YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6484
KARAR NO : 2021/7475
KARAR TARİHİ : 28.06.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TÜKETİCİ MAH. SIF.)
Taraflar arasındaki menfi tespit davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı Bankanın … Şubesinden 15 ay vadeli 20.000TL bedelli ihtiyaç kredisi kullandığını, davalının ödemelerin gecikmesi sebebiyle hesabı kat ederek ilamsız icra takibine (Kars 1.İcra Dairesi 2013/787) giriştiğini, takipten sonra ödeme yaparak borcunu kapattığını, hatta 2.064TL fazla ödeme yaptığını, buna rağmen icra takibinin devam ettiğini ve yine davalının aynı krediye ilişkin olarak hakkında 2013/1886 sayılı icra dosyası ile ikinci kez takip başlattığını bu takibi itiraz ederek durdurduğunu, ileri sürerek 1960-4420999-5 nolu kredi sözleşmesi nedeniyle borçlu olmadığının tespitine, Kars 1.İcra Dairesinin 2013/787 sayılı dosyasına konu icra takibinin iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davacının kredi sözleşmesi dışında kredili mevduat hesabı nedeniyle de borçlu olduğunu bu nedenle hakkında iki ayrı takip başlattığını Kars 1.İcra Dairesi 2013/787 sayılı takip dosyasının kredili mevduat hesabına ilişkin olduğunu ve bu dosyada davacı tarafından 3.600TL ödeme yapılarak hesabın kapatıldığını, ancak davacının kredi sözleşmesi nedeniyle hala borçlu olduğunu ve buna ilişkin olarak başlatılan 2013/1886 sayılı icra dosyasının itiraz üzerine durduğunu ileri sürerek davanın reddini istemiştir.
Mahkemece verilen ilk kararın Yargıtay 13.Hukuk Dairesinin 2016/25848E. 2015/5103K. Sayılı ilamıyla davanın Tüketici mahkemesi sıfatıyla görülmesi gerektiği gerekçesiyle bozulmasının ardından bozmayı uyularak, (tüketici mahkemesi sıfatıyla) davanın kabulüne davacının Kars 1.İcra Dairesi 2013/787 sayılı takip dosyası nedeniyle davalıya borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.1-6100 sayılı HMK’nun 297/2. maddesi gereğince, hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında, açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir.
Davacı, dava dilekçesiyle Kars 1.İcra Dairesinin 2013/787 sayılı icra takibi nedeniyle borçlu olmadığının tespiti yanında 1960-4420999-5 nolu kredi sözleşmesi nedeniyle de borçlu olmadığının tespitini talep etmiştir. Kars 1.İcra Dairesinin 2013/787 sayılı icra takibinin 1960042099900008 nolu kredili mevduat hesabından kaynaklandığı, 1960-4420999-5 nolu kredi sözleşmesinin ise dava konusu olmayan Kars 1. İcra Dairesinin 2013/1886 sayılı icra dosyasına konu edildiği anlaşılmaktadır.
Mahkemece Kars 1.İcra Dairesinin 2013/787 sayılı dosya hakkında davacının borçlu olmadığının tespitine karar verilmiş olmasına rağmen davacının diğer talebi olan 1960-4420999-5 nolu kredi sözleşmesi ile ilgili olumlu ya da olumsuz karar bir karar verilmemiştir.
Hüküm sonucunda taleplerden her biri hakkında verilen hükmün açıkça gösterilmesi gerekirken Mahkemece davacının 1960-4420999-5 nolu kredi sözleşmesi nedeniyle davalı tarafa borçlu olmadığının tespitine karar verilmesi talebi hakkında olumlu olumsuz bir karar verilmemesi yukarıda açıklanan emredici usul kuralına aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma sebebine göre tarafların temyiz itirazlarının incelenemsine şu aşamada gerek görülmemiştir.
SONUÇ: 1.bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, 2.bentte açıklanan nedenlerle tarafların temyiz sebepleri hakkında karar verilmesine yer olmadığına, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 28/06/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.