Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/6915 E. 2020/7225 K. 01.12.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6915
KARAR NO : 2020/7225
KARAR TARİHİ : 01.12.2020

MAHKEMESİ : TÜKETİCİ MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda; davanın reddine yönelik olarak verilen hüküm, davacılar ve davalılar vekili tarafından duruşmalı olarak temyiz edilmekle; duruşma günü olarak belirlenen 01/12/2020 tarihinde davacılar vekili Av. …, Av. … ile davalılardan … GYO A.Ş. vekili Av. … ve diğer davalılar vekili Av. … geldiler. Açık duruşmaya başlandı ve hazır bulunanların sözlü açıklamaları dinlenildikten sonra işin incelenerek karara bağlanması için saat 14.00’e bırakılması uygun görüldüğünden, belli saatte dosyadaki bütün kağıtlar okunarak, Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlenip, gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, davalılardan satın aldıkları konutların 2006 yılında teslim edildiğini, konutlardaki birtakım eksiklikler, hatalı imalat ve işçilik hatalarının davalılara bildirildiğini ancak sonuç alınamadığını, dairelerin bulunduğu binanın dış cephe alüminyum giydirmelerinde montaj, işçilik ve malzeme hatalarına bağlı olarak yağmur sularının pencere kenarlarından giydirme cephenin bağlantı noktalarından dairelerin içine sızarak zarar verdiğini, rüzgarın daire içine girdiğini, bu durumun Kadıköy 3. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/401 değişik iş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit sonucu düzenlenen raporla tespit edildiğini, bilirkişi raporunda aliminyum cephe giydirme elemanlarının montaj ve izolasyonunda gizli ayıp olduğunun belirlendiğini, gizli ayıp nedeni ile daire içindeki parke, yer döşemeleri, duvar, yer ve tavan boyalarının zarar gördüğünü, sitenin bodrum katındaki otoparkta su sızmalarının bulunduğunu, Kadıköy 5. Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 2008/505 değişik iş sayılı dosyası üzerinden yapılan tespit sonucu düzenlenen bilirkişi raporunda, otoparkın su alan bölümlerinin tespit edildiğini, bu durumun yatay, düşey su yalıtımı detay ve uygulama hatalarından kaynaklandığının tespit edildiğini, ,inşaat mahal listesinde belirtilen malzemelerin kullanılmadığını ileri sürerek, davalıların vaadlerine aykırı olarak eksik, hatalı imalat ve montaj yapması nedeniyle satış parasının indirilmesi, satış bedelinden herbir davacı yönünden 18.000,00 TL olmak üzere toplam 1.602.000,00 TL’nin dairelerin teslim tarihinden itibaren işletilecek ticari faiziyle birlikte, aktin kötü ifası nedeni ile her bir davacı için ayrı ayrı 1.000 TL olmak üzere toplam 89.000,00 TL maddi ve her bir davacı için ayrı ayrı 5.000 TL olmak üzere toplam 445.000,000 TL manevi tazminatın dairelerin teslim tarihinden itibaren ticari faziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini istemişlerdir.
Davalılar, davanın reddini dilemişlerdir.
Mahkemece bozmaya uyularak, tüm davacıların maddi manevi tazminat talepleri ile bedel indirimi talebinin reddine, karar verilmiş, hüküm taraflarça temyiz edilmiştir.
1-Davacıların temyiz itirazlarının incelenmesi bakımından; Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına, yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin taktirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacıların aşağıdaki bentlerin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-Dava, malın ayıplı olmasından kaynaklanan bedel indirimi, aktin kötü ifasından kaynaklanan alacağının tahsili ve manevi tazminat istemine ilişkindir.Mahkemece, her bir davacı yönünden, davanın kısmen kabulü ile 800,00 TL maddi tazminatın dava tarihinden itibaren hesaplanacak reeskont faizi ile birlikte davalılardan müteselsilen alınarak
davacıya verilmesine, davacının fazlaya yönelik maddi tazminat istemi ile manevi tazminat isteminin reddine dair karar verilmiş hüküm, davacılar ve davalı Emlak Konut Gayrimenkul Yat. Ort. A.Ş. tarafından temyiz edilmiş, 13. Hukuk Dairesinin 03.07.2014 tarih, 2013/21671 esas, 2014/22667 karar sayılı kararı ile “ Davacılar, binalarda ciddi ses ve ısı izolasyonu problemi de olduğunu ileri sürerek eldeki davayı açmışlardır. Ancak mahkemece, bu hususta bir inceleme ve değerlendirme yapılmamıştır. Hal böyle olunca, mahkemece gerekirse bu konuda mahallinde keşif yapılarak bilirkişi kurulundan ek rapor alınması ve hasıl olacak sonuca göre bir hüküm kurulması gerekirken, eksik inceleme ile davacıların bu talebi karşılanmadan yazılı şekilde davanın kısmen kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır, bozma nedenidir. 2-Davacılar, davalılardan satın aldıkları bağımsız bölümler ve ortak alanların ayıplı olduğunu ileri sürerek satış bedelinden indirim yapılmasını, akdin kötü ifası nedeniyle maddi ve manevi zararlarının tahsilini istemişlerdir. Davacılar talep sonuçlarını ıslah etmediği halde mahkemece talep dışına çıkılarak onarım bedeline hükmedilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.” şeklinde hükmün bozulması üzerine bozma ilamına uyularak yargılamaya devam edilmiştir. Hemen belirtilmelidir ki, vermiş olduğu bir hüküm Yargıtay tarafından bozulan ve Yargıtay’ın bu bozma kararına uymuş olan mahkeme, bozma kararı doğrultusunda hüküm vermek zorundadır. Bu müesseseye “usuli müktesep hak” veya “usule ilişkin kazanılmış hak” denir. Bir başka ifadeyle, mahkemece; Yargıtay bozma ilamına uyulmasıyla, bozma doğrultusunda taraflar yararına usuli kazanılmış hak doğar. Mahkeme, hükmün bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan bölümleri hakkında yeni bir hüküm kuramaz. “Usuli Müktesep Hak” davaların uzamasını önlemek, hukuki alanda istikrar sağlamak ve kararlara karşı genel güvenin sarsılmasını önlemek amacıyla Yargıtay İçtihatları ile kabul edilmiş, usul hukukunun ana ilkelerindendir ve kamu düzeni ile ilgilidir. Somut olayda, Mahkemece, dava tarihi itibari ile gizli ayıp giderilmediği, gizli ayıpların anlaşılabilmesinin teknik bilgiyi gerektirir olması, kullanımla zamanla ortaya çıkar nitelikte olması nedeni ile satıcının ağır kusurlu olduğunun, dava açmakla davacıların dava tarihi itibari ile ayıp ihbarında bulunduğunun kabulü gerektiği gerekçesiyle davanın kısmen kabulüne karar verilmiş bu karar davacılar ve davalılardan sadece Emlak Konut Gayrimenkul Yat. Ort. A.Ş tarafından temyiz edilmiştir. Bu durumda temyiz etmeyen davalılar yönünden karar kesinleşmiş olup davacılar lehine usuli müktesep hak doğar. Hal böyle olunca, mahkemece, ilk hükmü temyiz etmeyen … İnşaat Tic. ve San. Ltd. Şti ile … İnşaat Dış Tic. ve Tur. San. Ltd. Şti yönünden kesinleşen hüküm dikkate alınarak karar verilmemiş olması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
3-Davacıların satın almış oldukları dairelerin 2006 tarihinde teslim edildiği ve 28.04.2010 tarihinde de eldeki bu davanın açıldığı dosya kapsamı ile anlaşılmaktadır. Davacılar vekili tarafından sunulan delil listesinde “ B blok …,… no’lu “ dairelerin davalı Emlak Konut G.Y.O. A.Ş. verdikleri şikayet dilekçeleri ile ayıp ihbarının yapıldığı belirtilmiştir. Dosyanın incelenmesinde davacılardan …, …, …, …, …, …, tarafından 2008 yılında dilekçelerin verildiği ve yine davalıların kendi aralarında yapmış oldukları yazışmalarda mahallinde yapılan imalatın kontrollerin yapılması ve olası bir detay hatası veya uygulama hatası var ise gereğinin yapılmasının istendiği görülmüştür. Bu durumda gizli ayıplar yönünden sözkonusu şikayet dilekçeleri davalı Emlak Konut G.Y.O A.Ş. karşı ayıp ihbarı mahiyetindedir. Hal böyle olunca, bu davacılar yönünden mahkemece değer kaybına ilişkin bedel indirimi talepleri değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, ayıp ihbarının süresinde olmadığı nedeniyle yazılı şekilde davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
4- Bozma nedenine göre, davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir

5- Mahkemece karar başlığında … Tıp Merkezi San. ve Tic. Ltd. Şti. davacı olarak yazılmış ise de bu husus maddi hata olup her zaman mahallinde düzeltilmesi mümkün olduğundan bozma nedeni yapılmamıştır.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan 1. bent gereğince, davacıların sair temyiz itirazlarının REDDİNE, 2., 3. bentlerde açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın BOZULMASINA, 4. bent gereğince davalıların temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 2.540,00 TL Yargıtay duruşması avukatlık ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 01/12/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.