YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/6476
KARAR NO : 2021/5257
KARAR TARİHİ : 21.05.2021
MAHKEMESİ :TÜKETİCİ MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki alacak davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; davalı şirketten … Plakalı Mitsubishi …. marka, beyaz renkli, 2009 model aracı satın aldığını, araçta uğultulu ses ve seyir sırasında titreme oluştuğunu, aracan defalarca yetkili servise götürüldüğünü ancak arızanın giderilemediğini, ayrıca aracın kapılarında boya olduğunun tespit edildiğini ileri sürerek araçtaki gizli ayıplar nedeniyle aracın misli ile değiştirilmesine, olmadığı takdirde 103.681,41 TL nin dava tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı; davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama neticesinde dava konusu aracın davalıya iadesine, 1.000TL değer kaybının indirilerek 102.681,41 TL’nin dava tarihi olan 03/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Mahkemece, dava konusu aracın davalı tarafa teslimi karşılığında araç bedelinin 03/04/2012 tarihinden itibaren yasal faizi ile davalıdan tahsiline karar verilmiş ise de, araç halen davacının kullanımında olduğuna göre davacı, aracı davalıya teslim etmedikçe araç bedeli için faiz talebinde bulunamaz. Aksi halde davacının sebepsiz zenginleşmesine yol açılır. Buna göre aracın davalıya iade tarihinden itibaren faiz yürütülmesine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir. Ancak, bu yanlışlığın düzeltilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden ve “hakimin takdir yetkisi kapsamında” kalmadığından; hükmün, HUMK’nun 438/7, C2 hükmü ve 6100 sayılı HMK 370/2 ek 3/1 maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenle davacının tüm, davalının sair temyiz taleplerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenle hüküm fıkrasında geçen “… 1.000TL kazalar nedeniyle indirim yapılarak 102.681,41TL’nin dava tarihi olan 03/04/2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ibaresinin hükümden çıkarılarak yerine “…1.000TL kazalar nedeniyle indirim yapılarak 102.681,41TL’nin aracın davalıya tesliminden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine,” ifadesi yazılmak suretiyle kararın düzeltilmesine, HMK 370/2 (HUMK436/2 md.) maddesi uyarınca kararın düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalıya iadesine, 21/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.