YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5297
KARAR NO : 2021/5637
KARAR TARİHİ : 27.05.2021
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki maddi ve manevi tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı; 15.09.2008 tarihinde dava dışı …. Özel Sağlık Hizmetleri A.Ş. Global Tıp Merkezinde doktor olarak çalışmaya başladığını, çalıştığı üç aylık süre boyunca maaşını alamadığını, bunun üzerine işten ayrılıp davalı avukatı maaşının tahsil edilebilmesi amacıyla dava açmak üzere vekil tayin ettiğini, davalının vekalet ücreti ve mahkeme masrafları ödenmiş olmasına rağmen dava açmadığını, ancak kendisine davayı açtığını söylediğini, davalının iki yıl sonra davayı kazanamayacakları için açmadığını beyan ettiğini, davalının katibi olan dava dışı … tarafından hesabına 9.350,00 TL para havale edildiğini, davalının vekillik görevini ihmali nedeniyle dava dışı işveren şirketten alacağını tahsil edemediğini, davalı hakkında olayla ilgili Adana 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nin 2013/118 Esas, 2014/484 Karar sayılı kararı ile görevi kötüye kullanma suçundan mahkumiyet kararı verildiğini, dava dışı şirketten alacağını tahsil edememesi sebebiyle Ziraat Bankası’ndan kullandığı 70.000,00 TL bedelli kredi borcunu ödeyemeyip zor duruma düştüğünü ileri sürerek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, 50.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı; davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, tüketici mahkemesinin görevli olduğuna ilişkin verilen ilk kararın Asliye Hukuk Mahkemesi’nin görevli olduğuna ilişkin bozma ilamına uyularak, maddi tazminata ilişkin talebinin kısmen kabulü ile 20.650,00 TL’nin, manevi tazminat talebinin kabulü ile 10.000,00 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı taraftan tahsiline, karar verilmiş; hüküm, taraflarca temyiz edilmiştir.
1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre, davacının tüm temyiz itirazları ile davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2- 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu’nun 58.maddesi (eski Borçlar Kanunu 49.md) hükmü uyarınca, manevi tazminata hükmedilebilmesi için, şahsiyet hakkının hukuka aykırı bir şekilde zarara uğraması gerekir. Kişilik haklarının zarar görmediği hallerde, eylem hukuka aykırı olsa dahi manevi tazminata hükmedilmesi olanaklı değildir. Somut olayda vekili olan davalıya talimatına rağmen işçilik alacağının tahsili amacıyla dava açılmaması sebebiyle davacının kişilik haklarının zarar gördüğünün kabulü mümkün değildir. Mahkemece olayda manevi tazminat koşullarının bulunmadığı dikkate alınarak manevi tazminat isteminin reddi gerekirken yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm temyiz itirazları ile davalının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın HUMK.nun 428. maddesi gereğince davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 465,70 TL harcın istek halinde davacıya, peşin alınan harcın istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 27/05/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.