Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/8134 E. 2021/4675 K. 27.04.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8134
KARAR NO : 2021/4675
KARAR TARİHİ : 27.04.2021

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : MANİSA 2. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kısmen kabulüne yönelik olarak verilen karar, davacı vekili tarafından duruşmasız, davalı … vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 27/04/2021 tarihinde davacı vekili Av. … ile davalı … vekili Av. … geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunan vekillerin sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, TCDD Basmane-Afyon hattında 113+860 km’de bulunan ve Ahmetli Belediye Başkanlığının sınırları içerisinde kalan hemzemin geçitte, Ekim-Aralık 2004 (3 ay), Ocak-Aralık 2005 (12 ay), Ocak-Aralık 2006 (12 ay), Ocak-Aralık 2007 (12 ay), Ocak-Aralık 2009 (12 ay) dönemleri arasındaki bekçilik hizmetlerinin sorumlu … tarafından yerine getirilmemesi üzerine ihale yöntemi ile hizmet alınarak BK 526 vd. maddelerindeki vekaletsiz iş görme hükümlerine istinaden yerine getirildiğini, bekçilik hizmeti için harcanan 173.729,71-TL alacağın davalıdan talep edilmesine rağmen davalı tarafından bugüne kadar herhangi bir ödeme yapılmadığını, 6360 Sayılı 14 İlde Büyükşehir Ve 27 İlçe Kurulması Hakkında Kanun gereğince Ahmetli Belediye Başkanlığının, Manisa Büyükşehir Belediyesi mülki sınırları içerisine dahil olarak büyükşehir belediyesinin yetki alanına girdiğini, bu nedenle davanın yasal sorumlu hale gelen her iki davalıya karşı açıldığını ileri sürerek, 173.729,71-TL’nin temerrüd tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı …, davanın zamanaşımına uğradığını, konuyla ilgili yapılan yazışmalarda bekçilik hizmetinin davacı tarafından yerine getirilmesi gibi bir zorunluluktan bahsedilmediğini, sadece tedbir alınmayan hemzemin geçitlerin kapatılmasından bahsedildiğini, bu sebeple kendi tercihi ile böyle bir hizmeti sağlayan davacının talepte bulunmasının yasal şartlarının oluşmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.Davalı …, alacağın zamanaşımına uğradığını, Manisa ilinin 2014 yerel seçimleri sonucu 6360 sayılı yasanın 1. ve 2. maddeleri uyarınca 01.04.2014 tarihinde büyükşehir olduğunu, dava konusu edilen alacağın 2004-2009 yıllarına ait olduğunu, bu nedenle belirtilen dönemlerde Manisa ilinin büyükşehir statüsünde olmadığını, davanın husumetten reddi gerektiğini, davaya konu edilen hizmetin doğrudan davacının sorumluluğu altında olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince, davalı … hakkında açılan davanın husumet nedeni ile reddine, davalı … yönünden toplam 173.729,65-TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talepler ile faiz başlangıcı yönündeki talebinin reddine karar vermiş; karara karşı davacı ve davalı … istinaf başvurusunda bulunmuştur.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesince, davacı ve davalı … Başkanlığının istinaf başvurusunun kabulüne, Manisa 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/03/2018 günlü 2014/1036 esas, 2018/103 karar sayılı kararının kaldırılmasına, davanın … yönünden husumet nedeniyle reddine, davanın … yönünden kabulüne, toplam 173.729,65-TL’nin 04.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte bu davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin faiz başlangıcı talebinin reddine karar verilmiş; hüküm, davacı ve davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalı … Başkanlığının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, alacak istemine ilişkindir. Bölge Adliye Mahkemesince, 173.729,65-TL’nin temerrüd tarihi olan 04.09.2009 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı … Başkanlığından tahsiline karar verilmiştir. Faiz başlangıcı yönünden temerrüd tarihi dikkate alınmışsa da dosyada mevcut TCDD İzmir 3. Bölge Müdürlüğünün 27.08.2009 tarihli yazısıyla davalıdan bekçilik hizmeti bedelinin ödenmesinin talep edildiği, ancak ödeme tarihinin belirtilmediği, temerrüd şartlarının oluşmadığı anlaşıldığından, hüküm altına alınan miktara dava tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekirken, bu husus dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, Bölge Adliye Mahkemesi kararının düzelterek onanması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm, davalı … Başkanlığının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 24.10.2019 tarih ve 2018/2657 Esas, 2019/2056 Karar sayılı kararının hüküm bölümünün 3. fıkrasındaki “04.09.2009” rakamlarının hükümden çıkartılarak yerine “dava tarihi olan 13.08.2014” söz ve rakamlarının yazılmasına, kararın düzeltilmiş bu şekliyle 6100 sayılı HMK’nun 370/2. maddesi uyarınca ONANMASINA, 3.050 TL Yargıtay duruşması vekalet ücretinin davacıdan alınıp davalı … Başkanlığına verilmesine,
peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 27/04/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.