Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/654 E. 2020/1629 K. 24.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/654
KARAR NO : 2020/1629
KARAR TARİHİ : 24.02.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında görülen alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; eşi …’ın 13/05/2014 tarihinde … maden ocağında meydana gelen kazada vefat ettiğini, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 26/05/2014 tarihli ve 2014/516 E. – 2014/523 K. sayılı veraset ilamına göre, eşi …’ın geriye mirasçısı olarak, 2 pay kendisinin, 1’er pay murisin anne ve babası davalıların gösterildiğini, bahse konu veraset ilamının alındığı tarihte hamile olduğunu, ancak bu durumu mahkemeye bildirmediğini, 25/07/2014 tarihinde doğum yaptığını, bebeğine eşinin adı olan … isminin verildiğini, bebeğinin 9 gün yaşadığını, 02/08/2014 tarihinde yaşamını yitirdiğini; … maden kazası mağdurları için toplanan yardımların dağıtımlarının 2014 Temmuz ayında gerçekleştirildiğini, “AFAD yardım parası” adı altında toplam 156.566,00 TL tutarında ödemenin 24/07/2014 tarihinde eşinin banka hesabına yapıldığını, 26/05/2014 tarihli veraset ilamına göre kendisine 78.283,00 TL tutarında ödeme yapıldığını, kalan paranın ise payları oranında davalılara ödendiğini; daha sonra, 2015 yılı itibariyle aynı yardıma ilişkin ikinci kısım ödemenin yapılacağının bildirildiğini, bunun üzerine … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 14/02/2015 tarihli ve 2015/117 E. – 2015/134 K. sayılı kararı ile yeni bir veraset ilamı alındığını, yeni veraset ilamına göre murisin tek mirasçısının kendisi olduğunu, sonraki ödemenin tamamının eşinin tek mirasçısı olarak kendisine yapıldığını; toplanan yardım paralarının, ölenin mirasçılarına veraset ilamı sunulmak suretiyle yapılan ödemeler olup, 26/05/2014 tarihli veraset ilamına göre davalılara yapılan 78.283,00 TL tutarındaki ödemenin haksız ve hukuka aykırı olduğunu, davalıların sebepsiz olarak zenginleştiklerini ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, şimdilik 78.283,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalılar; oğulları …’ı 13/05/2014 tarihinde …’da meydana gelen maden kazasında kaybettiklerini, müteveffa …’ın yakınlarına dağıtılan paranın , murisin terekesine ait olmadığını, toplanan yardımlardan ibaret olduğunu, bu sebeple intikalinin miras hükümlerine göre yapılamayacağını, kaldı ki kendilerine yapılan ödemenin davacının rızası ile yapıldığını, sebepsiz zenginleşme koşullarının gerçekleşmediğini, davacının kötüniyetli olduğunu savunarak; davanın reddini istemişlerdir.
Mahkemece; müteveffa …’ın …’da gerçekleşen maden kazasında hayatını kaybettiği, kaza sonrası 24/07/2014 tarihinde, AFAD tarafından müteveffa adına açılan hesaba 156.566,00 TL tutarında para yatırıldığı, bu paranın veraset ilamı ile mirasçılarına ödendiği, 26/05/2014 tarihli veraset ilamına istinaden davacıya 78.283,00 TL, davalılara 39.141,50 şer TL ödeme yapıldığı, ikinci kısım toplam 20.022,00 TL tutarındaki ödemenin tamamının ise, 14/02/2015 tarihli veraset ilamına göre tek mirasçısı olarak davacıya yapıldığı; muris … ile davacının müşterek çocukları olan …’ın 02/08/2014 tarihinde dünyaya geldiği, ilk veraset ilamının eksik bilgilere göre düzenlendiği, hatalı olduğu, bu nedenle ilk veraset ilamına göre davalılara yapılan ödemenin de haksız yapıldığı , davalıların sebepsiz zenginleştikleri gerekçesiyle, davanın kabulüne, 78.283,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan 1/2 şer payları oranında tahsiline karar verilmiş, hüküm, davalılar vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; Dairemizin 24.05.2017 tarihli ve 2016/120 E. – 2017/7891 K. Sayılı ilamı ile, “…Dava konusu alacak, söz konusu yardım kampanyası çerçevesinde ödenen bir bedel olup, maden ocağı kazasında hayatını kaybeden muris …’ın terekesinden sayılamaz. Hal böyle olunca, mahkemece, terekeye ait olmayan dava konusu yardım parasının dağıtım esaslarının ilgili kurumlardan araştırılarak ve ayrıca paranın dağıtıldığı bankadan da ödeme koşullarına ilişkin bilgi ve kayıtlar getirtilerek, sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm tesisi doğru değildir…” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama neticesinde; Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı ve … Şube Müdürlüğü tarafından, düzenlenen kampanya çerçevesinde toplanan bağışların, aile başına veraset ilamında belirtilen kanuni mirasçıların miras payları oranı dikkate alınarak dağıtıldığının bildirildiği, cenin sağ doğmak koşuluyla mirasçı sıfatına haiz olduğu, davacı eşin, murisin ölümü anında hamile olduğunun ve bebeğin sağ olarak doğduğunun sabit olduğu, çocuğun ölümünün daha sonra gerçekleştiği, murisin tek mirasçısının davacı olduğu, bu nedenle 26/05/2014 tarihli ilk veraset ilamına göre yapılan ödemenin hatalı olduğu gerekçesiyle, davanın kabulüne, 78.283,00 TL’nin ödeme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalılardan 1/2′ şer payları oranında tahsiline karar verilmiş; hüküm, süresi içinde davalılar vekili tarafından temyiz edikmiştir.
Dava; sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı alacak istemine ilişkindir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
Somut olayda; muris …’ın 13/05/2014 tarihinde vefat ettiği, dosya arasında bulunan murise ait, … Sulh Hukuk Mahkemesi’nin 26/05/2014 tarihli ve 2014/516 E. – 2014/523 K. sayılı veraset ilamı ile 14/02/2015 tarihli ve 2015/117 E. – 2015/134 K. sayılı veraset ilamının birbiriyle çeliştiği, davaya konu ödemenin taraflara 26/05/2014 tarihli veraset ilamına göre yapıldığı anlaşılmaktadır.
Hal böyle olunca, mahkemece; hasımsız bir davada verilen kararın o davada yer almayanlar bakımından kesin hüküm teşkil etmeyeceği, mirasçılık (veraset) belgesinin değiştirilmesi veya iptali için hukuki yararı bulunanlar tarafından iptal davası açılabileceği dikkate alınarak, gerçeği yansıtmayan veraset ilamının iptali yönünden dava açması için davacıya süre verilip, bu dava neticesinde, tarafları bağlayacak şekilde yeniden düzenlenecek hasımlı mirasçılık belgesine göre bir karar verilmesi gerekirken; mevcut veraset ilamlarından birine itibar edilmek suretiyle yazılı şekilde hüküm tesisi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nın 428. maddesi gereğince davalılar yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.02.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.