Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/3413 E. 2021/5132 K. 20.05.2021 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/3413
KARAR NO : 2021/5132
KARAR TARİHİ : 20.05.2021

MAHKEMESİ : İZMİR BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 13. HUKUK DAİRESİ
İLK DERECE
MAHKEMESİ : İZMİR 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen alacak davasının kısmen kabulüne dair verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesince yapılan istinaf incelemesi sonucunda; davacı tarafın istinaf başvurusunun reddine, davalı tarafın istinaf başvurusunun kabulüne yönelik olarak verilen kararın süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı; … Eczanesi’nin sahibi olduğunu, Kurum mensuplarına ait 63 adet reçetede katılım payı atlattığı gerekçesiyle 2012 protokolünün 5.3.15. maddesi uyarınca Kurum alacaklarından 30.329,44 TL cezai şart bedeli ve 231.83 TL faizi, 15.762,31 TL reçete bedeli ve 1.135,25 TL faizi olmak üzere toplam 47.458,83 TL’nin 09/01/2015 tarihinde kesinti yapıldığını, ancak bu cezai işleme dair Kurumun 04/12/2014 tarih ve 6136816 sayılı yazısının kendisine tebliğ edilmediğini, bu durumun protokole aykırı olduğunu, cezai şarta konu reçete bedellerinin iadesinin de istenemeyeceğini, ayrıca 3 adet reçete nedeniyle de sözleşmenin yine aynı hükmüne dayanarak 8.189,44 TL cezai şart ve 4.332,08 TL reçete bedelinin mahsup edileceğinin bildirildiğini, mahsup edilen kısmın iadesini, henüz mahsubu yapılmayan 8.189,44 TL cezai şart ve 4.332,08 TL reçete bedelinin tahsili işleminin iptalini istemiştir.
Davalı; 01.11.2013-30.04.2014 tarihleri arasında davacı tarafından 14 adet sanal reçete kaydı yapılarak katılım payı ödenmeden ilaçların Özizmir Eczanesi’nden karşılanmasının sağlandığını, ayrıca Özizmir Eczanesi tarafından 49 adet reçete kaydı yapılarak katılım payı ödenmeden davacı eczaneden ilaçların karşılandığı anlaşıldığından 2012 protokolünün 5.3.15. maddesinin uygulandığını, protokolün 6.17. maddesi uyarınca da cezai şart miktarının reçete bedelinden az olamayacağından 30.329,44 TL cezai şart belirlendiğini ve 15.762,31 TL reçete bedelinin tahsiline karar verildiğini, söz konusu cezai işlemin davacıya 15.01.2015’te tebliğ edildiğini, 01.05.2014-31.08.2014 tarihleri arasında davacı tarafından 1 adet reçete kaydı yapıldığı ve ardından hastanın ilacını katılım payı ödemeden Özizmir Eczanesi’nden aldığı için 283,57 TL cezai şart ve 283,57 TL reçete bedelinin tahsil edileceğinin davacıya 12.11.2014’te tebliğ edildiğini, yine aynı tarihlerde … Eczanesi tarafından kaydı yapılan 2 adet reçetenin silinmesinden sonra hastaların ilaçlarını davacı eczaneden alarak katılım payı ödemedikleri için davacı hakkında toplam 8.189,44 TL cezai şart ve 4.332,08 TL reçete bedelinin tahsil edileceğinin 12.01.2015 tarihinde tebliğ edildiğini beyan ederek, davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davacının toplam 67 reçetede 2012 protokolünün 5.3.15. maddesine aykırı hareket ettiği kanaatiyle davanın kısmen kabulüne; 30.329,44 TL cezai şart bedelinin 16.750,00 TL’ye indirilmesine, Fazla uygulanan cezai şart bedelinin Kurumca mahsup edildiği tarih olan 24/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıya iadesine, 20.377,96 TL reçete bedelinin mahsup edildiği tarih olan 24/02/2015 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı kurumdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiş, hüküm süresi içinde taraflarca istinaf edilmiştir.
Bölge adliye mahkemesince; davalı kurum tarafından davacının reçete bedellerinden sorumlu tutulması ve uygulanan cezai şart miktarı taraflar arasında akdedilen protokol hükümlerine uygun olduğundan davanın reddine karar verilmesi gerektiği için davacının istinaf sebeplerinin reddine, davalının istinaf taleplerinin kabulüne karar verilmiş, hüküm süresi içinde davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Uyuşmazlık, davacı eczanenin, dava dışı 66 hastanın, ilaç katılım payı ve/veya poliklinik muayene katılım payının alınmaması için reçete girip silinmesi işlemine iştirak ettiği gerekçesi ile hakkında davalı kurum tarafından uygulanan cezai şart tahsili ve reçete bedeli kesintisi işlemlerinin yerinde olup olmadığına ilişkindir.
Davalı kurum tarafından, davacı eczacı hakkında; Sosyal Güvenlik Kurumu Kapsamındaki Kişilerin Türk Eczacıları Birliği Üyesi Eczanelerden İlaç Teminine İlişkin 2012 Yılı Protokolü’nün 5.3.15 ve 4.3.6. maddeleri gereğince cezai şart ile fatura bedeli kesintisi işlemi uygulanmıştır. Davaya konu 2012 protokolünün 5.3.15. maddesi uygulanan eylemle ilgili 01.04.2016 tarihinde yürürlüğe giren eczanelerden ilaç teminine ilişkin 2016 protokolü ile 01.10.2020 tarihinde yürürlüğe giren 2020 protokollerinin 5.3.14. maddesinde “Muayene katılım payını tahsil etmemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın ilaç almasını engellemek amacıyla reçete girilip silinmesi, hastanın rızası dışında adına devam reçetesi girilip silinmesi veya ilaç veriliş sürelerini ihlal amacıyla reçete girilip silinmesi fiillerinin tespit edilmesi durumunda yapılan her işlem için fiile iştirak eden tüm eczanelere ayrı ayrı 100 (yüz) TL cezai şart uygulanarak eczane yazılı olarak uyarılır. Maddede sayılan fiillerden herhangi birinin tekrarı halinde cezai şart miktarı 300 (üç yüz) TL olarak uygulanır. Bir sözleşme döneminde 1 reçetede tespit edilmesi halinde cezai şart uygulanmaz.” ve 4.3.6. maddesinde “Protokolün (5.3) numaralı maddesindeki fiillerin tespit edildiği reçetede fiili ilgilendiren reçete veya ilaç bedelleri ödenmez (5.3.3, 5.3.6 ve 5.3.14 maddeleri hariç). Kurumca yapılan yersiz ödemeler varsa, ödeme tarihinden itibaren hesaplanacak yasal faizi ile birlikte eczacının Kurumda tahakkuk etmiş alacağından mahsup edilir. Eczacının alacağının yersiz ödeme tutarını karşılamaması veya alacağının olmaması halinde, genel hükümlere göre tahsil edilir.” hükümleri düzenlenmiştir. Yine aynı protokollerin 6.10. maddesinde “Bu protokolün yürürlük tarihinden önceki dönemlerde geçerli olan protokol hükümlerine göre Kuruma fatura edilen ve kontrolleri Kurum tarafından bu Protokol yürürlük tarihinden sonra yapılan reçeteler için, ya da reçete kontrolleri yapılmış olmakla birlikte fesih uyarı ve cezai şarta ilişkin işlemlerin henüz tamamlanmadığı durumlarda tespit edilen fiil/fiiller için Kurumca bu Protokol hükümleri uygulanır. Ancak eczacı tarafından Kurumdan tebligat tarihinden itibaren bir defaya mahsus olmak üzere yazılı olarak talep edilmesi halinde, ilgili protokol hükümleri uygulanır.” denilmiştir.
Dava konusu cezai işlemin dayanağı olan protokol maddesinde değişiklik olduğu sabit olup, 2016 yılında yürürlüğe giren protokol ve yerel mahkeme ile istinaf mahkemesi kararlarından sonra yürürlüğe giren 2020 protokolünün ilgili maddesinin olaya uygulanıp uygulanamayacağı üzerinde durulmalıdır. Davacı her ne kadar, davalı kuruma, hakkında 2016 protokolünün uygulanması için başvurmamışsa da, temyiz incelemesini talep ettiği dilekçesinde uyuşmazlığa 2016 protokolünün uygulanmasını istediğini belirtmiştir. Bu durumda davacının, kurumdan yazılı talepte bulunulup bulunmadığının araştırılmasına gerek kalmamıştır. Artık somut uyuşmazlıkta 2016 ve 2020 protokollerinin değerlendirilmesi gerekir. Bu durumda mahkemece tarafların tüm delilleri, 2016 ve 2020 protokollerinin yukarıda belirtilen ilgili maddeleri değerlendirilmek suretiyle hasıl olacak sonuca uygun bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde eksik inceleme ile hüküm tesisi usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 13. Hukuk Dairesi’nin 27/11/2019 tarih 2018/2916E – 2019/2292K sayılı kararının HMK’nın 371. maddesi uyarınca davacı yararına BOZULMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde davacıya iadesine, dosyanın kararı veren bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2021 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.