Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/429 E. 2020/1308 K. 17.02.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/429
KARAR NO : 2020/1308
KARAR TARİHİ : 17.02.2020

Davacılar 1-…, 2-…, 3-… vd. ile davalılar 1-…, 2-… vd. aralarındaki alacak davasına dair Ortaca 2. Asliye Hukuk Mahkemesinden verilen 26/06/2014 tarihli ve 2013/200 E. – 2014/255 K. sayılı hükmün onanması hakkında dairece verilen 07/12/2017 tarihli ve 2016/7390 E. – 2017/17260 K.sayılı ilama karşı davacılar ve davalılar vekilleri tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiştir.
Düzeltme isteğinin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacılar, murisleri … 28/10/1959 tarihinde davalıların murisi … tapu siciline kayıtlı taşınmazı satın aldığını , 45.000.- TL ödediğini, ev ve müştemilat yaptıklarını, ancak yerin …’a devredildiğini, sebepsiz zenginleştiklerini , 45.000.- TL güncel değerinin hesaplanmasının gerektiğini belirterek yasal faizi ile tahsiline karar verilmesini talep etmiştir. Davacılar, 31/12/2012 tarihli ıslah dilekçeleri ile talep sonucunu 69.178.51.-TL ye yükseltmiştir.
Davalılar, davanın reddini istemiştir .
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, 69.178,51TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalılar …, …, …, … , …, …, … , …, … ve … ‘dan alınarak davacılara verilmesine, diğer davalılar yönünden davanın reddine karar verilmiş, taraflarca temyiz edilen hüküm Dairemizin 07/12/2017 tarihli ve 2016/7390 Esas – 2017/17260 Karar sayılı kararı ile onanmış, taraf vekilleri anılan kararın düzeltilmesini talep etmiştir .
1-6100 sayılı HMK’nın taraf ehliyetini düzenleyen 50.maddesinde, “medeni haklardan yararlanma ehliyetine sahip olanın, davada taraf ehliyetine de sahip olduğu”, TMK.’nın 28. maddesinde de “kişiliğin, çocuğun sağ olarak tamamıyla doğduğu anda başlayacağı ve ölümle sona ereceği” düzenlenmiştir.
4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 27/1. maddesi gereğince, gerçek kişiler yönünden maddi hukuk bakımından hak ehliyeti ve usul hukuku bakımından da taraf ehliyeti ölümle son bulur. Bu nedenle, davaya ölen tarafa karşı veya onun tarafından devam edilmesine imkan yoktur. Ölü kişi adına hüküm kurulamaz. Yalnız öleni ilgilendiren, yani mirasçılara geçmeyen haklara ilişkin davalar, tarafın ölümü ile konusuz kalır. Yalnız ölen tarafı ilgilendirmeyen ve mirasçıların malvarlığı haklarını etkileyen davalar ise tarafın ölümü ile konusuz kalmaz, bu davalara, ölen tarafın mirasçıları tarafından veya ölen tarafın mirasçılarına karşı devam edilir.
Diğer taraftan 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 27. maddesinde yer bulan “Hukuki Dinlenilme Hakkı” gereğince davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi hakları ile bağlantılı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahip olup, bu hakkın yargılama ile ilgili olarak bilgi sahibi olunmasını, açıklama ve ispat hakkını, mahkemenin, açıklamaları dikkate alarak değerlendirmesini ve kararların somut ve açık olarak gerekçelendirilmesini içermektedir. Mahkeme, iki tarafa eşit şekilde hukukî dinlenilme hakkı tanıyarak hükmünü vermelidir. Anayasanın 36. maddesinde ve Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 6. maddesinde düzenlenen adil yargılanma hakkının en önemli unsuru olan hukukî dinlenilme hakkı, adil yargılanma hakkı içinde teminat altına alınmıştır. Bu hakka, tarafın hâkime meramını anlatma hakkı ya da iddia ve savunma hakkı da denilmektedir. Ancak, hukukî dinlenilme hakkı, bu ifadeleri de kapsayan daha geniş bir anlama sahiptir. Bu hak çerçevesinde, tarafların gerek yargı organlarınca gerekse karşı tarafça yapılan işlemler konusunda bilgilendirilmeleri zorunludur. Kişinin kendisinden habersiz yargılama yapılarak karar verilmesi, kural olarak mümkün değildir.
Somut olayda, davanın 09/06/2009 tarihinde açıldığı, 26/06/ 2014 tarihinde karar verildiği, aleyhine tazminata hükmedilen davalılardan …’ın 17/12/2012 tarihinde (yargılama sırasında) vefat ettiği anlaşılmaktadır.Ancak yapılan temyiz incelemesinde durumun farkedilmeyerek hükmün yanılgı ile onandığı anlaşılmıştır.
Mahkemece, vefat eden davalının mirasçılarına dava dilekçesi ve duruşma günü bildirilerek hukuki dinlenilme haklarını kullanmaları sağlanmak suretiyle varılacak uygun sonuca göre karar verilmesi gerekirken taraf sıfatı son bulan davalı aleyhine hüküm kurularak yazılı şekilde karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir.
2- Bozma nedenine göre diğer karar düzeltme nedenlerinin şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir .
SONUÇ ; Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle Dairemizin 07/12/2017 tarih 2016/7390 Esas, 2017/17260 Karar sayılı onama ilamının kaldırılarak hükmün açıklanan gerekçeyle BOZULMASINA, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle diğer karar düzeltme istemlerinin incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan karar düzeltme harcının istek halinde düzeltme isteyenlere iadesine, 17/02/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.