YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/8066
KARAR NO : 2020/7807
KARAR TARİHİ : 15.12.2020
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, duruşmalı olarak incelenmesi davalı … …..Hastanesi A.Ş. tarafından istenilmekle daha önceden belirlenen 15/12/2020 duruşma günü için tebligat üzerine temyiz eden davalılardan … Hastanesi A.Ş. vekili avukat … geldi. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanın sözlü açıklaması dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacılar, kızları ve kardeşleri olan …’un 1998 yılında davalı hastanede kalp ameliyatı geçirdiğini, iki kalp kapağının değiştirildiğini, rutin kontrol için 10.04.2003 tarihinde davalı hastaneye gittiğinde INR değerinin 4.04 bulunması üzerine davalı Dr. … tarafından aynı dozda ilaca devam etmesi gerektiğinin söylendiğini, hastanın durumu hakkında bir bilgi verilmediğini, … ‘ün söylenen şekilde tedavisine devam ettiğini ancak 3 gün sonra ateş, baş ağrısı ve ense ağrısı, konuşma güçlüğü, bilinç dışı davranışlar sergilemesi üzerine derhal hastanenin acil bölümüne götürüldüğünü, acil serviste Dr. … tarafından muayene edildiğini, hastanın INR değerinin ölçülmediğini, daha önce söylenenin aksine ilacın dozunun azaltılması gerektiğinin önerildiğini ve durumu değişmez ise hastanın tekrar getirilmesi koşuluyla hastanın bırakıldığını, … ‘ün durumunun ağırlaşması üzerine tekrar hastaneye getirildiğini ve yanlış tedavi yönteminin uygulandığı söyleyerek hastaneye yatırıldığını, aynı gün beyin kanaması geçirdiğini, hastanenin ilgisizliği sonucu üç gün boyunca durumunda değişme olmadığını, bitkisel hayata girdiğini, başka bir özel hastaneye nakledildiğini ve burada yaşamını yitirdiğini belirterek, davalıların mesleki özensizlikleri, ihmalleri ve görevlerinin gereklerini yerine getirmemeleri nedeni ile toplam 55.000,00 TL manevi (anne ve baba için 20.000’er TL, kardeşler için 7.500-TL), ve 1.000,00 TL maddi tazminatın davalılardan tahsiline karar verilmesini istemişlerdir.
Davalılar, hastanenin ve diğer davalı doktorlarının hiçbir ihmal ve kusurlarının bulunmadığını, tüm telkinlere rağmen hastanın en geç 1 gün sonra getirilmesinin istenmesine rağmen 10 gün sonra hastaneye getirildiğini, davacıların kusurlu olduğunu savunarak davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece, bozma üzerine yapılan yargılama sonucunda davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm, davalı … tarafından temyiz edilmiştir.
1- Mahkemece, 14.03.2013 tarihinde verilen karar, davacıların temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 07.05.2015 tarih 2014/23144 E. 2015/14595 K. sayılı ilamı ile; hükme esas alınan ATK raporunda hastanın şikayetleri nedeniyle yakın (yatırılarak) takibinin gerekip gerekmediği, davacıların kendi istekleri ile hastayı çıkardıklarına dair imzalı beyanları bulunmadığına göre hastanın hastaneden çıkarılmasının uygun olup olmadığı hususlarında bir irdeleme yapılmadığı, ayrıca, beyin cerrahi ve hematoloji uzmanının da raporu düzenleyen heyette bulunmadığından, üniversitelerin ana bilim dallarından seçilecek beyin cerrahi, kardiyoloji ve hematoloji uzmanlarından oluşacak bir bilirkişi kuruluna dosya tevdi edilerek, davalıların açıklanan hukuki konum ve sorumluluklarının belirlenmesi gerektiğinden bahisle bozulmuş, mahkemece bozma ilamına uyma kararı verilmiş olmasına rağmen hükme esas alınan 24.2.2017 tarihli bilirkişi raporunu düzenleyen heyette hematoloji uzmanının yer almadığı anlaşılmaktadır. Oysaki bozma kararına uyulması ile bozma kararı lehine olan taraf yararına usuli kazanılmış hak doğar. Mahkemenin bozma kararı doğrultusunda işlem yapması zorunludur. Mahkemece, bozma ilamına uyulduğu belirtildiği halde bu doğrultuda işlem yapılması gerekirken aksi düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2- Bozma nedenine göre davalı …’nın sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle hükmün davalı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına , 3,050 Tl. Duruşma avukatlık parasının davacıdan alınıp davalıya … vekiline verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.