YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2021/1455
KARAR NO : 2021/5893
KARAR TARİHİ : 02.06.2021
MAHKEMESİ : ADANA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 5. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ADANA 5. SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen itirazın iptali davasının kısmen kabulüne dair verilen hüküm hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı vekilinin istinaf isteminin esastan reddine, davalı vekilinin istinaf isteminin kabulü ile yeniden kurulan hükmün süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı ile aralarında 17/12/2012 başlangıç tarihli … Model … marka iş makinesi, 2009 model … marka iş makinesi, … model … … marka iş makinesinin kiralanmasına ilişkin üç ayrı sözleşme bulunduğunu, tarihsiz ibraname ile kira alacağının karşılıklı anlaşma ile durdurulduğundan sözleşmeleri devam ettirmesinin ağır mağduriyete neden olduğu bildirilip 27 Nisan 2017 tarihli ihtarname ile sözleşmenin feshedilerek iş makinelerinin aynen olmadığı halde bedelinin iadesi talep edildiği halde, davalı tarafından iadenin sağlanmadığını, iş makinelerinin bedelinin tazminine ilişkin başlatılan takibe davalının haksız olarak itiraz ettiğini ileri sürerek itirazın iptali ile takibin devamını, takip konusu alacağın %20′ sinden az olmamak üzere tazminata hükmedilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, taraf vekillerince istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davacının istinaf başvurusunun esastan reddine, davalının istinaf başvurusunun kabulü ile davanın reddine yönelik olarak yeniden kurulan hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1- 01/10/2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nın 4/1-a maddesine göre; kiralanan taşınmazların, 09.06.1932 tarihli ve 2004 sayılı İcra ve İflas Kanununa göre ilamsız icra yoluyla tahliyesine ilişkin hükümler ayrık olmak üzere, kira ilişkisinden doğan alacak davaları da dâhil olmak üzere tüm uyuşmazlıkları konu alan davalar ile bu davalara karşı açılan davalarda ” Sulh Hukuk Mahkemeleri” görevlidir. Görevle ilgili düzenlemeler kamu düzenine ilişkin olup, taraflar ileri sürmese dahi yargılamanın her aşamasında re’sen gözetilir. Taraflar da yargılama bitinceye kadar görev itirazında bulunabilirler. Görev itirazı yapılmamış olsa bile re’sen mahkeme, ilk önce görevli olup olmadığını inceleyip karara bağlamalıdır.
6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 299. maddesinde; ” Kira sözleşmesi, kiraya verenin bir şeyin kullanılmasını veya kullanmayla birlikte ondan yararlanılmasını kiracıya bırakmayı, kiracının da buna karşılık kararlaştırılan kira bedelini ödemeyi üstlendiği sözleşmedir.” şeklinde tanımlanmıştır.
Somut olayda; taraflar arasında düzenlenen sözleşmeler incelendiğinde, davacının makine sahibi olup davacıya ait iş makinelerinin, yine davacı tarafından istihdam edilen personel tahsis edilerek, davalı şirketin iş sahasında çalıştırılacağının anlaşıldığı, iş makinesinin tamamen davalının kullanımına terk edilmediği; sözleşmede operatörün çalışma saatlerinin sınırlandırıldığı, makinenin motorin ve yağ, operatörün ise yemek gibi masraflarının davalı firma tarafından karşılanacağı hususları kararlaştırıldığı görülmüştür. Bu durumda, taraflar arasındaki uyuşmazlığı oluşturan hukuki ilişki, kira sözleşmesinden değil, hizmet sözleşmesinden kaynaklanmaktadır.
Hal böyle olunca, Bölge Adliye Mahkemesince; Uyuşmazlıkta her iki tarafın tacir olduğu da gözetilerek 6102 sayılı TTK ‘nın 5. maddesi uyarınca ticari davalarda Asliye Ticaret Mahkemesi görevli olduğundan, ilk derece mahkemesinin HMK’nın 114/1-c ve 115/2. maddeleri uyarınca davanın usulden reddine karar vermesi gerekirken; görevi olmamasına rağmen davaya bakmış bulunması nedeniyle 6100 Sayılı HMK ‘nın 353/1-a-3 maddesi uyarınca esasın incelemeden ilk derece mahkemesi kararının kaldırılarak görevsizlik hükmü kurulması ve davanın yeniden görülmesi için dosyanın kararı veren mahkemeye ya da görevli mahkemeye gönderilmesine karar verilmesi gerekirken, görevsiz mahkeme tarafından görülen davanın esastan incelenerek hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
2-Bozma nedenine göre, davacı vekilinin bu aşamada sair temyiz itirazlarının incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 371. maddesi uyarınca temyiz olunan Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 5. Hukuk Dairesi’nin kararının BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin sair temyiz itirazlarının incelenmesine bu aşamada yer olmadığına, HMK’nın 373/2 maddesi uyarınca dava dosyasının bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 02/06/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.