Yargıtay Kararı 3. Hukuk Dairesi 2020/2797 E. 2020/4322 K. 17.09.2020 T.

YARGITAY KARARI
DAİRE : 3. Hukuk Dairesi
ESAS NO : 2020/2797
KARAR NO : 2020/4322
KARAR TARİHİ : 17.09.2020

MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
VEK.AV. …

Taraflar arasındaki kurum işleminin iptali davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın kabulüne yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde taraflarca temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı, 2008 – 2011 tarihleri arasında … eczanesinin sahibi ve mesul müdürü olarak mesleğini ifa ettiğini, 2011 Aralık ayında maddi sıkıntılar nedeniyle eczanesini kapattığını, davalı kurumun 2012 yılı eczane protokolü 5.3.5 maddesi gereğince ilaç bedelinin 10 katı, 5.3.2 maddesi gereğince reçete bedelinin 5 katı, toplamda 261.234,10 TL şeklinde cezai şart ve uyarı işlemi uygulandığını, işlemin hukuka ve hakkaniyete aykırı olduğunu ileri sürerek; kurum işleminin iptalini talep ve dava etmiştir.
Davalı, davanın reddini istemiştir.
Mahkemece; davalı kurumun 25.6.2012 tarih, 11.490.072 sayılı işlemiyle uygulanan cezai şartın kısmen iptali ile 204.799,07 TL olarak uygulanmasına, Cezai şartın 818 sayılı Borçlar Kanununun 161/2 maddesi gereğince % 40 oranında indirilerek davacı hakkında uygulanan cezai şartın sonuç olarak 122.874,45 TL olarak uygulanmasına karar verilmiş; hükmün, taraflarca temyiz edilmesi üzerine; Yargıtay 13. Hukuk Dairesinin 2017/5549 esas 2017/9341 karar sayılı 10/10/2017 günlü ilamıyla; “ davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddine; davacının protokol hükümlerine uymak zorunda olduğu ve imzalanan protokolün kendisi açısından bağlayıcı olduğu gözetilmeden mahkemece 818 sayılı Borçlar Kanunu 18.maddesi hükmüne atıf yapılmak suretiyle, cezai şartın fahiş olduğu gerekçesiyle indirim yapılması hatalı görülerek bozulmasına karar verilmiş, bozma nedenine göre davalı tarafın diğer temyiz itirazları incelenmemiştir.”
Mahkemece, bozma ilamına uyulduktan sonra bu defa; imzalanan protokolün kendisi açısından bağlayıcı olduğu hususları göz önüne alınarak ve bozma ilamı öncesi takdir edilen indirimin kaldırılarak davanın kısmen kabulü ile uygulanan cezai şartın kısmen iptaline, 204.799,07 TL olarak cezai şartın uygulanmasına, fazlaya ilişkin talebin reddine karar verilmiş; hüküm, süresi içerisinde taraflarca temyiz edilmiştir.
1-)Dosyadaki yazılara, kararın bozmaya uygun olmasına ve delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davacının tüm, davalının sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-) Karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi’nin 13. maddesi uyarınca; konusu para olan veya para ile değerlendirilebilen bir şey olan davalarda avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında olmamak kaydıyla nispi olarak belirlenir. Ancak, hükmedilen ücret kabul veya reddedilen miktarı geçemez. Davanın tamamen veya kısmen kazanılması ya da reddedilmesi halinde ise, nispi vekalet ücreti kabul ya da reddedilen müddeabihin değeri üzerinden hesaplanır.
Dosyanın incelenmesinde; davanın davalı kurum tarafından uygulanan cezai şartın kaldırılmasına yönelik muarazanın giderilmesi istemine ilişkin olduğu ve kısmen kabul edildiği görülmekle; dava konusu reddedilen miktar üzerinden nispi vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken maktu vekalet ücretine hükmedilmesi uygun görülmemiştir.
Ne var ki, bu yanlışlıkların giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hükmün 6100 sayılı HMK’nın geçici 3/2 maddesi yollaması ile HUMK’un 438/7 maddesi uyarınca düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının tüm davalının sair temyiz itirazlarının REDDİNE, ikinci bentte açıklanan nedenlerle davalının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün 4. maddesinde yer alan “3.400,00 TL” rakamının çıkarılarak yerine “22.785,93 TL” rakamının yazılması suretiyle hükmün düzeltilmesine ve davalı yararına düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edenlere iadesine, 6100 sayılı HMK’nın Geçici Madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK’un 440. maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 17/09/2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.