Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/5446 E. 2021/6768 K. 17.06.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5446
KARAR NO : 2021/6768
KARAR TARİHİ : 17.06.2021

MAHKEMESİ : ANKARA BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 4. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : ANKARA 11. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen muarazanın önlenmesi davasının kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun esastan reddine yönelik olarak verilen kararın, süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; Batman ilinde faaliyet gösteren …. eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olduğunu, davalı ile imzalanan protokol kapsamında kurum mensuplarına hizmet verdiğini, davalı kurumun 18.12.2016 tarih ve …./sözleşme-18720986/324091 sayılı yazısı ile, …, ….ve …. isimli hastalar adına düzenlenen 4 reçete ile ilgili olarak 2016 yılı protokolünün 5.3.5., 5.3.6, 6.17 ve 4.3.6 maddeleri gereğince 24.061,75 TL cezai işlem ile 1.517 TL reçete bedelinin tahsiline, sözleşmenin 6 ay süre ile feshiyle birlikte uyarı işlemi uygulanmasına karar verildiğinin bildirildiğini, kurum işleminin hukuka aykırı olduğunu, öncelikle ilgili maddede eylemin tekrarı halinde sözleşmenin feshedileceğinin kararlaştırıldığını, kurum tarafından öncesinde verilen uyarı cezasının iptali için dava açtığını, hasta ….ın eşi ….ve hasta ….’ın kızı ….’ın noter önünde verdikleri ifadeden ilaçları teslim aldıklarına dair yazılı beyanda bulunduklarını, … isimli kişinin kanser hastası olduğunu, bu kişinin reçetesinde yer alan ilacın yakını sıfatı ile….isimli kişiye teslim edildiğini, ancak sonrasında ….isimli kişinin şantaj yaparak ilaçları almadıkları gerekçesiyle şikayette bulunmamak için kendisinden 4.500 TL para istediğini, sonrasında araba talep ederek şantaja devam ettiğini, taleplerin karşılanmaması üzerine …’in şikayetçi olduğunu, kanserli hastaların ilaçlarını kullanmaması durumunda hayati risk doğacağını, bu sebeple ilaçların alınmamasının hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kendisine şantaj yapan kişilerden şikayetçi olduğunu, davalı kurumun tüm bu hususları dikkate almadan cezai işlem tesis ederek kusurlu davrandığını ileri sürerek, davalı tarafından tesis edilen 18.12.2016 tarih ve …./sözleşme-18720986/324091 sayılı işlemin iptali ile muarazanın giderilmesine, borcun bulunmadığının tespitine ve toplam 25.578,80 TL ödemenin iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kabulü ile, davalının …/Sözleşme-…. sayı ve 18.01.2016 tarihli işlemin iptali ile ortadan kaldırılarak murazaanın giderilmesine, 6 ay süreli feshin iptaline ve davacının davalı kuruma borcunun bulunmadığının tespitine, davalı kurum tarafından talep edilen toplam 25.578,80 TL ödemenin iptaline, karar verilmiş; hükme karşı, davalı taraf istinaf talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesi’nce, davalının istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalının aşağıdaki bendin dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- Dava, kurum işleminin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece; alınan bilirkişi raporu doğrultusunda eczane tarafından verilen ilaçlar e-reçete sistemine uygun olarak verilmiş olması sebebiyle eczanenin sorumluluğundan söz edilmeyeceği, davalı kurumum herhangi somut bir kanıta dayanmadan sadece sigortalı hastaların beyanlarına göre müfettiş raporu doğrultusunda işlem uyguladığı, hasta ve yakınları tarafından kuruma verilen ifadelerin yanlış yorumlandığı ve kendilerinin bu şekilde ifade vermediklerine yönelik beyanlarının bulunduğu gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiş; davalı tarafın istinaf talebinde bulunması üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince; …. ve … isimli hastalar adına düzenlenen reçetelerde yazılı ilaçların tam ve eksiksiz olarak teslim alındığının, muayene ücreti ve katkı payının ödendiğinin reçete sahibi ya da yakınları tarafından noter huzurunda beyan edildiği, … isimli hasta adına düzenlenen reçeteye ilişkin iddialar yönünden, davacının dava dilekçesinde belirttiği üzere ilaçları eksiksiz olarak Zeki Gezer’e teslim ettiğinin anlaşıldığı gerekçesiyle, istinaf başvurusunun reddine karar verilmiştir.
Somut olayda, davalı kurumun cezai işlemine konu olan hastalardan ….ve …’ın kendisinin veya yakınının davacı eczaneden reçete konusu ilaçları aldıkları ve katkı paylarını ödediklerine ilişkin noter huzuzurunda verilmiş beyanları bulunmakla birlikte, kanser hastası olduğunu beyan ederek, ilgili sistemde kullandığı ilacın 25.03.2014 tarihinde davacıya ait eczaneden teslim alınmış göründüğünü, ancak ilacı kendisinin teslim almadığını, şu anda da ilacını kullanamadığını ileri sürerek şikayetçi olan …’in ifadesi alınmamıştır.
Dava konusu uyuşmazlık maddi vakıaya ilişkin olup tanık dinlenmesi mümkündür. O halde mahkemece, hasta … veya reçetede ilacın teslim edildiği belirtilen kişini tanık olarak dinlenip, reçetede yazılı ilaçların alınıp alınmadığı, ilaçların kullanılıp kullanılmadığı sorularak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirmiştir.
İlk derece mahkemesi kararının, yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmasına karar verilmiş olduğundan, HMK’nın 373. maddesinin birinci fıkrası uyarınca, iş bu karara karşı yapılan istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin bölge adliye mahkemesi kararının da kaldırılmasına karar verilmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle ilk derece mahkemesince verilen karara yönelik istinaf başvurusunun reddine dair Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesinin 08.06.2020 gün 2018/801 Esas, 2020/757 Karar sayılı kararının kaldırılarak Ankara 11. Asliye Hukuk Mahkemesi’nin 2016/53 Esas, 2017/438 Karar sayılı kararın bozulmasına, HMK’nın 373/1. maddesi uyarınca dava dosyasının ilk derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine GÖNDERİLMESİNE, 17/06/2021 tarihinde oybirliği ile karar verildi.