermeyecek şekilde ayrıntılı, açıklayıcı, hüküm kurmaya elverişli ve Yargıtay denetimine uygun, tarafların iddia ve savunmaları ile bilirkişi raporlarına yaptıkları itirazları karşılar mahiyette bir rapor alınarak hüküm kurulması gerekirken, itiraza uğramış bilirkişi raporu benimsenerek, yazılı şekilde eksik inceleme ile karar verilmiş olması doğru görülmemiş, kararın bu sebeple bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz edilen hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16/09/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.