Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/4148 E. 2020/5684 K. 08.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/4148
KARAR NO : 2020/5684
KARAR TARİHİ : 08.10.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı, davalı ile ihale usulü iş yaptıklarını, ancak faturalarının ödenmediğini ve iş bittiği halde teminat mektubunun iade edilmeyerek paraya çevrildiğini, alacaklarının tahsili amacı ile davalıya başvurduğunda dava dışı işçi …’un işçilik alacaklarına mahsup edildiğinin bildirildiğini, oysa ki bu işçinin ihale süresi doluca kendisinin işe devam etmek istemediğini ve davalının ihale ile çalıştığı yeni şirkette çalışmaya başladığını, dolayısıyla kıdem ve ihbar ücretine hak kazanmadığını, işçilik alacağına dair bir ilam da olmadığını, davalının ödeme yapması halinde dahi kendilerine rücu hakkı bulunduğunu, alacağının ve teminat mektubu bedelinin tahsili amacı ile başlattığı takibin davalının haksız itirazı ile durduğunu ileri sürerek itirazın iptaline ve inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.
Davalı, davanın reddini dilemiştir.
Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, davalının … 6. İcra Dairesinin 2012/11140 sayılı icra takibine vaki itirazının kısmen iptaline, takibin 1.569,77 TL asıl alacak yönünden aynen devamına, fazlaya ilişkin istemin reddine, alacak yargılamayı gerektirdiğinden taraflar lehine icra inkar tazminatına hükmedilmesine yer olmadığına karar verilmiş; hüküm taraflarca temyiz edilmiştir.
1-Davalının temyiz itirazlarının incelenmesinde; 14.7.2004 günlü ve 5219 sayılı yasa ile HUMK’un 427/2 maddesindeki temyiz ile ilgili parasal sınır 1.000.000.000 TL, 5236 sayılı yasanın 19. maddesi uyarınca 1.1.2016 tarihinden itibaren 2.190,00 TL’ye çıkarılmıştır. Anılan yasada derdest davalar yönünden ne şekilde uygulanacağı yönünde açık bir uygulama hükmü bulunmamakta ise de Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 23.2.2005 gün ve esas 2005/13-32, karar 2005/85 sayılı kararı uyarınca yerel mahkemelerce kurulan hükümlerin temyizinin ve temyiz incelemesi sonucunda Yargıtay daireleri ya da Hukuk Genel Kurulunca verilen kararlara karşı karar düzeltme yoluna gidilmesi durumunda temyiz ya da karar düzeltme istemi hangi karara yönelik ise, o karar tarihinde yürürlükte bulunan kanun hükmünün esas alınacağı belirtilmiştir.
Davalı tarafından temyiz edilen bölüm (1.569,77 TL) karar tarihi (10.05.2016) itibarıyla 2.190,00 TL’yi geçmediğinden HUMK’un 5219 sayılı yasa ile değiştirilen 427. maddesinin 2.fıkrası gereğince davalının temyiz hakkı bulunmamaktadır. O nedenle miktar itibariyle kesin olan karara ilişkin davalının temyiz dilekçesinin reddine karar verilmesi gerekmiştir.
2-Davacının temyiz itirazlarının incelenmesinde; dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere göre davacının yerinde olmayan bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA karar verilmesi gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda 1.bentte açıklanan nedenlerle davalının temyiz dilekçesinin REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle temyiz edilen kararın ONANMASINA, 25,20 TL bakiye temyiz harcının temyiz eden davacıya yükletilmesine, peşin alınan 29,20 TL harcın davalıya iadesine, 6100 sayılı HMK’nın geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’nın 440.maddesi gereğince karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 08/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.