YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6525
KARAR NO : 2021/5883
KARAR TARİHİ : 02.06.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı …, İzmir … Devlet Hastanesinde işçi statüsünde çalışmakta iken, yasa uyarınca memur statüsüne geçirildiğini, İş Yasasına tabi olduğu dönemde Türkiye …Sendikasına üye olduğunu, bu sendika ile işveren SSK arasında imzalanan sözleşme uyarınca ödenmesi gereken alacaklarının tahsili için davalıya vekaletname verdiğini, hakettiği TİS’den kaynaklanan ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, hizmet zammı, konut ve vasıta yardımı, fazla çalışma, genel tatil ve yıllık izin ücretlerinin tahsili için açılan İzmir 9. İş Mahkemesi’nin 2008/131 esas sayılı davasının karara çıktığını ve kesinleştiğini, mahkeme kararının takibe konulduğunu, vekil olan davalının hatalı ve eksik hesaplamalar yaptığını, gerek faiz başlangıçlarında gerekse faiz türlerinde hataları bulunduğunu, kararın davalı tarafından temyiz edilmemesi suretiyle kesinleştiğini, zarara uğradığını ileri sürerek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 9.000TL’nin temerrüt tarihi olan 07.06.2010 tarihinden itibaren yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiş, 06.01.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 36.615,99TL’ye yükseltmiştir.
Davacı…; Buca … Devlet Hastanesi’nde 25.03.2002 tarihinde laborant olarak işçi statüsünde çalışmakta iken 14.11.2003 tarihinde memur kadrosuna geçirildiğini, İş Kanunu’na tabi olarak çalıştığı dönemde Türkiye ….Sendikası’na üye olduğunu ve TİS’e göre hak ettiği alacaklarının ödenmemesi nedeni ile davalıya vekaletname vererek, davalının İzmir 4. İş Mahkemesi’nin 2004/826 E. Sayılı dosyası ile fazla mesai ve genel tatil ücreti talepli dava açtığını, ancak üyelikten doğan diğer hak ve alacaklarının talep edilmediğini, talep edilen alacak kalemleri ile ilgili olarak da yanlış olarak yasal faiz istenildiğini, daha sonra ilk davanın hatalı açıldığı yönündeki uyarılar üzerine davalı tarafından bu defa İzmir 9. İş Mahkemesi’nin 2008/140 E. Sayılı dosyası ile TİS ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, hizmet zammı, giyim yardımı, konut yardımı ve bakiye fazla mesai alacağı ile genel tatil ücreti alacağı davasının açıldığını ve kesinleştiğini, bu davada da tüm alacak kalemlerine en yüksek banka mevduat faizi talep edildiğini, oysa talep edilen alacaklardan TİS ücret farkı, ikramiye, sosyal yardım, hizmet zammı, giyim yardımı, konut yardımı alacaklarının TİS’den kaynaklanması nedeniyle talep edilen faizin en yüksek işletme kredisi faizi olması gerektiğini, fazla mesai ve genel tatil alacaklarına ise en yüksek banka mevduat faizi talep edilmesi gerektiğini, hatalı istenen bu faiz türlerinin ıslah dilekçesi ile de düzeltilmediğini, bilahare talep edilen bu faizlere göre hesaplanan ve ayrıca başka hatalar da barındıran bilirkişi raporuna da itiraz edilmediğini, sonuçta hak ettiği paraların davalının kusuru ve ihmali sonucu ödenmediğini ileri sürerek oluşan zararından, fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile, 9.000TL’sinin temerrüt tarihi olan 05.02.2010 tarihinden itibaren yasal faizi ile birlikte tahsilini talep etmiş, 06.01.2012 tarihli ıslah dilekçesi ile talep miktarını 43.156,57TL olarak artırmıştır.
Davalı, her iki davada da davaların reddini dilemiştir.
Mahkemece; her iki davanın kısmen kabulüne, 2.163,81TL’nin 8.6.2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’a verilmesine; 11.664,06TL’nin 06/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacı …’ya verilmesine karar verilmiştir. Verilen hükümlerin davacılar tarafından temyizi üzerine 13. Hukuk Dairesinin 25/01/2017 tarihli, 2015/36753 esas, 2017/842 karar sayılı ilamı ve 13/03/2017 tarihli, 2015/29647 esas, 2017/3169 karar sayılı ilamı ile “… Somut olayda davalı taraf cevap layihasında banka isimlerini bildirmiş; mahkemece, davacı tarafa banka isimlerini bildirme imkânı verilmeden bilirkişi incelemesi yaptırılarak sonuca gidilmiştir. Bu durumda mahkemece, yapılacak iş davacı tarafa da işletme kredisi faiz oranlarının sorulmasını istediği banka isimlerini bildirmek üzere süre ve imkan verildikten sonra, bildirilen tüm bankalardan fiilen uyguladıkları işletme kredisi faiz oranları getirtilerek en yüksek işletme kredisi faiz oranı tespit edilerek bilirkişiden ek rapor alınmak suretiyle, faiz hesaplanırken birer yıllık dönemler halinde hesaplanması gerektiği de gözetilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Mahkemece bozma ilamlarına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sırasında davaların birleştirilmesine karar verilmiş, yargılama neticesinde ise; asıl davanın kısmen kabulüne 13.013,72TL’nin 06/02/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline, birleşen davanın kısmen kabulüne, 28.960TL’nin 08/06/2010 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
Mahkemece fiilen uygulanan en yüksek işletme kredisi faizinin tespiti için bankalara müzekkere yazıldığı, Türkiye İş Bankasının işletme kredisi faizlerinin sorulduğu müzekkerelere, bankalarında fiilen işletme kredisi faizinin uygulanmadığı belirtilerek Merkez Bankasının belirlediği azami faiz oranlarının bildirildiği, hükme esas alınan bilirkişi raporunda bildirilen bu oranların esas alınarak hesaplama yapıldığı anlaşılmaktadır. O halde mahkemece, Türkiye İş Bankasında fiilen uygulanan faiz oranının yıllara göre ayrı ayrı ne olduğu netleştirilerek ve gerektiğinde ek rapor alınmak suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün HUMK’nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nun Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nun 440. maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 02/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.