Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/2915 E. 2020/5834 K. 20.10.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2915
KARAR NO : 2020/5834
KARAR TARİHİ : 20.10.2020

MAHKEMESİ : … BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ 6. HUKUK DAİRESİ

Taraflar arasında ilk derece mahkemesinde görülen kiracılığın tespiti, müdahalenin önlenmesi ve kiralananın teslimi davasında, verilen karar hakkında bölge adliye mahkemesi tarafından yapılan istinaf incelenmesi sonucunda; davalı tarafın istinaf başvurusunun reddine davacının istinaf talebinin kabulüne yönelik olarak verilen karar sonrasında, davalının tavzih başvurusu üzerine, tavzih talebinin kabulüne yönelik verilen ek karar süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Kiracılık sıfatının tespiti, müdahalenin önlenmesi ve kiralanan taşınmazın teslimini davasının mahkemece yapılan yargılama sonunda, ilk derece mahkemesince; davanın kısmen kabulüne ve kiracılık sıfatının tespitine, diğer taleplerin reddine ilişkin verilen kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesinin 09.02.2018 tarihli kararı ile; davacının istinaf talebinin kabulü ile kiralanan taşınmazın davacıya teslimine ve davalıların istinaf taleplerinin reddine dair verilen karara karşı davalıların temyiz istemi, Bölge Adliye Mahkemesince; 16.02.2018 tarihli ek karar ile kararın temyize tabi olmadığı ve kesin olarak verildiğinden reddedilmiş olup, bu ret kararın temyizi üzerine; Dairemizin 25.09.2018 tarih ve 2018/3640 esas ve 2018/9006 esas sayılı ilamı ile ek kararın onanmasına karar verilmiştir.
Davalılar vekilinin, … Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesinin 2018/32 E. 2018/247 K. sayılı kararına yönelik 03.04.2020 tarihli tavzih talebi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince verilen 03.06.2020 günlü tavzih talebinin kabulü ve hükmün tavzihine yönelik ek kararına karşı davacı vekili temyiz talebinde bulunmuştur.
Bölge Adliye Mahkemesince verilen temyiz talebine konu hükmün; 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-b maddesi ile sulh hukuk mahkemesinin görevine girdiği belirtilen davalarla ilgili kararların temyize tabi olmadığı belirtilmiş iken; 20.07.2017 kabul tarihli, 05.08.2017 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7035 sayılı
Kanunun 32. maddesi ile 6100 Sayılı HMK’nun 362/1-b maddesine “kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibarıyla temyiz edilebilen alacak davaları hariç olmak üzere” ibaresi eklenerek 05.08.2017 tarihinden itibaren kira ilişkisinden doğan ve dava değeri itibariyle temyiz edilebilen alacak davaları için temyiz yolu açılmış, ancak kira ilişkisinden doğan diğer tüm davalarda verilen kararlar yönünden temyiz yolu açılmamıştır.
22.07.2020 tarihinde kabul edilip 28.07.2020 tarihli Resmi Gazetede yayınlanarak yürürlüğe giren 7251 Sayılı Kanunun 39. maddesi ile 6100 Sayılı 362/1-b bendine “temyiz edilebilen alacak davaları” ibaresinden sonra gelmek üzere “ile kira ilişkisinden doğan diğer davalardan üç aylık kira tutarı temyiz sınırının üzerinde olanlar” ibaresi eklenmiş olup, bu düzenlemeye göre; 28.07.2020 tarihinden itibaren kira ilişkisinden doğan ve miktar veya değeri itibariyle temyiz edilebilen alacak davaları ile kira ilişkisinden doğan ve üç aylık kira bedeli tutarı temyiz sınırının üzerinde olan diğer davalar hakkında Bölge Adliye Mahkemelerince verilen kararlara karşı temyiz yolu açılmıştır.
Kural olarak tavzih kararlarına karşı kanun yoluna başvurulabilirse de; aslı istinaf ya da temyiz edilemeyen bir hükmün tavzihine ilişkin mahkeme kararı da istinaf ya da temyiz edilemez. (Hukuk Genel Kurulunun 15/03/1969 tarihli ve 2/466-178 sayılı kararı)
Somut olayda; Bölge Adliye Mahkemesinin asıl kararının temyizi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesi tarafından ek karar ile temyiz istemi reddedilmiş olup, ek kararın temyizi üzerine Dairemizce; Bölge Adliye Mahkemesi kararının verildiği tarih itibariyle temyiz edilemeyen kararlardan olduğundan Bölge Adliye Mahkemesi’nin ek kararı onanmıştır.
Davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulan … Bölge Adliye Mahkemesi 6.Hukuk Dairesince verilen tavzih kararının dayanağı olan asıl karar ile bu kararın tavzihine ilişkin ek kararın verildikleri tarih itibariyle HMK’nın 362/1-b maddesi kapsamında kesin olduğu anlaşılmaktadır.
Kesin bir karara karşı temyiz başvurusunda bulunulduğu ancak Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesi tarafından bu konuda bir karar verilmeksizin dosyanın dairemize gönderildiği anlaşılmakla HMK’nın 366. maddesi atfıyla aynı kanunun 352. maddesi uyarınca, kesin olan kararlar hakkında Yargıtay tarafından temyiz isteminin reddine karar verilebilir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin REDDİNE, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, dosyanın ilk derece mahkemesine, kararın bir örneğinin de bölge adliye mahkemesine gönderilmesine, 20/10/2020 tarihinde oy birliği ile karar verildi.