YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5585
KARAR NO : 2021/4162
KARAR TARİHİ : 15.04.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki cezai şart ve reçete bedeli tahsili ile sözleşmenin feshi işlemlerinin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde taraf vekillerince temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; Pupila Optik isimli işyerinin mesul müdürü olduğunu, 8 adet hasta reçetesi arkasındaki imzanın hasta veya hasta yakınına ait olmaması, 17 adet hasta reçetesi muhteviyatındaki ilaçların eksik verildiği veya hiç verilmediği, 1145 adet reçetenin karşılandığı tarihte mesul müdür olarak KKTC’de bulunduğu, optik firmasını muvazaalı olarak işlettiği ve mesul müdürlükten ayrılışını Kuruma süresinde bildirmemesi nedenleriyle hakkında cezai işlemler uygulandığını ancak bu cezai işlemlerin yasal olmadığını ileri sürerek iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; uygulanan cezai işlemlerin taraflar arasındaki protokole uygun olduğunu savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne, Kurumun davacı hakkında uyguladığı 8 hasta için 4.111,95 TL cezai şartın, 17 hasta için 1.834,35 TL reçete bedelinin ve 10.000 TL cezai şartın, 2 adet hastaya ilişkin 202,77 TL reçete bedelinin, mesul müdürün izinli olduğu dönemler ile ilgili karşılanan 1145 adet reçete bedeli 69.239,55 TL’nın, muvazaa iddiasına dayalı 2.000 TL cezai şartın tahsiline ilişkin ve sözleşmenin 3 ay süre ile feshi ile sözleşmenin 5 yıl süre ile feshine ilişkin işlemlerin iptaline, iptaline karar verilen işlemler ile ilgili herhangi bir tahsilat var ise tahsilatın davacıya iadesine, mesul müdürün görevinden ayrıldığını sözleşmede belirtilen sürede Kuruma bildirmemesi nedeniyla uygulanan 2.000 TL cezai şartın iptaline ilişkin davanın reddine dair verilen karar, davalı vekilinin temyizi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesi’nin, 28/11/2018 tarihli, 2018/6260 esas, 2018/11433 karar sayılı ilamıyla “…Eldeki davada davacı hakkında Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2012/1087 esas sayılı dosyası ile soruşturma açıldığı ve davacı hakkında soruşturmanın devam ettiği görülmekte olup, BK.’nın 74. maddesi uyarınca bu soruşturma sonucu açılabilecek ceza davası sonucunun HMK.’nın 165. maddesi de gözetilerek bekletici mesele yapılarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi zorunludur….” gerekçesi ile bozulmuştur. Mahkemece, bozmaya uyulduğu belirtilerek, davanın kısmen kabulüne; davalı Kurumun davacı hakkında uyguladığı 8 hasta için 4.111,95 TL cezai şart ile 17 hasta için 1.834,35 TL reçete bedelinin iadesi ve 10.000 TL cezai şart, 2 adet hastaya ilişkin reçete bedeli olan 202,77 TL’nin ödenmemesi ve sözleşmenin 3 ay süre ile feshi, … Optik Mesul Müdürü …’ın izinli olduğu dönemler ile ilgili 1145 adet reçete nedeni ile 69.239,55 TL bedelin ödenmemesi, muvazaa iddiasına dayalı sözleşmenin 5 yıl süre ile feshi ve muvazaa iddiasına dayalı 2.000 TL bedelli cezai şarta ait işlemlerinin iptaline, iptaline karar verilen kısım ile ilgili herhangi bir tahsilat var ise tahsilatın davacıya iadesine, … Optik Müessesesinin mesul müdürünün mesul müdürlükten ayrıldığının derhal bildirilmemesi nedeni ile uygulanan 2.000 TL cezai şartın iptaline ilişkin davanın reddine karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının tüm temyiz itirazları, davacının ise aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-Davalı lehine hükmedilen vekalet ücretine yönelik temyiz itirazının incelenmesinde;
Karar tarihinde yürürlükte olan A.A.Ü.T.’nin 13. maddesine göre; (1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir (2) Ancak hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez.” hükmü yer almaktadır.
Mahkemece; davanın kısmen kabulüne karar verildiğine göre, reddedilen 2.000 TL kısım yönünden davalı lehine hükmedilen vekalet ücretinin, reddedilen miktarı geçemeyeceğinden, 2.000 TL olması gerekirken yazılı şekilde vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden hükmün düzeltilerek onanması HUMK 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının tüm, davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hüküm kısmının 5. fıkrasının çıkartılarak yerine, “Davalı duruşmalarda kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi uyarınca 2.000 TL vekalet ücretinin davacıdan alınarak, davalıya verilmesine,” ifadesinin yazılmak suretiyle hükmün düzeltilmesine ve düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 15/04/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.