Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/4525 E. 2020/4752 K. 24.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4525
KARAR NO : 2020/4752
KARAR TARİHİ : 24.09.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ (TÜKETİCİ MAHKEMESİ SIFATIYLA)

Taraflar arasındaki alacak-tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflar tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, davalı şirketten 20/01/2009 tarihli satış sözleşmesi isimli belgeye istinaden …,… Numaralı konutu satın aldığını, davacının konutu satın almasının üzerinden uzun süre geçmesine rağmen, konutun iskanının alınmadığını, ortak alanların tamamlanmadığını, davalıya çekilen ihtarnameye rağmen dairedeki eksikliklerin giderilmemesi nedeniyle konutu haklı olarak teslim almadığını ileri sürerek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile şimdilik 2.000,00 TL daire içi noksan ve hatalı imalat bedeli, 2.000,00 TL davacının arsa payı oranında ortak alan eksiklikleri bedeli, 2.000,00 TL davacının arsa payı oranında noksan çevre düzenlemesi bedelinin, 3.000,00 TL taşınmazı teslim almadığı ve kullanamadığı için kira bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek faiziyle birlikte tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, taraflar arasındaki sözleşmede iskan alınması hususunda kendisine yüklenen herhangi bir sorumluluk olmadığını savunarak davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Dava, satın alınan taşınmazın oturuma hazır teslim edilmemesi nedeniyle yoksun kalınan kira ve taşınmazdaki ayıpların bedelinin tahsili istemine ilişkindir. Mahkemece, “…Davacının davalıya çekmiş olduğu 26/09/2011 Tarihli ihtarnameden davacının dava konusu daireyi teslim almak için incelemelerde bulunduğu ancak tespit ettiği bir takım eksiklikler nedeniyle teslim almaktan kaçındığı, tarafların aralarında kararlaştırdıkları objektif anlamda davacının oturmaya engel olacak bir eksiklik bulunmadığı, 05/02/2015 tarihli keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarından anlaşıldığı, bu itibarla davacının
daireyi teslim alamadığı ve kullanamadığı için kira bedeli miktarında tazminat talebi yerinde olmadığı” gerekçesiyle davanın kısmen kabulü ile 2.400,00 TL eksik işler bedeline ilişkin tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 2.000,00 TL arsa payı oranında ortak alan eksiklikleri bedeli, 2.000,00 TL arsa payı oranında noksan çevre düzenlemesi bedelinin, 3.000,00 TL taşınmazı teslim almadığı ve kullanamadığı için kira bedeline ilişkin fazlaya dair istemlerinin reddine karar verilmiştir. Hemen belirtmek gerekir ki, İmar Kanununa göre her yapı bitirildikten sonra iskan ruhsatının alınması yasal zorunluluk olup dava konusu bağımsız bölüm oturma izni alınarak davacıya teslim edilmediği için davacı taşınmazı teslim almamakta haklıdır. Bu nedenle mahkemece, davacının dava tarihine kadar taraflar arasındaki sözleşme hükümlerine göre kira kaybının tespiti ile davalıdan tahsiline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde yanılgılı gerekçe ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirir.
2-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde ise, dava konusu taşınmazın teslim olgusu gerçekleşmediğinden taşınmazdaki ayıplar yönünden davacının talepte bulunabilmesi mümkün değildir. Taşınmazdaki ayıplar hususunda ancak bağımsız bölümün davacıya teslimi yapıldıktan sonra tespiti mümkündür. Mahkemece, bu hususlar yönünden hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davacı yararına BOZULMASINA, 2 nolu bentte açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 41,00 TL temyiz harcının istek halinde davacıya, peşin alınan 44,40 TL temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.