Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/5255 E. 2021/1071 K. 09.02.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/5255
KARAR NO : 2021/1071
KARAR TARİHİ : 09.02.2021

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ(TÜK. MAH. SIF.)

Taraflar arasındaki ayıplı malın değiştirmesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 2013 yılı şubat ayında … marka araç satın aldığını, aracıyla 07.08.2013 tarihinde Kırklareli’den İstanbul istikametine giderken aracın hararet ikazı vermesi üzerine aracını güvenlik şeridine çektiğini ve aracın çekici ile servise getirildiğini, aracında yapılan kontrolde devir daim pompasının arızalandığının söylendiğini, ancak arızanın neden kaynaklandığı konusunda bilgi verilmediğini ve aracın 15.08.2013 ya da 16.08.2013 tarihinde teslim edileceğinin bildirildiğini, 15.08.2013 tarihinde servise gittiğinde aracının işlemlerinin tamamlanmadığını, sonradan aracın motorunun tamamen söküldüğünü öğrendiğini, ancak bu konuda servisin kendisine herhangi bir bilgi vermediğini, … Türkiye ile yaptığı görüşmelerde aracının değiştirilmesini veya ücretinin tarafına misli ile iade edilmesini talep ettiğini, ancak bu taleplerinin kabul edilmediğini, aracının garanti kapsamında olduğunu ve 23 gün yetkili serviste kaldığını ve birçok parçasının değişmesi dolayısıyla aracın orijinalliğinin bozulduğunu ve değer kaybına uğradığını ileri sürerek, ayıplı malın değiştirilmesine karar verilmesini istemiştir.
Davalı … Motorlu Araçlar Tic. A.Ş., davanın zamanaşımı yönünden reddi gerektiğini, araç değişimi için gereken şartların oluşmadığını, araçta olduğu iddia edilen sorunla ilgili olarak davacının seçim hakkını onarım yönünde kullandığını, araçta seçim hakkının değiştirilmesini gerektirecek giderilememiş, devam eden bir arıza bulunmadığını savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Davalı … Türkiye Ltd. Şti., araçta herhangi bir imalat hatası mevcut olmadığını, aracın olması gereken niteliksel ve niceliksel vasıflarda maddi, hukuki veya ekonomik eksiklik taşımadığını, motor içinde oluşan aşırı ısı sebebiyle silindir kapak contasında oluşan deformasyonun tamamen kullanım hatası olduğunu savunarak, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece uyulan bozma ilamı doğrultusunda dosya, rapor almak üzere bilirkişi heyetine tevdi edilmiş, hazırlanan 24.07.2017 tarihli bilirkişi raporu hükme esas alınarak; davanın reddine karar verilmiş, hüküm, davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-Davacı eldeki dava ile satın aldığı aracın ayıplı olduğunu ileri sürerek, aracın ayıpsız bir benzeri ile değiştirilmesine karar verilmesini talep etmiştir.
Mahkemece, davanın reddine dair verilen karar davacının temyizi üzerine kapatılan 13. Hukuk Dairesince verilen 07/04/2016 tarihli ve 2015/2517 E. 2016/9883 K. sayılı kararla “1-…Her ne kadar mahkemece, davacının onarım hakkını kullandığı ve onarımdan sonra tekrar bir arıza olmadan aracın misli ile değişiminin istenemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de; hükme esas alınan bilirkişi raporunda aracın ayıplı mal sayılabilmesi hususunun motorlu araçlar laboratuvarı olan bir teknik üniversitede yapılacak detaylı bir inceleme sonucunda tespit edilebileceği yönünde görüş bildirilmiş olup, söz konusu rapor bu hali ile hüküm kurmaya elverişli değildir. O halde mahkemece, teknik üniversitelerin otomotiv anabilim dalında uzman bilirkişilerden oluşacak bilirkişi heyetinden taraf, mahkeme ve Yargıtay denetimine elverişli rapor alınarak hasıl olacak sonuca uygun karar verilmesi gerekir. Mahkemece, değinilen bu yönler göz ardı edilip, eksik ve yetersiz bilirkişi raporuna dayanılarak yazılı şekilde karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.” gerekçesiyle bozulmuştur.
Dava tarihinde yürürlükte bulunan 4077 sayılı yasanın 4. maddesinde, malın ayıplı olması durumda tüketicinin seçimlik hakları düzenlenmiştir. Bu seçimlik haklarda tüketici; bedel iadesini de içeren sözleşmeden dönme, malın ayıpsız misliyle değiştirilmesi veya ayıp oranında bedel indirimi ya da ücretsiz onarım isteme haklarına sahiptir. Satıcı, tüketicinin tercih ettiği bu talebi yerine getirmekle yükümlüdür. Açıklandığı şekilde tüketici seçimlik haklarından herhangi birisini kullanabilecektir. Öğretide ve uygulamada da kabul edildiği üzere tüketicinin seçimlik haklarını tek yanlı ve varması gereken bir irade açıklamasıyla kullanması gerekmektedir. Tüketici bu haklardan hangisini seçtiğini, bir kez bildirmekle, seçim hakkını kullanmış olur ve artık tercihini değiştiremez. Çünkü, satıcı kayıtsız şartsız, bildirilen tercihi yerine getirmek zorundadır. Bu nedenle tüketicinin seçim hakkı, bir kez kullanılmakla sona ermekte ve onun yerine tercih ettiği hak geçmektedir. Bu özelliği nedeniyle, tüketicinin seçimlik hakkının yenilik doğrucu (inşai) haklardan olduğunu söyleyebiliriz.
Bu açıklamalar ışığında somut olaya bakıldığında; davacının 18.02.2013 tarihinde satın aldığı aracın seyir halindeyken 07.08.2013 tarihinde arızalanması üzerine çekici vasıtasıyla servise getirildiği, … nolu iş emrinde, su basınç testinde devir daimde kaçak olduğunun tespit edildiği, kontrol amaçlı CO2 testi yapıldığı ve silindir kapak contasının yanık olduğunun belirlendiği, motorun komple dağıtıldığı ve revizyon yapıldığı, aracın yol testine çıkıldığı ve probleme rastlanmadığının belirtildiği, 30.08.2013 tarihinde aracın davacıya teslim edildiği, davacının aracı “aracımı yasal haklarım saklı kalmak koşuluyla şartlı ve şerhli teslim alıyorum” şerhi düşerek teslim aldığı, davacı tarafından Kırıkkale 2. Noterliğinin 04.10.2013 tarih ve 8025 yevmiye sayılı ihtarnamesi gönderilerek aracın ayıpsız misli ile değiştirilmesinin talep edildiği, 24.07.2017 tarihli bilirkişi raporunda, dava konusu aracın üretim kaynaklı ayıplı olduğu, bu ayıbın basit bir inceleme ile tespit edilmesinin mümkün olmadığı, gizli ayıp niteliğinde olduğu, araçla ilgili ücretsiz onarım hakkının kullanıldığı, araçtaki arızanın giderildiği ve tekrarlanmadığının belirtildiği anlaşılmaktadır. Mahkemece, davalı … Motorlu Araçlar Tic. A.Ş.’nin yetkili servis olduğu, bu haliyle aracın misli ile değiştirilmesine ilişkin davada kendisine husumet yöneltilemeyeceği gerekçesiyle, bu davalı yönünden davanın pasif husumet yokluğu nedeniyle reddine; davalı … Türkiye Ltd. Şti. yönünden, onarımlarının yapılarak aracın 30.08.2013 tarihinde davacıya teslim edildiği, söz konusu onarımın garanti kapsamında ücretsiz olarak yapıldığı, ayıplı mal satışında ücretsiz onarım hakkını kullanan tüketicinin, onarımdan sonra tekrar herhangi bir arıza olmadan aracın misliyle değiştirilmesini talep etme hakkı bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de, davacının aracı “aracımı yasal haklarım saklı kalmak koşuluyla şartlı ve şerhli teslim alıyorum” şerhi düşerek teslim alması, servis kayıtlarında ücretsiz onarıma izin verildiğine dair bilgi bulunmaması, davacının aynı arızanın halen devam ettiğine ilişkin iddialarının bilirkişiler tarafından değerlendirilmemesi, mahkemece de bu husus üzerinde durulmaması karşısında, davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir.
O halde mahkemece, davacının aracı şerhli teslim aldığı, servis kayıtlarında ücretsiz onarıma izin verildiğine yönelik bilgi bulunmadığı, davalıların ücretsiz onarıma izin verildiğini ispatlamaları gerektiği gözetilerek, davalılardan ücretsiz onarıma izin verildiğine ilişkin delilleri olup olmadığı sorularak, varsa sunulmasının istenmesi, davacının 17.04.2017 havale tarihli dilekçesinde aynı arızanın halen devam ettiğini belirterek dilekçe ekinde sunduğu servis kaydında bildirilen arızaların devam eden arıza niteliğinde olup olmadığının tespiti için bilirkişilerden ek rapor alınarak sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, eksik inceleme ve hatalı değerlendirme ile yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
2-Bozma nedenine göre, davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, ikinci bentte açıklanan nedenle davacının sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09/02/2021 tarihinde oy birliği ile karar verildi.