Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/5750 E. 2021/6767 K. 17.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5750
KARAR NO : 2021/6767
KARAR TARİHİ : 17.06.2021

MAHKEMESİ : İSTANBUL BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 18. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İSTANBUL ANADOLU 12. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen tazminat davasının reddine dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; davalıdan 21.09.2012 tarihinde … marka 2012 … model aracı 146.500 TL ödeyerek satın aldığını, aracı bir yıl kullandıktan sonra satmaya karar vererek galericiye bıraktığını, ancak galericinin 26.08.2013 tarihinde kendisini arayarak, aracın ithalatı sırasında ödenmesi gereken ÖTV ve KDV’nin eksik olarak ödendiğini, bu nedenle aracın satılamayacağını beyan ettiğini, bunun üzerine durumu davalıya telefon ile bildirdiğini, davalının aracın ilgili belgelerinde sorun olmadığını söyleyerek bu belgeleri galeriye fakslandığını, galerici ve muhasebecisini yaptığı araştırma neticesinde aracın ÖTV ve KDV’sinin eksik yatırıldığının, gerçeğe aykırı fatura düzenlendiğinin, aracın faturasında modelinin 2011 olarak belirtildiğinin tespit edildiğini, ödediği bedelin tahsili amacıyla davalıya ihtar gönderdiğini, ancak sonuç alamadığını, aracın bu hali ile ayıplı olduğunu ileri sürerek, dava konusu aracın satışının iptali ile fazlaya dair hakları saklı kalmak kaydı ile 146.500,00 TL satış bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
İlk derece mahkemesince; aracın satışına engel bir durumu bulunmadığı, araç ile ilgili açılmış bir ceza soruşturmasi ya da kovuşturması olmadığı, davacının aracı kasko değerinin altında bir fiyata satın almasının, davacının aracın özel durumunu bilerek satın aldığını gösterdiği gerekçesiyle, davanın reddine, karar verilmiş, hüküm davacı tarafça istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; vergi dairesi müdürlüklerinden gelen yazı cevaplarından dava konusu aracın eksik belgeler ile eksik ÖTV ödenerek ithal edildiği bu durumun ilgili mevzuata aykırı olduğunun açıkça anlaşıldığı, aracın bu hali ile ayıplı olduğu, davacının TBK’nın 227. maddesi gereğince seçimlik haklarını kullanarak aracın iadesi ile ödediği bedelin tahsilini isteme hakkının bulunduğu, davacının satış sırasında ayıptan haberdar olduğunun ispatlanamadığı, sözleşmede belirtilen ücretin aracın rayiç değerinden düşük olmasının davacının ayıbı bilerek satın aldığını tek başına ispatlayamayacağı gerekçesiyle, davalının istinaf talebinin kabulü ile kararın kaldırılmasına, davanın kabulü ile sözleşmenin feshine, … marka 2012 ….plakalı ..142 motor.. 320 şase nolu aracın davalıya iadesine, davacının ödemiş olduğu 146.500,00TL’nin dava tarihinden (23/09/2013) itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalı taraftan tahsiline karar verilmiş, hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı bilgi ve belgelere, özellikle temyiz olunan bölge adliye mahkemesi kararında yazılı gerekçelere göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, malın ayıplı olması nedeniyle bedel iadesi istemine ilişkindir. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 117. maddesi gereğince muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtarı ile mütemerrit olur. Davacı, ayıplı olan aracı halen kullanmakta olup, davalıya aracın teslimi ile davalıyı bedel iadesine ilişkin temerrüde düşürecektir. Mahkemece faiz başlangıcı yönünden aracın davalıya teslim tarihi esas alınması gerekirken, dava tarihinin esas alınması usul ve yasaya aykırıdır.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HMK’nın 370/2. maddesi hükmü gereğidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle bölge adliye mahkemesi hükmünün B bendinde yer alan “dava tarihinden (23/09/2013)” söz ve rakamlarının çıkarılarak yerine “dava konusu aracın davalıya teslim tarihinden” ifadesinin yazılmasına, hükmün düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 17/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.