YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1469
KARAR NO : 2021/7642
KARAR TARİHİ : 30.06.2021
MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 35. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : BAKIRKÖY 4. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; … nolu “işyerim paket” sigorta poliçesi ile 24/09/2014-24/09/2015 tarihleri arasında sigortalısı olan dava dışı …’nin işyerinde 17/09/2015 tarihinde çıkan yangın neticesinde işyerinde ortaya çıkan zararın ekspertiz raporu ile belirlenen 306.422,95 TL tazminat tutarı doğrultusunda sigortalıya ödendiğini, yangının binanın yapımındaki eksik ve noksanlık ile elektrik tesisatı üzerindeki hatalı işçilik uygulamasından kaynaklandığını, taşınmazın davalı şirket tarafından sigortalıya kiraya verildiğini ve davalının aynı zamanda taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazı sözleşmede amaçlanan kullanıma elverişli bir durumda teslim etmekle ve sözleşme süresince de bu durumda bulundurmakla sorumlu bulunduğunu, ödenen tazminat miktarınca sigortalının haklarına halef olunduğunu, tazminatın rücuu için başlatılan takibe davalı tarafından itiraz edildiğini belirterek itirazın iptali ile takibin devamına karar verilmesini istemiştir.
Davalı; yangının kiracının kullandığı işyerinde kiracının 12 yıllık kiracısı olduğunu, sigorta eden davacının da bir tehlike varsa bu durumda sigorta etmemesi gerektiğini, yangının sigorta ettirenin işyerinde gerekli emniyet tedbirlerini almaması, halıları üst üste tavana kadar dizmesi ve halıların tavanda ki elektrik lambaları ile temas etmesi sonucu meydana geldiğini, kusurun kiracısında olduğunu kendisine sorumluluk yüklenemeyeceğini belirterek davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince aldırılan bilirkişi raporu doğrultusunda; davalının kusurunun %20 oranında belirlendiği, zararın ise 306.422,95 TL olarak hesaplandığı, kusur oranına isabet eden miktarın 61.284,59 TL olduğu gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile davalının Bakırköy 15. İcra Müdürlüğü’nün 2016/17300 esas sayılı dosyasına yapmış olduğu itirazın 61.284,59 Tl üzerinden iptaline, takibin bu miktar üzerinden devamına, fazlaya ilişkin talep ile faize ilişkin talebin reddine dair verilen hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davacı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davacı tarafça temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davacının davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte olan …Ü.T.’nin 13. maddesi “(1) Bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için bu Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) bu Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir.
(2) Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.
(3) Maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına bu Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez.
(4) Maddi tazminat istemli davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, bu Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. hükmü yer almaktadır.” düzenlemesini içerir. Maddenin ikinci fıkrasına göre maddi tazminat istemli davanın kısmen reddi halinde karşı taraf yararına hükmedilen ücret davacı lehine hükmedilen vekalt ücretini geçemeyeceğinden eldeki davada davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, davalı lehine hükmedilecek vekalet ücreti davacı lehine hükmedilen 8.767,00 TL’yi geçemeyeceğinden davalı lehine 8.767,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken yazılı şekilde 27.911,30 TL vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazının kabulü ile hüküm kısmının 5 numaralı bendi çıkartılarak yerine, “Davalı kendisini vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi uyarınca hesaplanan 8.767,00 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,” ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 30/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.