Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/8284 E. 2021/4362 K. 20.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8284
KARAR NO : 2021/4362
KARAR TARİHİ : 20.04.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının bozmaya uyularak yapılan yargılaması sonucunda; davanın kabulüne yönelik olarak verilen hüküm, davalı … vekili tarafından duruşmalı, davalı … vekili tarafından da duruşmasız olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 20/04/2021 tarihinde davacı vekili Av. … ile davalılardan … vekili Av. … ve diğer davalı … vekili Av. … geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

YARGITAY KARARI

Davacı, kooperatif olarak 03.02.1992 tarihinde … Belediyesinin sahip olduğu arsalardan, İstanbul ili, … ilçesi, … mah., resneli çiftliği mevkiinde kain, 247 DP III B pafta, 165 ada, 3 parsel , 27 cilt, 2593 sayfada kayıtlı 35.274,50 m2 yüzölçümüne sahip imarlı arsayı 1.624.000 TL bedelle (1.450.000 TL +%12 KDV) satın aldığını, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 14.09.1993 tarih ve 92/421 E ve 93/925 K sayılı ilamı ile imar durumunun iptal edildiğini, … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/833 E ve 2005/567 K. sayılı ilamı ile imar parselasyonu öncesinde hak sahibine iadesine karar verildiğini ve bu tapu iptali ile kooperatifin konusu olan parsellerin de hak sahipleri adına tescil edildiğini ve bu kararın Yargıtaydan geçerek kesinleştiğini, satım işlemlerinden sonra imar planlarının iptali ile arsa vasfını kaybederek ayıplı hale dönüştüğünü, bugüne kadar imar sorunu çözümlenmeyerek ayıbın giderilmediğini, taşınmaz satımı nedeniyle zarara uğratıldığını, kooperatifin aradan geçen 20 yılı aşkın sürede temel amacı olan konutların inşaasını gerçekleştiremediğini, kira geliri baz alınarak mahrum kalınan yarar ile imarlı değeri ile imarsız değeri arasında farkın tespiti ile şimdilik 100.000,00 TL’nin davalı belediyelerden müştereken ve müteselsilen tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalılar , davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, davanın yargı yolu nedeniyle reddine,mahkemenin görevsizliğine dair ilk kararı Yargıtay (kapatılan)13. Hukuk Dairesinin 18/06/2015 tarihli 2015/11096 E-2015/20849K. sayılı ilamı ile asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile bozulmuş, bozma sonrasında mahkemece, davacının açmış olduğu davanın kabulü ile 100.000,00-TL zararın dava tarihi olan 23/05/2013 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen alınarak davacı tarafa verilmesine,davacı tarafın fazlaya ilişkin taleplerinin saklı tutulmasına, davalıların husumet itirazı ve zamanaşımı taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalıların aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-)Davacı kooperatif,03.02.1992 tarihinde … Belediyesinden imarlı olarak satın almış olduğu 165 ada 3 parsel sayılı taşınmazın, İstanbul 2. İdare Mahkemesinin 14.09.1993 tarih ve 92/421 E. ve 93/925 K. sayılı ilamı ile imar durumu iptal edildiğinden imarsız hale geldiğini ve taşınmazın ayıplı olduğunu ileri sürerek alacak talebinde bulunmuş, davalılar ise zamanaşımı süresinin dolduğunu, kendilerine husumet yöneltilemeyeceğini ve davanın haksız olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir. Mahkemece ‘ …davacı tarafa 165 ada 3 parsel sayılı taşınmazın ayıplı olarak satışının yapılmış olduğu anlaşıldığından Türk Borçlar Kanunu’nun 231. maddesi hükmü göz önüne alındığında davacı tarafın talep etmiş olduğu zararın zaman aşımına uğramadığı’ gerekçesi ile zamanaşımı itirazları reddedilerek davanın kabulüne karar verilmiştir. Uyuşmazlık satış sözleşmesinden kaynaklanan alacak istemine ilişkin olduğuna göre, uygulanacak zamanaşımı süresi 6098 sayılı T.B.K. (eski B.K. 125.md) 146.maddesi uyarınca “Kanunda aksine bir hüküm bulunmadıkça, her alacak on yıllık zamanaşımına tabidir.” hükmü gereğince 10 yıldır. Davacı kooperatif, davalı … Belediyesine gönderdiği Beyoğlu ….. Noterliğinin 08/03/1995 tarihli ihtarnamesi ile dava konusu 165 ada 3 parsel sayılı taşınmazın imar durumunun iptal edilmesi nedeniyle inşaat ruhsatı alamadığını, bu nedenle belediyeden imarlı olan başka bir arsa ile takas yapılmasını talep etmiş, davalı … Belediyesi de Bakırköy 7. Noterliği tarafından gönderilen 14/06/1995 tarihli ihtarnamesi ile davacının taleplerini reddetmiştir. Davacının en geç bu ihtarname ile idare mahkemesinin imar durumuna ilişkin iptal kararını öğrenmiş olacağının kabulü gerekir. Davacının bu tarihten itibaren yaklaşık 18 yıl içerisinde yeni bir imar planı yapılacağı beklentisi ile herhangibir dava açmadığı, eldeki davanın 23/05/2013 tarihinde açıldığı, dava dilekçesinde bahsedilen … 1. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2004/833 E. sayılı dosyasında davacının taraf olmadığı ve davaya da müdahil olunmadığı, davalılar aleyhine daha öncesinde de başka bir dava açılmadığından zamanaşımı süresinin durmadığı ve kesilmediği, bu nedenle süresinde açılmayan davanın zamanaşımı nedeniyle reddine karar verilmesi gerekirken yanılgılı gerekçe ile TBK’nın 231. maddesi gereği zamanaşımı süresinin dolmadığı gerekçesi ile yazılı şekilde işin esasına girilerek hüküm kurulmuş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalıların sair temyiz itirazlarının reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalılara verilmesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 20/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.