Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/702 E. 2020/3359 K. 24.06.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/702
KARAR NO : 2020/3359
KARAR TARİHİ : 24.06.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalının, 2010 – 2011 – 2012 – 2013 yıllarında yazılı bildirimde bulunmadan kendilerinden kesintiler yaptığını, 25.11.2013’de davalıya başvurarak yapılan kesintilerin kendilerine bildirilmesini istediğini, 26.11.2013 tarihli yazı ile; sözleşme gereği yapılan mutabakat sonrası kesintiler olduğunu belirttiğini, Kanun ve İçtihatlara göre bir kurumun kendi kusurundan kaynaklanan gecikmeden dolayı faiz alamayacağını, alsa bile bunu tebliğ etmek zorunda olduğunu, tebliğ yapılmadan sırf sözleşme gerekçe gösterilerek davalı kurumun faiz kesintisi yapmasının hukuka aykırı olduğunu, bu nedenle daha evvel Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/375 E. sayılı dosyası ile açtığı davada fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla; 10.000 TL’nin davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ettiklerini, o dosyada alınan bilirkişi raporunda; davalıya 16.01.2012 tarihinden önce teslim ettikleri faturalardan, toplam 40.772,92 TL tutarında faiz kesintisi yapıldığı, kesinti tarihinden itibaren davacının faiz isteyebileceği, davalının 5510 saylı kanuna eklenen 49-97. maddeleri uyarınca bu kesintiyi yapmaması gerektiğinin tespit edildiğini, ayrıca bilirkişilerin davalının bünyesinde yaptığı incelemeler neticesinde 05.11.2015 tarihinde 2011/9,10,11,12 teslim tarihli faiz kesintilerinin de yapıldığını tespit ettiklerini, ancak; Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/375 E. sayılı dosyasında davanın 24.11.2014 tarihinde açıldığını, tespit edilen yeni kesintiler derdest dava kapsamında talep edilemeyeceğinden iş bu davanın açıldığını belirterek, haksız ve hukuksuz olduğunu ileri sürdüğü faiz kesintisinin fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla şimdilik 46.279,54 TL’sinin 05.11.2015 tarihinden itibaren faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; kurumca yapılan kesintinin ve tahsil edilen faiz miktarının taraflar arasındaki sözleşme gereği uygulandığı, yapılan işlemin yasaya uygun olduğu, davacının yasaya eklenen geçici madde ile kurumdan faiz miktarının iadesini talep etmediğini, bu nedenle açılan
Mahkemece; davacı tarafından daha önce açılan 3. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2014/375 E. sayılı dosyasında yaptırılan bilirkişi incelemesi sonucu alınan 23.10.2015 havale tarihli raporda, bu dosyadaki dava tarihinden sonraki kesintilerin de incelendiği, ancak dava kapsamında olmadığının bildirildiği, mahkemece bilirkişi raporu doğrultusunda karar verildiği, davacının raporda tespit edilen ancak hüküm altına alınmayan kısımların tahsilini iş bu dava ile istediği, incelenen bilirkişi raporunun açıklanan kanun hükümlerine uygun, yasal ve yeterli kabul edildiği ve 06.01.2012 tarihi öncesi kuruma teslim edilen faturalarla ilgili yapılan kesintilerin haksız olduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 46.279,54 TL’nin 05.11.2015 tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm; davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Hukuk mahkemesinde görülen bir davanın incelenmesi ve sonuçlandırılması başka bir mahkemenin görevi içindeki bir hususun çözümüne bağlı ise hukuk mahkemesi o hususun görüldüğü davanın sonuçlanmasını kendisi için bekletici sorun yapabilir.
Görülmekte olan bir davanın sonuçlanmasını başka bir davada bekletici sorun yapılabilmesi için iki şartın gerçekleşmesi gerekir:
1- Bekletici sorun yapılacak davanın başka bir mahkemede görülmekte olması,
2-İki dava arasında bağlantı bulunması.
Davalardan biri hakkında verilecek kararın, diğerini etkileyecek nitelikte bulunması halinde iki dava arasında bağlantı varsayılır ve biri diğeri için bekletici mesele yapılır.
Somut olayda; 2010 – 2011 – 2012 – 2013 yıllarına ait bir kısım faturalarda yapılan kesintilerin iadesi için, daha evvel Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/375 E. sayılı dava dosyasında, dava konusu edilmeyen faturalardaki kesintilerin, aynı gerekçeyle iş bu davada talep edilmesi nedeni ile daha evvel açılan davanın, temyize konu alacak davasının sonucunu etkileyecek nitelikte olduğu açıktır.
O halde mahkemece; Kayseri 3. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2014/375 E. sayılı dava dosyasının kesinleşmesinin bekletici mesele yapılıp, iş bu dava ile irtibatlandırılarak, konusunda uzman bilirkişilerden alınacak rapor sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, işin esasına girilerek yukarıdaki gibi hüküm kurulması doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
2-) Bozma nedenine göre, diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davalı tarafın diğer temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.