Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/903 E. 2020/4305 K. 17.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/903
KARAR NO : 2020/4305
KARAR TARİHİ : 17.09.2020

MAHKEMESİ : GAZİANTEP BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen menfi tespit davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; tarafların istinaf başvurusunun reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalı SGK ile aralarında Sağlık Hizmetleri Alım Sözleşmesi imzaladıklarını, SGK’lı hastalara verdikleri sağlık hizmetini davalı kuruma faturalandırdıklarını, davalı kurumun temmuz 2015 dönemine ait faturalar üzerinde örnekleme yolu ile yaptığı inceleme sonucunda bu döneme ait toplam 93.597,10 TL kesinti yaptığını, kurum işleminin hatalı olduğunu ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla haksız yapılan kesintinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı; davacı tarafından acil sağlık hizmetleri kapsamında kuruma fatura edilen hastaların yeşil alana sevki gereken hastalar olması nedeniyle sözleşmeye aykırı olarak faturalandırılma yapıldığını, kesinti işleminin mevzuat ve sözleşme hükümlerine uygun olduğunu savunarak, davanın reddini istemiştir.
İlk derece mahkemesince; hükme esas alınan bilirkişi raporu doğrultusunda davanın kısmen kabulüne, davacının 2015 yılı temmuz ayı kesintisine ilişkin olarak 1.733,55 TL si yönünden borcu bulunmadığı, 91.863,50 TL yönünden ise borcunun bulunduğunun tespitine karar verilmiştir.
İlk derece mahkemesinin kararına karşı taraflar istinaf isteminde bulunmuştur.
Bölge adliye mahkemesince; davalının istinaf talebinin kabul edilen kısım davalı yönünden kesinlik sınırı içerisinde olduğundan usulden reddine, davacının istinaf talebinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, sağlık hizmeti satın alma sözleşmesinden dolayı uygulanan kesinti işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk derece mahkemesince hükme esas alınan bilirkişi raporunun incelenmesinde; davalı kurum tarafından bilirkişilere incelenmek üzere 1 adet CD gönderildiği, CD içerisinde biri iç hastalıkları ve 216 sı acil tıp branşına ait 217 hastanın epikrizlerinin bulunduğu, mavi klasörün içerisinde ise 210 hastaya ait verilerin bulunduğunun belirtildiği ve bu 210 hastanın tıbbi değerlendirilmesinin yapıldığı bilirkişilerce açıklanmıştır. Raporda, örneklenen 4 hastanın kayıtlarında bulunan tıbbi veriler ile uygulanan tedavinin acil hal kapsamında
değerlendirilmesi gerektiği, bu hastalara ait tedavi bedeli olan 21.60 TL x 4 = 86,40 TL’nin incelenen kesinti tutarı olan 4.644 TL’den çıkarılması ile yeni kesinti miktarının 4.557,60 TL, kesinti oranının %80,2719 ve yeni kesinti miktarının 91.441,86 TL olduğu, yeni kesinti oranına göre fatura toplamına yansıtıldığında davacı tıp merkezine 1.733,55 TL’nin iade edilmesi gerektiği belirtilmiştir.
Davalı Kurumun 03.11.2015 tarihli tablosunun(Ankara Sosyal Güvenlik İl Müdürlüğü Evrak Mutabakat Detayı Başlıklı belge) incelenmesinde ise; davacı hastaneye ilişkin olarak ayaktan 5976 takip sayısı, 309 örnekleme takip sayısı, toplam tutar 126.205,72 TL, örneklenmiş tutar 6.563,08 TL, kesinti oranı %74,1623 kesinti tutarı 93.597,10 TL olduğu belirtilmiştir.
Yukarıda açıklanan bilgiler birlikte değerlendirildiğinde; davalı SGK tarafından örnekleme suretiyle 309 hastanın acil hal kapsamında olup olmadığı incelenip davacının alacağından yapılan kesinti oran ve miktarı bu örneklemeye göre tespit edildiği, ancak davacının talebinde haklı olup olmadığı hususunda rapor hazırlayacak bilirkişi kuruluna ise 210 hastaya ait verilerin teslim edilip bu veriler ışığında bilirkişilerce inceleme yapılarak sonuca ulaşılması doğru görülmemiştir.
Bu durumda, hükme esas alınan bilirkişi raporunun kesinti işlemine dayanak olan her hastaya uygulanan kesinti işleminin taraflar arasındaki sözleşme ve ilgili genelge hükümlerine uygun olup olmadığı konusunda değerlendirme içermediği, böylece her hasta bazında yapılan kesintinin tek tek sözleşmeye uygun olup olmadığının denetlenmediği, sadece matematiksel hesap içerir bir değerlendirme yapıldığı nazara alındığında söz konusu raporun hükme esas alınabilecek nicelik ve nitelikte olmadığı açıktır.
Hal böyle olunca mahkemece, SGK tarafından örnekleme yoluyla incelenen kesintiye konu 309 hastaya ait tüm verilerin davalı taraftan temin edilerek, alanında uzman ve aralarında emekli Sayıştay Denetçisi ve yapılan kesintiler konusunda uzmanlığı olan doktor bir bilirkişinin de bulunduğu farklı bir bilirkişi heyetinden davacı hakkında davalı Kurumca yapılan kesintilerin yerinde olup olmadığının tespiti noktasında, örnekleme yöntemi ile seçilmiş tüm hastaların ayrı ayrı değerlendirildiği rapor alınması, alınacak raporda taraflar arasında akdedilen sözleşme ve ilgili genelge hükümlerinin de irdelenmesi, tarafların aşamalarda ileri sürdükleri itirazların da karşılanması suretiyle hüküm tesisi yoluna gidilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yetersiz bilirkişi raporu hükme esas alınmak suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş,bu husus hükmün bozulmasını gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle 6100 sayılı HMK’nın 373/1 maddesi uyarınca temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının KALDIRILMASINA, aynı Kanunun 371. maddesi uyarınca İlk Derece Mahkemesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 17/09/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.