Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/985 E. 2020/5706 K. 08.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/985
KARAR NO : 2020/5706
KARAR TARİHİ : 08.10.2020

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen cezai şartın tahsili, reçete bedeli kesintisi, sözleşmenin feshi ve uyarı cezası işlemlerinin iptali davasının yapılan yargılaması neticesinde davanın kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesine davalı tarafça yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalının istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; … Eczanesi’nin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı kuruma fatura ettiği bir kısım reçeteler arkasındaki imzaların hasta ya da yakınına ait olmaması nedeniyle hakkında 2009 yılı protokolünün 6.3.3 maddesi gereği 11.862,00 TL cezai şart ve 1 kez yazılı uyarı cezası uygulandığını, bir kısım reçeteler yönünden hasta ya da yakınına teslim edilmeyen ilaçların kuruma fatura edilmesi nedeniyle hakkında 2009 yılı protokolünün 6.3.10 maddesi gereği 4.662,00 TL cezai şart ve 1 kez uyarı cezası uygulandığını, hasta yönlendirme yasağını ihlal ettiği gerekçesiyle 2009 yılı protokolünün 6.3.24 maddesi gereği sözleşmesinin 1 yıl süreyle feshi ile tüm bu eylemlerin gerçekleştirildiği iddia edilen reçete bedelleri olan 73.424,72 TL’nın yine 2009 yılı protokolünün 4.3.6. maddesi gereği tahsiline karar verildiğini, bir kısım reçeteler yönünden de hasta ya da yakınına teslim edilmeyen ilaçların kuruma fatura edilmesi nedeniyle hakkında 2012 yılı protokolünün 5.3.5. maddesi gereği 26.851,40 TL cezai şart ve 1 kez uyarı cezası verildiğini, bir kısım hastalardan katılım payının alınmadığı gerekçesiyle hakkında 2012 yılı protokolünün 5.3.6. maddesi gereği 500,00 TL cezai şart ve 1 kez uyarı cezası, hasta yönlendirme yasağının ihlal edildiği gerekçesiyle 2012 yılı protokolünün 5.3.14. maddesi gereği sözleşmesinin 3 ay süreyle feshi ile tüm bu eylemlerin gerçekleştirildiği iddia edilen reçete bedelleri olan 24.692,45 TL’nın yine 2012 yılı protokolünün 4.3.6. maddesi gereği tahsiline karar verildiğini, bu işlemlerin haksız ve yersiz olduğunu, bu nedenle söz konusu işlemlerin iptaline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı, davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davalı kurumun 17/12/2013 tarihli yazısı gereği, 2009 yılı protokolü 6.3.3 ve 6.3.10 maddeleri gereği toplam 16.524,00 TL cezai şart ile 4.3.6 maddesi gereği 73.424,72 TL kurum zararı ve 6.3.24 maddesi gereği 1 yıl süreli fesih işleminin, ayrıca 2012 yılı protokolünün 5.3.5 maddesi gereği 26.851,40 TL cezai şart ile 4.3.6 maddesi gereği 24.692,45 TL kurum zararı ve 5.3.14 maddesi gereği 3 ay süreli fesih işlemi uygulanmasına yönelik işlemin iptaline, davacının davalı aleyhine açtığı 2012 yılı protokolünün 5.3.6 maddesi gereği 500,00 TL ‘lik cezai şart uygulanmasına dair işlemin iptaline yönelik talebin reddine, davalı kurum harçtan muaf olduğundan harç alınmasına yer olmadığına, davanın reddedilen kısmı yönünden 31,40 TL başvurma harcı ve 31,40 TL maktu karar ve ilam harcı olmak üzere toplam 62,80 TL harcın mahsubu ile bakiye 2.387,28 TL harcın talep halinde yatıran davacıya iadesine, karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı, davalı vekili tarafından istinaf kanun yoluna başvurulmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince; dosyaya celp ve ibraz edilen delil ve belgeler ile yapılan inceleme sonucu alınan bilirkişi raporu kapsamında, dava konusu cezai şart ve kurum zararına konu olan işlemlerin gerek 2009 ve 2012 tarihli protokol hükümleri, gerekse mevzuat hükümlerine uygun olmadığı, ilaçların hastalara ulaştığı ve hastalar tarafından kullanıldığı anlaşılmakla, ilaç bedellerinin kurum zararı oluşturmayacağı ve eczacıdan talep edilemeyeceği sonuç ve kanaati varılmış olup, sözleşmenin 5.3.6. maddesi kapsamında hastadan alınmayan katılım bedeli olan 500,00 TL’nin cezai şart olarak devam etmesi ve bu konuda eczaneye uyarı verilmesi, diğer işlemlerin ise iptaline dair verilen kararda usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı anlaşıldığından davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Davacı aleyhine hükmedilen karar ve ilam harcına yönelik temyiz incelenmesine gelince;
Harçlar Kanunu’nun 1 sayılı tarifesinin 4-III. Maddesi gereğince, hüküm altına alınan anlaşmazlık konusu değer üzerinden, yani davanın kabul edilen kısmı üzerinden nispi karar ve ilam harcının davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekmektedir. Bu nedenle mahkemenin temyize konu davada; davacıdan, dava değerinin reddedilen kısmı için harç alınmasına hükmetmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının düzeltilerek onanması, HMK’nın 370 inci maddesinin ikinci fıkrası hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararının KALDIRILMASINA ve ilk derece mahkemesi kararının hüküm fıkrasının dördüncü maddesi hükümden çıkartılarak yerine “Davacının yatırdığı tüm harçların karar kesinleştiğinde ve isteği halinde davacıya iadesine,” bendinin eklenmesi ve hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 08/10/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.